38.

2.7K 207 177
                                    

doktor, parmağını haraket ettirdi!

jungkook, 3 haftadır bir sedyenin başında oturmuş, ilk haftalar serumlarla sıvı ihtiyacını alıyordu, fakat hala çok az yemek yiyordu. günlerdir uyumamıştı, uyusada onun yanındaydı ayrıca, 3 haftada 4 kilo vermişti neredeyse.

haftalardır ellerini tuttuğu adam, haftalar sonra parmağını hareket ettirmişti. bir anda yerinden kalkıp bağırmaya, doktoru çağırmaya başladı.

doktorlar geldiğinde durumuna baktılar. mutlu bir sesle jungkook'la konuşmaya başladılar.

"bilinci yerine gelmeye başlamış."

jungkook'un bağırmasıyla diğer üyelerde gelmişti yanına. jeon farketmemişti tabi.

doktorun söylediklerini duyunca mutluluktan ağlamaya başladı. dizlerini yere koydu, çöktü. deli gibi ağlıyordu, yaklaşık 3 haftadır olduğu gibi. fakat bu mutluluktandı bu sefer.

jimin, onun ağlamasına dayanamayıp yanına geldi ve o da eğildi.

"duaların kabul oldu jeongguk."

bir kaç hemşire hasta adamın yanında kaldı ve onunla biraz daha ilgilendi.

kimdi peki o adam?

doktor, jeon'u tebrik edip odadan çıktı. namjoon ve hoseok doktorun yanına gidip, komadan sonra nelere dikkat edeceklerini, ne yapması gerektiği gibi şeyleri öğrendiler.

yoongi de bir sedyedeki adama bir jungkook'a bakıp gülümsedi. sonra sevgilisini kaldırdı yerden. jungkook hala ağladığı için onu pek ellemek istememişti.

seokjin, mutluluktanda, üzüntüden de olsa kardeşlerinin ağlamasına dayanamzdı. jungkook'un yanına doğru eğildi ve omzunu sıvazladı.

"mutluluktanda olsa, ağlama jeongguk. bak taehyung'un bilinci yerine gelmiş işte."

o adam, taehyung'tı.

jungkook, ellerinin arkasıyla gözündeki yaşları sildi ve ayağa kalkıp haftalardır bırakmadığı o eli belkide yüzüncü kez daha öpüp okşadı.

hemşireler dışarı çıktığında, hala burada olan üyelere çıkmalarını istediğini söyledi jeongguk. onlarda kabul edip, hastane kantinine gittiler.

belki birisinin bilinci tam yerinde bile değildi ama, baş başalardı işte. hem onlar, hep en güzel anılarını bilinçsizce yaşamamış mıydı zaten?

gözyaşları arasından, onun yüzünü gördüğünde güldü jeongguk, hala elini tutuyordu tabi.

"sevgilim."

burnunu çekti ve konuşmaya devam etti.

"belki şu an beni duyuyorsundur. her neyse; seni çok özledim sevgilim. yaklaşık 3 haftadır hiç konuşmadın benle, bakmadın bana. sana yaşattıklarım ve yaptıklarım, aklıma geldiğinde hep intihara kalkışıyordum biliyor musun? ama bir gün jimin gelip 'o senin ölmeni istemezdi.' dedi. o gün bıraktım kollarıma her gün attığım onlarca kesiği atmayı. eğer sana bir şey olsaydı ölecektim. bunu yapacaktım. hatta bugün sabah doktorlar, 'eğer bu hafta içindede uyanmazsa umudunuzu azaltın.' dedi. ben hazırdım. sana bir şey olduğu an ölmeye hazırdım sevgilim. senin bana verdiğin sevgiyi hiçbir şekilde haketmiyorum biliyorum. 1 ay önce yaptıklarım; o kadar çocukça ve hırs amaçlıydı ki. o gün yüzüne bile bakamamıştım hatırlıyor musun sevgilim? hırslarım tükenmesin, senden intikam alabileyim diye. sana yemin ederim, çok pişmanım sevgilim. lütfen beni affet."

konuşmasını bitirdi jeongguk, zaten kapalı olan gözlerini daha sıkı kapadı, ve zorlukla açtı.

"sevgilim."

taehyung yüzüne bakıyordu biricik sevgilisinin. sadece gördüğü rüyalarla onu görmesi canını sıkmaya başlamışken bu çok iyi olmuştu.

yaşadığına değil, onu gördüğüne seviniyordu sadece.

bir yandan da eliyle jeon'un yanaklarını, saçlarını okşuyordu taehyung.

"çok özledim seni."

jeongguk ağlıyordu, aynı zamanda da gülüyordu. burnunu çekti.

"bende seni çok özledim sevgilim, çok."

taehyung güldü, gülünce ondan da bir yaş aktı yatağa doğru.

"sana seni gördüğüm her rüyadan bahsetmemi ister misin güzel bebeğim?"

jungkook, yaşlarını sildi ve kısa bir süreliğine güldü.

"sevgilim, her şeyden önce, ailenin sana anlatması gereken bir şey var."

taehyung'un ailesi odaya geldiğinde babası sakin, annesi ise koşarak oğullarının yanına geliyordu.

"bana yaklaşmayın sakın. şu karşıdaki koltuklara oturun."

taehyung, jeongguk'un elini tuttu. ailesine olanları anlatmış olabileceğini düşündü ve onu korumaya çalışıyordu o halde.

"sevgilim, ailene bu kadar kaba davranmamalısın."

taehyung, şaşkın bir şekilde jungkook'a baktı ve burada nasıl rahatça bunu diyebileceğini düşünürken, anladı anlattığını.

"sevgili olduğumuzu biliyorlar."

yüzü ailesine döndü taehyung'un.

"bu durum karşısında ne dediniz peki?"

annesi koşarak sedyenin yanına geldi ve diğer ellerini de o tuttu. babası da geliyordu yavaş yavaş.

"oğlum! çok özledik seni."

"özleminizi gidermeden önce bana bu olayları açıklayın artık."

babası geldi ve sedyenin önünde durdu.

"oğlum, aslında biz senin sandığın gibi geri kafalı değiliz."

hırçın bir şekilde güldü taehyung.

"nesiniz o zaman?"

"oğlum baban, babanda eşcinsel."

kalbi durucaktı neredeyse taehyung'un.

"ne?!"

yatakta doğrulacakken, jeon onu tuttu ve tekrar yatağa yatırdı.

"şaka mı yapıyorsunuz?"

"hayır, annen doğru söylüyor. fakat benim ailemde bunun yanlış olduğunu düşünüyordu. bizde ilerde sende yaşama diye seni bu konularda katı yetiştirdik."

taehyung üstündeki şoku atlatamasada güldü.

"siz olmasanız biz şu an evleniyorduk."

jeongguk'ta şaşırıp güldü. çok mutlu bir hava vardı içeride artık. tüm sorunlar çözülmüş, her şey hallolmuş bir durumdaydılar.

taehyung, jeongguk'un gülüşünü öptü biraz doğrulup.

"seni çok seviyorum sevgilim."

"bende seni."

———————

HAHAHAHAHHA BEKLEMİYODU KİMSE Dİ Mİ NASI GÜZEL ŞAŞIRDINIZ MI BARİ ŞFÖCPFLRPELF

NEYSE FİNALE SON BÖLÜMLERRR

for love -tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin