Bölüm 2,02

551 44 72
                                    


~~
Akira'nın bakış açısı

-" V-ve daha sonra beni zorla buraya getidiler hıck-hıck!*hıck= ağlama efekti*"

Ne mi? Hemen açıkliyim; izana psikolok çağır derken şaka yapmıyormuş. Bende mükemmel oyunculuğumu kullanarak psikolok lucus beyefendiyi kandırıyorum. Bir psikolok kanmaz, derseniz, önceki yaşamım'dan öğrendiğim ufak numaralar var derim:)

Ayrıca bana değil mikey'e psikolog çağırmaları lazımdı. Aslında, sadece mikey'de değil, bence tüm bonten'e bir psikolog lazım.

Bonten'de ne komik isim..kürk demek ya hani.

Lucus-"  anlıyorum..*mırıldanır* yani sorun onlarda. Peki, son bir soru, kaç yaşındasın?"

Şimdi bedensel olarak 6,5 ama ruhsal olarak 27,5 yaşında olmaktayım.

Muhtemelen bedensel yaşımı soruyorsun.

İnanması zor ama altıbuçuk.

-"6,5 yaşındayım."

Lucus-"*şaşırır* Bekle, yani altıbuçuk yaşında böyle bir ortamdasın?"

Evet, çok güzel dimi(!)

-" Hm hm! *Onaylar*"

Lucus-" Tch. Hadlerini aşıyorlar. Ben küçük bir kızın fazla karamsar olduğunu söyledikleri için geldim. Ama kız normal. Sorun onlarda. "

Dışından konuştuğunun farkındamısın acaba?

-" Bay lucus-sensei, Lütfen buradan çıkmama yardım edin! Çakma pamuk şeker- Yani pembe saçlı amca bana vuruyor! Dayanamıyorum! Her gün çok daha fazla acıtıyor! Yanında tuttuğu o kılıç gibi şeyi kullanarak kolumu kırmak üzereydi! Bana o şeyle çok sert vuruyor!"

Lucus aşırı kızgın. Şimdi sevdi belanı sanzu.

Psikolog bey odadan sinirle çıktı. Ben de yatağın üzerine çıktım.

Az sonra sanzu'nun bağrışları geldi. Hayır, acı çekmiyor, psikoloğu benim yalan söylediğime inandırmaya çalışıyor.

Lucus bey ve sanzu odaya daldı. Ben masum masum bakıyorum.

Lucus yanıma yaklaştı.

Lucus-" Yaralarını gösterebilirmisin, akira-chan?"

Olmaz.

-" tabii."

Tabii diyen dilimi-

Neyse. Kollarımı açtım ve hergün çaktırmadan yenilediğim bu nedenle iyileşmeyen yaralarımı lucus'a gözterdim.

Lucus daha da sinirlendi. Sonra boynumu da gösterdim. Arada iğne batırıyorum boynuma, ya da tokatlıyorum mutlaka. Yaralarım ne kadar kalıcı ise o kadar iyi.

Sanzu bana arkadan korkmuş bir bakış atıyor. Bu bakış 'Senin bir sınırın yok mu, daha ne kadar ileri gideceksin? Yalan söylemeyi kes!' diyor.

Biliyormusun sanzu, benim bir sınırım yok.

Bonten'den başlayıp tüm japonyayı yalanlarıma inandırabilirim:)

Hatta yapacağım:,)

Lucus-" BU NE DEMEK OLUYOR!?"

sanzu bana bela okuyor. Yani okuduğuna yemin edebilirim.

Varya, aslında sorun sanzu'da değil. Ben Bonten'den sadece ona takmadım. Ama naparsın, çakma pamuk şeker eğer yola getirmezsem başıma bela açacak olanlardan.

Bu nedenle, tacımı sağlam mücevherlerle kaplıyorum.

Lucus sanzu'yu iyice azarladı.

En son sanzu katanasını çekti. Lucus benim zorumla kaçtı. Kendimi iyi biri gibi göstermeliyim. Sonuçta, aşkta ve savaşta her şey mübahtır.

Bende karar verdim.

Bu bir oyun.

Ve eğer ben kazanmazsam, bitmeyecek olan bir oyun.

Ama kazanırsam, tüm japonyanın hatta dünyanın beni tanımasını sağlayacak olan bir oyun.

Bitimi yakın olan asıl kumar bu oyun.

^^

Sormazsam öleceğim o sorular;

Eğer bu kitap bir anime olsaydı izlermiydiniz,?

Peki bu animeye kaç puan verirdiniz?

Severmiydiniz?

Final yakın bu arada:)

Eğer bir sorun olmazsa iki haftalık ara tatilde bu kitabın kapağı kapatılacak. Ama ani ilhamım gelirse süre uzar. ne yapacağım hiç belli olmuyor;)

 DAUGHTER/// s. manjiroWhere stories live. Discover now