9: titanik

373 52 128
                                    

komik galiba
ama ben komikligimi kaybettigim icin olmayabilir .
😭

eğer sabır bir meyve olsaydı ve satılabilseydi şu an gider kasa kasa alırdım. yaklaşık üç gündür okula gitmediğim için çok sevgili arkadaşlarım evime gelmiş, güya beni mutlu etmek için uğraşıyorlardı.

tabii ki bu bir yalandı.

"lan hyunjin," dedim bir yandan da havuza balkondan atlamaya çalışan geri zekalı arkadaşımı sıkı bir şekilde tutuyordum. "aptal mısın sen? buradan havuza mı atlanır?"

hyunjin sanki onu hiç tutmuyormuşum gibi rahatça bana döndü, "ne var? atlayamaz mıyım sence? takla bile atarım ben." dedi ciddi bir şekilde.

kendi kafamı duvara vurarak parçalama isteğiyle yanıp tutuşurken, hyunjin'in geri zekalılığı beni daha çok çileden çıkartıyordu.

"ulan beyinsiz, sence havuza atlamak istediğin yerin altında havuz mu var? amına koyduğumun salağı havuz daha ileride görmüyor musun?"

hyunjin bir bana bir de aşağıya bakıp doğru söyleyip söylemediğimi kontrol ediyordu. elimi kafama sertçe vurup, kolunu bıraktım. "parende at havada istersen, siktir git atla belki övüneceğimiz bir şey gerçekleşir."

hyunjin balkonun demirliklerinden uzaklaşıp bana yaklaştı. "aşko sen biraz gerginsin sanki." dedi bir yandan da yüzümü elleri arasına almış, üzgün bir şekilde bana bakıyordu.

alkolün anasını sikeyim, anasını.

"hyunjin, yemin ederim seni döverim." dedim sesimi hafif yükselterek devam ettim, maksat aşağıda havuz keyfi yapan angut arkadaşlarlarıma sesimi duyurmaktı. "güya moralimi düzeltmeye geldiniz, görüyorum ki havuz keyfi için gelmişsiniz."

ulan kış ayındaydık amına koyayım ya!

KIŞ

"sen bana söyleneyeceğine, enayi yoongi'nin aşağıda sergilediği tiyatroya bak önce. neymiş titanik'i yeniden canlandıracaklarmış, neymiş tarihi yeniden yazacaklarmış." dedi hyunjin yoongi'yi taklit ederek.

aşağıya bakmaya cidden korkuyordum çünkü enayi yoongi gerçekten bunu yapabilecek zekada bir insandı. yani bir geri zekâlıydı. ama yine de içimdeki dalga geçme dürtüsüne engel olamayıp, balkon demirlerine yaklaşıp aşağıya baktım.

BAKMAZ OLAYDIM.

yoongi, deniz yatağının kenarına tutunmuş, hoseok ise yatağın üzerinde yoongi'yi tutmaya çalışıyordu.

aveller.

arkamı dönüp hyunjin'i balkonda bırakıp aşağı indim. hyunjin isterse havada ters taklalar atarak kendini mermer zemine yapıştırabilirdi. ama kendisi drama kraliçesi olduğu için buna götü yemeyeceğinden, hemen arkamdan geleceğine emindim.

havuz kenarına geldiğimde, jungkook ve jimin'in sanki havada güneş varmış gibi güneşlenmeye çalışmaları, benim başımı utançtan ve sinirden kopartmıştı. gözlerim havuzda titanik sahnesini canladıran enayi ikiliye kaydı.

"hoseok, beni bırak. sen kurtul, en azından sen yaşa. ve seni sevdiğimi unutma." dedi yoongi dramatik bir şekilde. haspam sanki gerçek tiyatro çeviriyordu.

amksalağı

hoseok duygusal bir şekilde yoongi'ye bakıyordu. şahsen ben olsam o havuzda bu sahneyi bana tekrar yaşattığı için yoongi'yi boğardım.

pardon.

ben taehyung'u boğardım.

"olmaz yoongi, beraber kurtulacağız tamam mı? lütfen benimle konuş."

blue&purpleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin