FİNAL-SENİ SEVİYORUM ADAMIM

3.1K 169 76
                                    

Bu bölümü uzun zamandır sürekli kurgulayıp duruyordum. Sürekli bir şeyler çıkartıp ekledim. Umarım beğenmişsinizdir. Hoşça kalın.Hepinizi çok seviyorum...Yeni hikayede buluşmak dileğiyle...

--------------

Gözlerimi açmak istiyordum ama açamıyordum. İnanılmaz ağırdılar. Vücudumu hareket ettirmek istiyordum ama bu konuda çok da başarılı olamıyordum. Nerdeyim ben? Neden bu kadar soğuk burası? Odada sadece dıt dıt sesleri geliyor. Kimse yok muydu? Bir dakika en son ne olmuştu? Can ve ben arabadaydık sonra Can karşıdan gelen tırı görmedi direksiyonu kırdı ve şarampolden uçmuştuk. Kaza geçirmiştik. Sanırım şimdi hastanedeyim. Kapının açılma sesiyle dikkatimi seslere verdim. Biri yanıma doğru geliyordu. Elimi tuttu sonra o aşık olduğum adamın sesini duydum.

"Hazal uyan artık birtanem. Seni çok özledim. Sesini duymak istiyorum. Ne olursun Hazal. Beni tek bırakma lütfen Hazal. Herkes seni bekliyor.Seni çok seviyorum. Seni çok seviyorum cadı... Görüşürüz... Yine geleceğim..."dedi ve ardından duyduğum bir kapı sesiyle tekrar dıt dıt sesleri beynimi doldurmaya devam etti.

-----------

Yemyeşil kırda yürüyordum. Üzerimdeki beyaz elbise rüzgarla birlikte dalgalanırken bir ses duydum. Bu ses ukalama aitti. Etrafımda döndüm ama göremedim. Sonra ilerde çok güzel berrak bir nehir gördüm. Gürül gürül akıyordu. Sonra Kaan'ın sesini duydum bu sefer tam karşımdaydı.

"Hazal'ım...Artık uyanma vakti geldi. Susma hadi konuş bana kız ama susma... Canım yanıyor lütfen artık kendine gel. Eskisi gibi bağır çağır ama beni bırakma. Bırakırsan toplayamaz kimse beni. Hadi artık duyuyorsun sesimi biliyorum. Kalk artık kalk..."dedi ama ona bir cevap veremedim. Birden bir yatakta kablolara bağlı bir şekilde buldum kendimi.Sonra kapı tekrar açıldı ve tanımadığım bir ses konuştu.

-Beyefendi artık çıkmalısınız.

"Tamam" dedi aşık olduğum adam.Ah ne çok istiyorum onu görmek ama bir türlü açılmıyor lanet gözlerim. Ne çok istiyorum onu sevdiğimi söylemek. Ama ilk önce uyanmam lazım değil mi? Ahh !! Bu lanet acı da neyin nesi? Sol göğüs kafesim çok acıyor. Yardım edin. Kimse yok mu?

------KAAN-----

-Daha ne zamana kadar orada kalacak?

-Bakın beyefendi size söyledim. Hasta buraya geldiğinde zaten bilinci çoktan kapanmıştı. Biz ameliyatta her şeyi yaptık. Şimdi onun uyanmasını beklemekten başka çare yok. Acınızı anlıyorum ama şu saatten sonra bizim yapacağımız tek şey sabırla beklemek. Hayati riski hala var. Uyanmadığı her gün hasta için daha kötü fakat şu saatte yapabileceğimiz bir şey yok.

"Bana herkesin söylediği şeyleri söylemeyin. Bir şeyler yapın onu oradan çıkarın." dedim ve doktorun odasından çıkıp yoğun bakımın oraya gittim. Herkes ağlıyordu. Sanki her şey bitmişti. Hazal öldü gibi yapıyorlardı. Oysa Hazal ölmemişti. Birden bağırmaya başladım.

-Yeter ! Kesin ağlamayı ! Hazal ölmedi. Hepiniz onun öldüğünü kabullenmişsiniz hemen. Ama açın kulaklarınızı iyi dinleyin o ölmedi ! Yaşayacak !

Arkamı dönüp bahçeye çıktım. O şerefsiz kaza anında ölmüştü. İlk önce Hazal'ı kaçırdı ama başarılı olamadı. Denize düştüğünde herken onu öldü sanmıştı herkes ama ben inanmamıştım. Keşke o gün Hazal'ı tek bırakmasaydım. Ne olurdu yani iki dakika ayrılmasaydım. Onu koruyacağıma söz verdim ama yapamadım. Allah kahretsin ki tekrar onu kaybetmiştim. Onu en güzel gününde mezuniyet balosunda kaçırıp kaza yapmasını neden olmuştu şerefsiz. Telefonunda söylediği son sözler hala aklımda

"Seni çok seviyorum ukalam. Kendine iyi bak."demişti. Zaten sonrasında onun o acı dolu çığlığı her şeyi mahvetmişti. Omzumda bir el hissedince biraz irkilsem de kim olduğuna bakmadım bile. Oturduğum bankta yanıma oturana kadar kim olduğunu anlamadım.

YİNE Mİ SEN ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin