*11.Bölüm*

278 36 12
                                    

5 Seconds Of Summer

Lie to Me

*

"Kusura bakmayın Bay-" Harry karşısındaki siyahlar içindeki adamı tanımadığı için sustu. "Snape." dedi adam ve yanında duran Ginny. Güneşin doğmasına bir saatten az kala yataklarından Hogwarts müdürü Dumbledore'un çağırmasıyla zorla uyandırılmışlardı. Draco, Ginny ve Harry, Profesör Snape'in arkasından Hogwarts koridorlarında boş boş geziniyordu. Harry'e bir süre sonra belirli bir yere gitmektense aynı yerlerde dönüyormuş gibi gelmeye başlamıştı.

"Çok soru soruyorsunuz Bay Potter. Bu sorularınızı umarım unutmaz ve Profesör Dumbledore'a da sorup onu da rahatsız edersiniz." dedi Profesör Snape. Harry bunun üzerine oflayınca da ters bir bakış atıp söylenmeye başladı. Ginny dert etmemesi gerektiğini surat ifadeleriyle ona belirtti. Profesör Snape, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü, her zaman aksi ve huysuz bir adamdı.

Harry ne için çağrılmış olabileceklerini düşündü durdu. Annesi ve babası onun Dumbledore ile kesinlikle konuşmasını istiyorlardı. Hatta Lily Potter bu konu için fazlaca diretmişti. Eğer konuşmaz ise gelip yaka paça Dumbledore'un odasına götürüp bizzat konuşturacağını da... Ama şimdi bu konuşma için çağrılmış olamazdı değil mi? Draco'nun da çağrılması normal olurdu ama Ginny? Konudan tamamen bağımsızdı. Başka bir şey olmalıydı.

Harry ve Draco da Ginny'e neden hala varmadıklarını sormak istiyorlardı ama Profesör Snape'in söylenmeleriyle dolu birkaç dakika daha istemiyorlardı. Aynı zamanda Harry, birkaç gün önceki derste öğrendiği bilgilerden sonra Draco ile arasına belli belirsiz bir mesafe koymuştu. Ona yönelik konuşmuyor hatta ona bakmıyordu. Bu elbette Draco'nun gözünden kaçmamıştı. Yine de bunu konuşmanın ne yeri ne de zamanıydı.

Büyük bir heykelin önünde durduklarında Profesör Snape duvara tıklatıp fısıldadı. "Limon Şerbeti." Heykel yükselmeye başladı, onun yerine bir merdiven belirdi. "Profesör Dumbledore sizi odasında bekliyor. Bayan Weasley'i takip edin."

Ginny'nin arkasından merdivenlerden çıktılar. Zaten tek bir kapının olduğu küçük bir koridora geldiklerinde Profesör Snape'in neden Ginny'i takip etmelerini söylediğini anlamamıştı. Ginny'nin kapıyı tıklatmasına gerek kalmadı, kapı hafif aralık olduğu için ittirdiklerinde üçü de içeri girmişti. Dumbledore'dan herhangi bir iz yoktu. "Hep böyledir, gelir birazdan."

Müdür masasının önündeki koltuklara attı genç kız kendisini, ayaklarını öndeki kısa boylu masaya uzatmadan önce fazlasıyla süslü bir kaseyi Harry ve Draco'ya uzattı. İçinde sarı renkte şekerler vardı. "Dumbledore'un odasındaki şekerler her zaman favorim olmuştur. Abilerimin zehirlemediğinden emin olduğum tek şekerleri, kelimenin tam anlamıyla bayılmadan yiyebildiğim tek şekerler."

Üçü de birer şeker aldı, yedi. Kaseyi masadaki yerine geri koyduktan sonra Harry ve Draco da oturdu.

Ginny yanılmıştı. Dumbledore'un odasındaki şekerlere de güvenmek bir hatadan başka bir şey değildi. Bunu yedikten beş dakika kadar sonra göz kapakları kapandığında, çok fazla uykusu geldiğinde anlamıştı.

-----

Yasak Orman, Hogwarts sınırları içerisinde gitmeye çekindiği tek yerdir. Bu ormana bile isteye gelmek isteyen aklı başında tek bir öğrenci bile olmamıştır. Sürekli cezaya kalıp gelmek zorunda olan Weasley ikizleri ve onları kurtarmakla görevli Violet Black dışında, çok fazla misafiri olmazdı. Üç yıldır kimse oraya gitmemişti.

Bu ün, Üçbüyücü Turnuvası için Yasak Ormanı mükemmel ortam haline getirmişti. Üç yıl önceki yarışmada şampiyonlar sevdikleri için Kara Göl'e girmek zorunda kalmışken bu sefer kendileri için Yasak Orman'dan canlı çıkmaları gerekiyordu. Ormanın belli bir kesimi efsunlanmış ve bayıltıldıkları zaman şampiyonlar oraya yerleştirilmişti. Belirli kesim içerisinde aynı şekilde her şampiyona özel olarak yerleştirilmiş eşyayı bulmaları gerekiyordu. Bunun için üç günleri vardı. Eğer değerli eşyayı bulamazlarsa diskalifiye olacaklardı.

Celeste | DrarryDonde viven las historias. Descúbrelo ahora