yirmi iki

429 35 30
                                    

"Hep bir kızım olsun istemişimdir Chan..."

Chan yatakta Minho'ya döndü, "Hayallerini yok mu ettim, hm?"

Minho parmağını Chan'ın yüzünde gezdirirken gülümsedi, "Saçmalama, o anlamda mı dedim ben?"

"Valla öyle anlaşılıyor" dedi Chan büyük br gülümsemeyle.

Minho sırtüstü dönüp tavanı izlemeye başlayınca Chan gözlerini kapadı.

"Chan.."

Chan gözlerini açmadan fısıldadı "Hm?"

"Yani ben düşünüyorumda, şey, ımm..."

"Ne düşünüyorsun bebeğim? Biraz daha zorlasan doğar mı demeye çalışıyosun? Deneyelim istersen" Chan kocaman gülümseyerek Minho'yu gıdıklamaya başladı.

Minho kahkahalarının arasında zar zor konuştu, "Yaa hayır saçmalama! Diyorum ki evlatlık mı alsak?"

"Bilemiyorum Minho.."

"Channie, lütfeeenn"

Chan durdu. Minho endişeli gözlerle Chan'ı izliyordu. Bir kaç dakika düşündü.

Chan sesli bir nefes aldı, "Peki, her gece onun ağlama seslerine katlanıp uyanacak mısın? Okulunda ona iki babası olduğu için zorbalık yapıcaklar her gün eve üzgün gelecek, onu mutlu edebilecek misin?," Minho heyecanla başını sallıyordu.

"En önemlisi... Sevişmemizin en ateşli anında ya ağlayarak uyanacak yada kabus gördüğünü söyleyecek, yarıda bırakabilecek misin?"

Minho kaşlarını çattı ve Chan'ın omzuna vurdu "Ya çocuk istiyorum diyorum hâlâ sex diyosun!"

Chan kıkırdadı, "Cevabımı alamadım ben?"

"Eğer şuan bu yatakta ben yerime bir kadın olsaydı ve o kadından çocuğun olsaydı fakat aldırmak istemeseydi, sırf sevişemiyoruz diye boşayacak mıydın?"

"Seni boşayacağımdan mı korkuyosun sen hm?"

"Ne alaka? Sensizde yaşarım ben!"

Chan kesinlikle çok inanmış yüzüyle Minho'ya baktı.

"Channie~ Lütfeeennn~"

Minho yavru köpek gözleriyle Chan'a bakıyordu ve bu Chan'ın zaafıydı.

"Minho bakma şöyle..."

"Lütfeeeennn....~"

Chan biraz düşündükten sonra Minho'ya döndü, "Biliyor musun Minho? Bende bir çocuğumuz olmasını istiyorum. Bu yüzden yarın gidip başvuru yapabiliriz..."

Minho yerinden sıçrayıp Chan'ın boynuna sarıldı ve suratının her yerine öpücükler bıraktı.

"AŞKIMSIN YA YERİM SENİ BENİ KIRAMIYACAĞINI BİLİYODUMM!!"

Chan gülümseyerek Minho'nun suratını avuçlarının arasına aldı, "Sen istediğini aldın, şimdi sıra bende..."

Minho Chan'ın dediğini anladığında gülümsedi ve dudaklarını birleştirdi...

***

Minho Chan'ın çıplak bedenine kafasını yaslamış ona sarılmıştı. Chan'da kollarının altındaki Minho'nun saçlarını okşuyordu.

"Chan... Ben şimdi düşündümde sen daha şimdi kendini tutamıyorsun, ya çocuk varken nolucak?"

"Vazgeçiceksin gibi hissediyorum ama unutma çocuğu aldığımızda geri veremeyiz"

"Hayır hayır! Vazgeçmiyeceğim! Sadece merak..."

Chan burnunu Minho'nun saçlarında gezdirdi, "Jisung ve Felix amcalarına göndeririz, onlarda bir gün sevişmemiş olurlar"

Minho kahkaha attı, "Haklısın"

Minho arkasına dönüp telefonunu alıcakken birden kitlendi, "Ooofff"

"Noldu?"

"Sence?"

Chan kocaman gülümsedi.

Minho kolunu uzatıp telefonunu aldı ve Felix'i aradı. Açmasını beklemedende kapattı.

"Neden böyle bir şey yaptın şimdi?"

"Her gece sevişiyolar diyen sendin, bir gecede sevişmemeye alışsınlar dedim"

Minho'nun telefonu çalmaya başlayınca sırıtıp telefonu sessize aldı.

"Yinede devam edebilirler"

"Yok, Felix'in keyfi kaçar aklı bende kalır yapamaz"

"Demek ki şerefsiz insan her şeyi yapabiler"

Minho kahkaha attı. Tekrar Chan'ın boynuna gömülüp kokusunu içine çekti.

"Seni seviyorum Channie~"

"Bende seni seviyorum bebeğim.."

--

bilmem kac gundur acaba bunlarin bi cocuklari mi olsa diyodum minhonun dogurmasinida istemedim her banginhoda doguruyor aemina

cocugu belirledim hepinize soprayz olacak umarim tanidiginiz biridir 😽

Don't Need You, BanginhoWhere stories live. Discover now