Amber Gelini
Geliş
35.Bölüm
Depo gibi bir yerdeydim. Tek camı olan ve sadece betondan olan yerde hiç bir şey yoktu. Adem arada sıcak yemek getiriyordu ve ben oturup beklemekten başka bir şey yapmıyordum.
"Dur dur!!!"
Bu da ne? Bu sesler de nereden geliyor? Korkuyla ayaklandığım sırada depoda duran sandalyeye çıktım ve camın dışına baktım. Bunlar da kim? Zombi gibi evin etrafını saran evde gördüğüm insanlarla ağzım açıldı. Mehmethan mı o? Vay koçum vay biliyordum beni almaya geleceğini ama sanki geciktin.
Hani ya bizim yanımız biri daha vardı diye düşünmeye başlar bir kaç gün sonra aklına gelir ya resmen öyle bir şey oldu. Az daha dursaydınız fareler beni, ben fareleri kemirecektim!
Cama vurmaya başladığım sırada açılan kapıyla birden ağzımdan tutulup sürüklenmeye başlamıştım.Boğazım yırtılırcasına attığım çığlığı sadece iç organlarım duyuyordu. Cüsseli koruma ağzıma kapadığı eli ile beni sürüklemeye başladığı sırada kapıda gördüğüm adamlarla çığlığım kesildi. Çünkü Aram ve Mehmethan karşı karşıya gelmişlerdi. Evin etrafı içi bir sürü insanla dolmuş ve herkes o ikisine bakıyordu.
Amberler fazlasıyla soğuk kanlıydı. Sanki misafirliğe gelmişde poşedini unutup geri dönmüş gibi. Allah'ım biri beni farkedebilir mi? Elim ayağım dolaşmış korumayla uğraşırken artık la havle deyip ağzımı açıp adamın elini ısırdım. O an Ahh sesi ile bize dönen insanlar ve dayanamayıp adamın ayağına attığım tekmeyle "Yeter be un çuvalı mıyım ben her gelen alıp götürüyor! Öldüreceksin öldür yoksa ben seni öldüreceğim!" Diye üzerine yürüdüğüm Aram'ın kaşları havalandı. Sıfata bak insan biraz tepki verir tepki! Ne bu haller edalar!
Herkes tetikte beklerken ben adımlarımı hızlandırıp Mehmethan'ın yanına doğru ilerledim. O sırada Adem karşımda durdu ve başını yana yatırıp "Mecburum!"dedi. Geldiğim günden beri bana sıcak olan tek insandı o sebeple fazla uğraştırmayıp kaçmak isteyip kaçamıyormuş gibi yaptım ve bu kez gerçekten bekledim.
Adem sanki zorlanıyor gibi duruyordu ama Aram iç çekip "Adem, Ağan geldi artık beklemene gerek yok, benim hesabım Mehmethan'la"dedi. Ulan madem hesabın onunla ne demeye beni kaçırıyorsun? Onu kaçırsana! Allah'ım bu aklı da ben mi vereceğim? İkinci bir sorun ise Adem'i Mehmethan'ın gönderdiğini biliyordu. İkimiz de şaşkınca bakıyorduk.
Gözlerim sadece Aram üzerinde kaldığında sakinliği artık korkutucu olmaya başlamıştı. Onu izleyen gözlerime ihanet etmeyen Aram bana döndüğün de gitmemi bekliyordu. Kardeşimin kanı var demişti. Allah'ım ona bunu nasıl anlatırım? Nasıl kardeşini abim öldürmedi derim?
"Efnan yanıma gel!" Diyen Mehmethan'a baktığım da ise aynı durum söz konusuydu. Soğuk kanlı ama heran birine dalabilir pozisyondaydı. Gitmem gerekti ama kolumu kıran bir durum da vardı. "Ben-" diyemeden araya giren biri oldu.
"Ağam!!!"
Duyduğum sesle içeriye dalan bir adam nefes nefese bir çantayla gelmişti. Dehşet içerisinde bakan gözleri ile "Aram Ağam telefon çözüldü izlemeniz gereken şeyler var"dedi. O an gözlerim fal taşı gibi açıldı ve "Hadi hemen aç!" Diye adım attığım da Mehmethan önüme geçti.
Önüme geçişiyle gelen tanıdık koku da gözlerimi yukarıya kaldırdım. Amberleri tam anlamıyla gördüğüm şu dakikada endişenin tüm tonunu görmüştüm. Ellerini yumruk yapmış sanki bir adım daha atsa bir şeyler çözülecek gibiydi. Şu an tıpkı onun gibiydim. Hani güçlü durursun ama birisi nasılsın dese saatlerce ağlarsın ya şu an öyleydim. Hatta tuhaf bir etkileşim ki ayak uçlarımda durup kendimi durduruyordum bir adım daha atsam geri dönmesi mümkün olmayacak bir durum olacaktı.
Sadece bakarken birden masada sesler gelmeye başladı. Gözlerimi çevirdiğim de masada Hasan Ağa'nın sesi geliyordu.
"Boran'ın kanını yerde bırakanın kanıyla yıkanırım bilmiş olun! Serpil o adam ayaklarıma gelecek duydun mu? Yarın bu plana uyacaksınız! Salih sen hemşire kıyafeti giyip ameliyata Boran'ı vuran doktola gir bir taşla iki kuş olacak. Bir şekilde öldür o veledi. Baran hem Aziz Ağa'yla hem de benim evladımı öldüren adama düşman olacak...Ahh...Ahhh o kızda bana kalacak!!!"dediğin de ağzım açık kaldı. İşte itiraf burada! İşte itiraf etti!
Zümra birine kaçtı. O sırada kardeşini almaya gelen Mehmethan için de plan hazırlayıp çatışma çıkarıyor ve Boran ölüyor. Aram ve Abimin dostluğunu kullanmıştı. Abim çatışmada olmasaydı bunlar olmazdı ama Mehmethan için yaptı ve sonra dostunun ameliyatına girdi. Hasan Ağa da bunu fırsat bilip adamını ameliyata sokarak Baran Ağa'yı abimin üzerine salmıştı. Mehmethan ve abim onlara düşman olunca Hasan ve Baran Ağa da birleşmişti....tüm özete gelirsek abim benim yengem oluyor. Allah'ım duruma bak karman çorman ama abim suçsuz ve şu an Aram bunu öğrendi.
Önümde duran Mehmethan'ı geçerek Aram'ın yanına gittim. Ekrana donuk halde bakan gözlerinde yaşlar iniyordu. İçim kan ağlayarak karşısına geçtiğim de benim de gözlerim dolmuştu. Dizlerimin üzerine çöktüm ve ona bakıp "Sana söz veriyorum bu onun yanına asla kalmayacak şimdi böyle kendini bırakamazsın!"dedim ama yüzüme dahi bakmıyordu.
Çünkü ekranda kardeşinin ameliyat kaydı, ve hatta fotoğraflar vardı. Kaydı aradığım da yok demişlerdi. Muhtemelen bunlara da bizim sildirdiğimizi söylediler. Ahh aklım almıyor Allah'ım almıyor!
İç çekip ekranı kapadım. O an bana dönen gözleri deli gibiydi. Kesinlikle bir şey yapacak ve bunun sonunda o zararlı çıkacak!
Hızla ayağa kalktığın da "Arabamı hazırlayın! Hemen!!!" Diye bağırdığında ben de kalktım. İşte tam da bundan bahsediyorum eğer giderse kendine bile zarar verir. Gözleri çok acımasız....acımasız bakıyor. Dışarıya doğru ilerleyen adamın peşinden koşarken Mehmethan "Efnan sen ne yapıyorsun?"dedi. Ne yaptığımı inan ben de bilmiyorum ama giderse çok kötü şeyler olacak!
Ona cevap vermeyip koşar adım peşinden gittim. Arkama dahi bakmadan peşinden gittim ve kapıya geldiğim de "Baban birini daha kaybedecek! Sen de gidersen sence huzurlu mu olacak? Kardeşin geri mi dönecek? Söyle!!!" Diye son çare ağlayarak bağırdığım da gittiği yolda durmuştu. Patika yolunda durmuş ve yavaş adımlarla bana döndüğün de "O adamı yaşatırsam kardeşimin kemikleri sızlar!"dedi. Gözü dönmüş haldeydi ama durmayıp "Herkes abimi katil ilan ettiğin de arkamı dönüp çekip gittim ama şimdi abimi kurtarmak istiyorum.....eğer gidersen baban birini daha kaybedecek ve onun senden başka kimsesi yok!"dedim.
Sesim gitmişti. Ağlamaktan helak olan gözlerimde sesim gitmiş gitmemesi için ayakta zorlukla duruyordum. Tıpkı benim gibi duran dağ gibi adam olduğu yere çöktüğünde çocuk gibi ağlamaya başlamıştı. İçindeki o duyguyu en iyi ben bilirim. Sevdiğini kaybetmeyi, alamadığın intikamı...en iyi ben bilirim ama birini öldürmek kolaydır ya sonrası ne olacak? Sonrasında her şey bitecek!
Onu izlemeyi bırakıp arkamı döndüğüm sırada Mehmethan 'ı gördüm. Yüzünde zerre kızgınlık kalmayan adam elinde bilgisayar ve telefonla ilerleyip yanıma geldi. Amberlere değen güneş ışığıyla sarılar yine parlarken "Kurtuldu!"dedim. Abim artık kurtuldu.
İkimizde o bahçeden çıkmıştık. Yolunu tuttuğumuz emliyet ve mahkeme ile abimin çıkışına adım adım yaklaşmıştık.

YOU ARE READING
Amber Gelini
Spiritual"Kumru Öğretmen Serisi 2" Yazarınız doğudan vazgeçemedi ve yine bir doğu kitabı yazdı. Buyurun beklerim