TUTSAK PRENSES

10

Defne aynanın karşında durmuş üstündeki gelinliğe bakıyordu. Çok güzel görünüyordu. Dalgalı saçlarının üstüne uzun duvağı takılınca tam bir gelin gibi hissetmişti. Öyle miydi peki? Bir gelin kadar sade ve zarif miydi? Defne öyle hissetmiyordu. Bakışları karanlığa dalmıştı bir kere.

Elif'in yerine o randevuya gittiğinde bu olacakları hayal edebilir miydi? Birazdan Ömer İplikçi'nin eşi olacaktı. Onu kaçıran, canını yakan adama eş olacaktı. Peki neden içinde sevinçli, neşeli, heyecanlı bir kız vardı?

Sabah komodinin üstüne bırakılan alyansı ve tektaşı kendisi parmağına takmıştı. Ömer'i gün içinde görmemişti. Özlemiş miydi? Çok.

Kapı tıklatıldığında saçlarını geriye atıp başını eğdi. İnşallah ömer bu gelinliği giydiği için çok kızmazdı.

D: G-gel.

Ömer odaya girdiğinde defne'yi arkası dönük bulmuştu. Gelinliğin bir de sırt dekoltesi olduğunu yeni fark etti. Ama defne'ye çok yakıştığı belliydi. Defne aynaya baktığında gözleri buluştu. Defne gülümseyerek ömer'e baktı. Ömer bu gülümsemenin nedeni anlıyordu. Bıyıktan kurtulmuştu.

Ömer defne'ye doğru yürüyüp arkasında durdu. Aynadan gelinliğin ona ne kadar yakıştığını görüp titrek bir nefes aldı. Nutku tutulmuştu.

Ö: Çok güzel olmuşsun.

D: Sen de.

Ömer üstündeki siyah takımı, beyaz gömleği ve siyah kıravatıyla çok klas görünüyordu. Zaten onu sürekli takımla görüyordu. Ama bu farklıydı.

D: Bıyıktan kurtulman iyi olmuş. Öpüşürken dudaklarıma batıyordu.

Ömer dişlerini göstererek güldü.

Ö: Öyle mi oluyordu?

D: Hı-hı.

Ömer kollarını defne'nin karnına birleştirip çıplak omzunu öptü.

Ö: Bembeyazsın.

Defne gülümseyip başını ömer'e çevirdi.

D: Peynir gibiyim.

Ömer yanağını öpüp daha sıkı sarıldı.

Ö: Daha güzel bir tabir bulabilirdin.

D: Yok bu iyi.

Ömer defne'yi kendine çevirip baştan aşağı süzdü. Daha önce hiç bu kadar güzel bir şeye bakmamıştı. Yatağın üstündeki 2 milyonluk tablo bile defne'nin yanında sönük duruyordu.

Ö: Yangın sebebimsin defne.

Ömer defne'nin boynuna eğilip kokusunu içine çekti.

Ö: Çok güzelsin ama seni böyle aşağı indirirsem benim ağzıma sıçarlar.

D: O niye?

Ö: Çünkü gerçek olamayacak kadar güzelsin. Rüya gibisin.

Ömer defne'nin güzelliğinden büyülenmiş gibiydi.

Ö: Sana bakan bir çift göz görürsem ne yaparım biliyor musun?

Defne başını iki yana salladı.

Ö: Bilme zaten güzelim.

D: Ömer.

Ö: Efendim.

D: Beni kıracaksan, içindeki yangında cayır cayır yakacaksan vazgeçelim. Yol yakın-

Ömer defne'nin yüzünü ellerinin arasına aldı.

Ö: Biz artık oraya çok uzağız defne.

D: Beni üzmeyeceğine söz ver o zaman. Sen sözünü tutarsın, yalan söylemezsin.