Yüzünü benimkine biraz daha yaklaştırınca kafamı hafif arkaya doğru yatırmak zorunda kalmıştım. Gözlerini gözlerimden ayırmadan sormuştu.
"Sen kimsin? Neden bana bu kadar tanıdık geliyorsun?"
Bu tam olarak benim ona sormam gereken soruydu. Sesi nede...
Yakında düğün başlayacaktı. Ve benim kalbim yerinden çıkacaktı neredeyse!! Ah kalbim... çok stresliyim. Ve heyecanlı. Ne yapacağım? Yakında artık evli olacağız... O zaman ona nasıl davranacağım??
Bu kız gerçekten beni bambaşka birine çeviriyordu. Onun yanındayken kendimi aptal gibi hissediyordum, normal davranmıyordum, birden saçmalıyordum ve kendimi utanç verici durumlara sokuyorum. Ama yeri geldiğinde hiç olmadığım kadar ciddi oluyordum. Sanırım onun sayesinde bütün duyguları hissetmiştim. Ve galiba gerçekten aşık olmak buydu.
Odasının kapısına birkaç kez vurmuştum. Artık hazır olması gerekti. Girmemi söylediğinde yinede ne olur ne olmaz temkinli bir şekilde kapıyı yavaşça açmıştım. İçeri tamamen girip kapıyı arkamdan kapattığımda onu karşımda görmem ile adeta dilim tutulmuştu.
Peki bu yeni değil, Haeun çok güzeldi. Ama bir insan her gün daha da güzelleşebilir miydi?
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
"İnanamıyorum Taehyung. ÇOK YAKIŞIKLISIN!!!!! VAY CANINA CIDDEN BU NE BE."
Koşarak yanıma gelmişti. Yüzünde çok büyük bir gülümseme vardı.
"Dünyanın en yakışıklı adamıyla evleneceğim hahaha. Tabi seni en çekici yapan yüzün değil biraz saf olman."
"Saf ? Saf değilim ben!"
Biraz sinirlenmiş gibi yapmaya çalışmıştım ama o gülmeye başladığı an büyülenmiş gibi ben de ona katılmıştım. Gözümü ondan alamıyordum. Sanki dünyadaki herşey kaybolmuştu ve bir tek o kalmıştı.
"Neden bu kadar güzelsin?"
Sorduğum soruyla birden gülmeyi kesip utangaç bir şekilde sırıtmıştı.
"Bilmem öyle miyim?"
"Beni bir kere öper misin?"
Birden şaşkın bakışlarını bana yönlendirmişti. Ben de dediğime şaşırmıştım ama kendimi tutamamıştım.
"Tabiiki hayır!"
"Lütfen! Sadece bir kere. Şu an gerçekten seni öpmemek için kendimi zor tutuyorum, o yüzden sen yap."
Büyük bir kahkaha atıp başını iki yana sallamıştı. Ben istemediği anlamına geldiğini düşünürken aniden yüzüme doğru yaklaşınca kalbim delirmiş gibi çarpmaya başlamıştı. Yavaşça yanağıma yumuşak dudaklarını kondurunca küçük bir şok yaşamıştım.
"Ne? Yanaktan mı? Ben bunu kastetmemiştim!"
"Yah!! " bağırıp sertçe omzuma vurmuştu. "Sabret biraz Taehyung! Şurada karı koca olmamıza birkaç saat kaldı. Evlendikten sonra istediğini yapabilirsin, söz."
O gülerek dolabına doğru ilerlerken ben olduğum yerde kalakalmıştım. Sebepsiz yere birden kendimi çok kötü hissetmiştim. Neden bilmiyorum... Ama Haeunu o an istediğim kadar öpmediğim için çok pişman olacakmışım gibi bir his vardı içimde...
