Bölüm 20

138 20 42
                                    

Okullar açılmış ve Regulus son zamanlarda ortalıkta da görünmüyordu. Dahlia endişelenmekten geri duramıyor ve istemeden onun gittiği yerlerde, takıldığı arkadaşlarının çevresinde görünüyordu. Hiçbir arkadaşıyla iletişim kurmamıştı ama belki konuşurlar da uzaktan duyarım diye hiç durmadan o ırkçı sözleri duymak durumunda kalmıştı.

Candy ve hatta gariptir ki Emily bile endişelenmişken okulda kırk dönüyorlardı. McGonnagall ise Dahlia'nın bu karın ağrısını anlamıyordu. Anlamama nedeni ise çapulcuların da ve Regulus'un da ortalıkta olmamasıydı. Hangileri için okulu turladığını anlayamamıştı. Dahlia ise çapulcuların nedenini çok yakından bildiğinden ötürü Regulus'a odaklanıyordu. Ancak çocuğu yalnızca derslerde ve yemeklerde görüyor, hatta bazen yemeklere bile inmiyordu. Onun dışında hep Barty ile paylaştığı odasındaydı. Onu en azından iyi görmeyi dileyen Dahlia ise her geçen gün gözlerindeki ışığı yitiren bir Regulus görüyordu. Onu belki zor durumda bırakacağını düşündüğünden yanına yaklaşıp derdini sormaya cesaret edemiyordu.

İksir dersinde önündeki masada oturan ve iksire yanlış bir malzeme katan Black'la kaşlarını çatmış ve asla yapmadığı, yapmayacağı bir hata olan şeyleri gözden geçirdi.

"Yanlış malzeme."

Regulus'la bir dönen Barty kaşlarını kibirle kaldırarak sordu.

"Ne?"

Regulus uzun süre sonra duyduğu sesle bir içindeki karanlığın ufak bir kıvılcıma tutuşup aydınlanmasını hissetti. Gözlerini kısa bir süre kapatıp bunu dinledi.

"İksire diyorum yanlış malzeme kattınız. Goblin kılı katmak yerine kıl çiçeği yaprağı kattınız.

"Bunda seni ilgilendiren şey?"

Black uyardı. "Barty-"

"Ah, elbette, havaya uçmanızı engellediğim için özür dilerim. Şimdi kapa çeneni  ve o iksire bir malzeme daha ekleme."

Dahlia ise karşısındaki çocuğun kibirli, laubali tavırlarına anlık bir kıvılcımla sinirlendi. Kolay sinirlenir ve siniri çok zor geçerdi.

Regulus, Barty'nin omzuna dokunup yorgunca arkasını döndü. Zarif ve alışıldık bir el hareketi ile kazanı temizlemeyi yeni malzemeler için yer açtı. Yanındaki oğlanı malzeme için gönderdikten hemen sonra ardındaki kıza dönmüştü. Ona nasıl sesleneceğini düşünürken kızın zaten kendisine bakıyor oluşu içini rahatlatmıştı

"Teşekkür ederim."

"Neyin var."

Black'in biçimli kaşları uzun bir itinayla çatıldı. "Anlamadım."

Dahlia bugün biraz fazla kabarık saçlarını kulağının arkasına taşıdı. Sonrasında önündeki sıraya dirseklerini yasladı. "Sen hata yapmazsın Black. Uzun zamandır da eriyorsun. Yemeklere bile zor iniyorsun. Her gördüğümde biraz daha eriyorsun. Anlat bana, sorun ne?"

Omuzları düştü. Kimse fark etmeyince iyi bir oyuncu olduğunu düşünmüştü. İçindeki sorunu dışına yansıttığını duymaksa inanılmaz bir sıkıntıyla kaplanmasına neden oldu. Black bir anda gözlerinin Dahlia'nın arkasına takılmasıyla kahve gözlere geri dönüp minik bir gülümseme bıraktı. Zorlama olduğu her halinden belli olan gülümsemeyi gösterebilmek için çatlak dudaklarını zorladı.

MemoriesWhere stories live. Discover now