erişte

112 10 22
                                    

yıl 2016, iki kız birbirleriyle bir seneye aşkın süre de fazlaca yakınlaşmış ve çıkmaya başlamışlardı.

mina binanın kapısını açıp kafasını uzattı. sağına bakınca kimselerin olmadığını anlamış, çöpün yanındaki kedi ile bakışmıştı. 

kapıyı tamamen açıp elini tuttuğu sevgilisiyle birlikte dışarı çıktılar. tanınmamak için maskelerini ve şapkalarını takınmışlar, üsten aşağı simsiyahlardı. 

birlikte kaldıkları yurdun yakınlarında süper market vardı ama ne zaman geceleri kaçamak yapmak isteseler bir şekilde yakalanıyorlardı. 

bu sefer bir ilk yaşanmış, ellerini sımsıkıya kenetlemiş güle oynaya markete gidiyorlardı. 

''sence gittiğimizi fark etmişler midir?'' chaeyoung şapkasının altında kalmış mina'nın gözlerine bakmak için eğilip iyice dibine girmişti. 

mina kıkırdamış ''ruhları bile duymamıştır.'' marketin önüne gelince mina elini uzatıp kapıyı itmiş, chaeyoung'un geçmesini beklemişti. 

içeri girdikten sonra chaeyoung yerinde duramamış, hızlı ama minik adımlarla ramen bölümüne gitmişti. 

mina içecekler reyonundan bir şeyler seçerken, chaeyoung işaret parmağını üst dudağına koymuş hangisini alsam diye düşünüyordu. reyonu boydan boya yürümüş ama karar verememişti. en sonunda mina yanına gelmiş, chaeyoung'un bu şapşal hâlini görünce gülümsemişti. 

burnunun ucundaki maskesini indirip chaeyoung'a yaklaştı ''güzel bir çin lokantası biliyorum, istersen oraya gidebiliriz.''

chaeyoung tam onaylayacağı an ''ama biraz uzak, gideceksek arabayı almam gerek.'' mina dudağını büzmüş, yüzünü chaeyoungla aynı hizaya getirmişti. chaeyoung da maskesini indirip mina'nın büzülmüş dudaklarına minik bir öpücük kondurup geri çekilmişti ''bir kereden bir şey olmaz.''

mina gülümsemiş, doğrulup maskesini düzelttikten sonra hızlıca elindeki içecekleri yerine bırakmıştı. ardından el ele marketten çıkmış, yolda giderken menajarlerinin acil bir durum için bıraktığı arabanın anahtarının nerede olabileceğini tartışırken en son da akıllarına tek bir isim geldi, jeongyeon.

-

''teşekkürler.'' mina iki beyaz ince kutuyu ellerine alıp arkasına dönmüştü. arabayı sahilin önündeki park yerlerinden birine park etmiş, ay tüm ışığıyla parlıyordu. 

sürücü kapısını dirseğiyle açmış, binip birini chaeyoung'a verip kapıyı kapatmıştı. derin bir nefes verip şapkası ile maskesini çıkarmış, şiş montunu da çıkardıktan sonra hepsini arka koltuğa atmıştı. arkasına yaslanıp eriştesini kucağına koydu. kafasını sağa çevirince chaeyoung'un çoktan başladığını görmüştü. her yediğinde gülümseyip mina'ya iki de bir ne kadar güzel olduğunu söyleyip duruyordu. mina gülümsemiş, sonra o da kutusunu açıp çubuklarını eline almıştı. bir iki lokma aldıktan sonra aklına bir plan geldi.

''chaeyoung-ie, aa de.'' 

''aa,'' mina çubuğuna sadece bir erişte almış, bir ucunu chaeyoung'a verdikten sonra hemen diğer ucunu kendi kapmıştı.

chaeyoung ilk başta şaşırsa da sonradan gülümseyip bir ısırık almıştı. mina da gülümseyip bir ısırık aldı. aralarındaki erişte kısalmaya başlamıştı. chaeyoung bir ısırık daha alınca mina hızlıca iki tane daha aldı. chaeyoung kıkırdayıp iki ısırık alınca mina üç ısırık aldı. artık burunları değmeye başlarken chaeyoung bir ısırık daha aldı. dudaklarının arasında çok az bir mesafe kalmıştı. mina yaklaşıp chaeyoung'un dudakları üstünde son bir ısırık aldı. biraz geri çekilip yedikten sonra chaeyoung'a baktı. ayın ışığı yüzünün yarısına vurmuş, gözlerinin parıltısı çok belirginleşmişti. 

chaeyoung sıcak gülümsemesiyle elini mina'nın yanağına koyup yaklaştı. dudakları buluştuktan sonra usulca üst dudağını dudaklarının arasına aldı. mina yumuşak dudakları hissettikten sonra kendini tutamamış, sertçe chaeyoung'un alt dudağını kavramıştı. chaeyoung biraz duraklasa da diğer elini de mina'nın yanağına koyup kafasını yana eğmişti. yaptığı haraketle öpüşme daha da derinleşirken bazı ıslak sesler arabanın içinde duyuluyordu.

mina öpmeye devam ederken chaeyoung haraketlenmeye başlamış, oturduğu yerden mina'nın kucağına geçmişti. kollarını mina'nın boynuna dolamış, o da sertçe öpmeye başlamıştı.

denizin dalgaları sakinken bu iki kız bu gece pek sakin olamayacaktı.





denizin dalgaları sakinken bu iki kız bu gece pek sakin olamayacaktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

sinav haftası koydu yazamadim bi sey

bölüm biriktirmeye basliyorum ;''











michaeng softWhere stories live. Discover now