Yine Mi Sen??

5.3K 255 20
                                    

Can,Funda ile birlikte el ele gezerken okulda herkes Funda'ya kötü gözlerle bakıyordu.Çünkü herkes Funda'nın benim en yakınım olduğunu ve Canı'ın da eski sevgilim olduğunu biliyordu.Ben bu duruma dayanamazsamda mutluymuş (!) rolü yapıyordum.Can ile Funda daha 1 ay olmadan ayrıldı.Can sürekli beni izliyordu bunun farkında olsamda artık hiçbir şeyin fark etmeyeceğini bildiğim için önemsemiyordum.

---------

Can aynadaki yansımasına bakarken 

"Lanet olsun.Onu terkettiğim,Funda'yı sevdiğim yalanını söylediğim güne lanet olsun.Onun kokusunu duymak istiyorum.Rüzgarda dalgalanan saçlarının mis kokusunun yüzümü okşamasını istiyorum.Ben Can Barkın Hazal'a hala deliler gibi aşığım.Nasıl ondan sıkıldığımı düşünebilmiştim ve onu en yakınından vurmuştum?Ama artık her şey çok uzaklışıyor.Onunla olma ihtimalim çok azken birde şu on beş tatilin araya girmesi iyice zorlaştııracak her şeyi...Aferin Can bu sana müstehak!Acaba okul çıkışı ne yapacak?Biri var mıdır hayatında?Gerçi benimle ayrıldıktan sonra okuldan 2-3 kişi teklif etmişti ama o reddetmişti.Eğer ondan sıkıldığımı düşünüp ayrılmasam ve onu basit bi kıskandırma çabasına girmeseydim bütün bunlar olmazdı.O hala benim prensesim olurdu.Keşke her şey eskisi gibi olsa..." dedi.

----------

HAZAL

Şu karneyi verselerde bir an önce evime gidip uyusam.Kızlar herhangi bir plan yapmadığına göre eve gidip derin bir uyku çekecektim.Hakkettim ama.Can'dan sonra toparlanmak zordu (ki hala toparlanmaya çalışıyorum) ve bende kendimi derslere daha çok yoğunlaştırdım.Ben bu düşüncelerle boğuşurken sınıf hocam tarafından çağrıldım ve karnemi aldım.Teşekkür almıştım.Ne mutlu bana (!).Sonunda bir dönem bitti.Eve geldiğimde kendimi yatağa attım ve 15 günün yavaş geçmesini umut ettim....

Tatil tüm sıkıcılığı ile devam ediyordu.Evet okulun başlamasını istemiyordum ama tatilim de çok monotondu.Her gün kalk,yemek ye,bilgisayarda zaman geçir,kitap oku,uyu...Her gün bir diğrerinin kopyasıydı.Günler bu şekilde akarken tatilin bitmesine son iki gün kalmıştı.Sabahın erken saatinde (saat 13.00 ve sabah demek için çok geç olduğunu bilsem bile tatilde geç uyandığım için benim için sabahtı.) telefonum sesiyle uyandı.Özlem arıyordu.

"-Heyy naber uykucu.Sanırım hala uyuyorsun.Ama hemen kalkıp elini yüzünü yıka çünkü 10 dakika sonra ben,Nazan ve Selen kapının önünde olacağız.Eğer vaktinde hazırlanmazsan yukarı çıkıp üzerine buz gibi su döker öyle uyandırırım.Heyyy hadi kalk ve hazırlanmaya başla."dedi

"-Tamam Özlem."dedim ve hemen telefonu yüzüne kapattım.Eğer kapatmasam konuşmaya devam eder ve beni sinirlendirmekten başka bir şey olmazdı.Kalkıp yüzümü yıkadım.Dolabıma yönelip fazla düşünmeden siyah dar jean üzerine beyaz bi tshirt alıp bedenime tam oturan deri ceketimi üzerime geçirdim.Ayakkabı olarak her yeri zımbayla dolu olan ve çok sevdiğim kısa botlarımıı seçtim.Saçlarım dalgalı ve salık bıraktım.Gözlerimi ortaya çıkaran bir kalem çektim ve ince bir eyelineer sürüp odamdan çıktım.Annemin bana soru dolu bakışlarıyla kısaca özet geçip dışarı çıktım.Sitenin kapısının önüne geldiğimde Selen,Nazan ve Özlem'in sevgi gösterişleriyle karşılık verdim.Yönümüzün Bakırköy olduğunu söyleyen Özlem ile birlikte otobüse binip Bakırköy'e gittik.Biraz alışverişin ardından kızlarla bir cafeye girdik.Garson siperişlerini almaya geldiğinde ben daha kahvaltı yapmadığım için bir tost ve çay isterken kızlar bir dilim pasta ve kahve istediler.Çok geçmeden siparişlerimizle bize doğru getiren garsona bakarken birinin tepsideki tostu alıp "Bunu ben alıyorum sen arkadaşa yine getir."diyip gülerek masasına doğru gittiğini gördük.Şaşkın ve biraz da utanmış garsonla kısa bir bakışmanın ardından masadan kalkıp tostumu alan varlığın masasına doğru yöneldim.Kızlar sinirlendiğimi anladıklarından gel buraya demeleri duymamazlıktan geldim.Çünkü biri yanımda birine ukalalık edip onu küçümseyemezdi bu benim nefret ettiklerimin arasındaydı çünkü.Masaya vardığımda az önceki şahsın tam tostumu ağzına atacakken elinden alıp ben ısırdım.Onun şaşkı bakışları konuşmaya başladı;

"-Heyy o benim tostum."dedi.Ve alta kalmayarak güzel bir ders vermek istedim.

"-Bak bay ukala birincisi bu benim tostumdu ve sen az önce onu aldın ikincisi bir daha ki  sefere  ya da hayatının diğer kısmında sadece işi olduğu için sana hizmet eden kişilere saygılı ol.Şimdi garsonu çağırıp kendine bir tost söyle ve başka kimseninkini alma ayrıca alacağın tost benden sana ikram olsun."dedim ve böyle bi konuşmayı hala nasıl yaptığımı düşünerek masamıza gittim.Ohh be sinirlerim boşaldı.Masadaki sessizliği fark edince

"-Neeeee?"dedim son harfi uzatarak.Özlem benim ne olduğunu anlamdığı kanaat edince hemen lafa atladı

"-Kızım sen az önce tartıştığın çocuğun yakışıklılığını gördün mü?"dedi ve bende arkama dönüp baktığımda bana bakan bir çift gözlerle denk gelip ağzımla "Afiyet Olsun" dedim.Önüme döndüğümde Özlem'in neyi kastettiğini çok net anlamıştım.Ama Özlem'e laf vermek istemediğimden

"-Eeee Özlem ne var bunda?"dedim ve hemen konuyu kapattım.Cafeden kalkıp evlere dağıldığımızda çok yorulduğum için aldığım şeyleri odanın kenarına bırakıp uykuya daldım.Akşam yemeğine doğru uyandığımda mutfağa gidip anneme yardım ettim ve yemekten sonra biraz oturup duş aldıktan sonra tekrar uyudum.

------------

Ertesi gün güzel bir pazar kahvaltısından sonra evdeki telaşı anlamaya çalışıyordum ki bugün tatilin son günü olduğu aklıma dank etti.Ve her ne kadar istemesemde yarın okula gidecektim.Annem üniformamı getidirdiğinde Pazartesi için hangi kazağımı veya hırkamı giyeceğimi düşünerek dolabıma gittim.

Aklımdaki seçenekleri eleyip sonunda lacivert hırkada karar kıldım.Son hazırlıklarımıda yapıp yarını düşünerek uyuya kaldım.

--------------

*PAZARTESİ*

Okul müdürünün sıkıcı ve her zamanki gibi uzun konuşmasından sonra sınıflara dağıldık.İlk ders tatilde "Ne yaptınız gençler?"ile geçerken zilin çalmasıyla kendimi dışarı attım.Selen ve Nazan'ı kaptığım gibi kantine kahve almaya gittim çünkü hala uyanamamıştım.Kahvelerimizi alıp çıkarken bir aptalın çarpmasıyla sıcacık kahve üzerime döküldü.Kafamı kaldırdığımda önceden gördüğüm bir çift gözler yine karşımdaydı.Can mı ? Hayır hayır.

-BAY UKALA !

Piç ama mahçupp gülümsemesiyle beni iyice sinirlendirirken istemsiz bi şekilde bağırıp kantindeki herkesin bana bakmasına sebep oldum.Agghhhh

"-Yine mi sen ?"

YİNE Mİ SEN ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin