couple, 13

1.9K 193 324
                                    

Unuttunuz mu beni👽 selamm🤙🏻

Hyunjinden...

Sıcaklığının beni uyuşturduğu kucaktan kendimi yavaşca sıyırdım. Uyanmaması için özenle yataktan kalktım. Üzerime ne bulduysa sokuşturdum. Sevgilime kahvaltı hazırlamak için mutfağa doğru ilerledim.

Haftasonlarını Minho sayesinde sevmiştim. Sevişmek için haftasonunu bekliyorduk. Malum kendisi çok özenli bir tarih öğretmeni ders anlattığı günler öğrencisini becermeyecek kadar özenli.

Sahi ne yapardım ben haftasonları? Minho'dan önce dünyayla bağım yoktu sanki. Daha önce dünya beni hiç güldürmedi. Yaşadığım için mutluluk duymadım. Hep mutluydum ama, tüm mutluluğum hayallerimdi. Şimdi hayallerimden bile güzeldi Minho yaşadığımı hissettirdi ilk kez. Bir çoçuk kadar heyecanlıydım her şey için.

Sığamamıştım sanki. Ayağımı basıp geçtiğim her yer, üzerime bir yük olarak biniyordu sonradan.

Minho'nun kucağı sığdığım tek yerdi. Bastırmaya çalıştığım kişiliğim onunlayken açığa çıkıyordu.

Yeni gelin evinde çıplak kalmış bir ampul kadar gereksiz olduğumu düşünürdüm hep.

Şimdi yeni gelin evinin gereksiz şatafatlı saçmalığın da en mantıklı bendim.

Kahvaltı hazırlarken düşüncelerimin olgunlaştığını fark ettim. Normalde olsa kaçardım kendimden.

Minho bana iyi gelirken ben ona gelebiliyor muydum?

Hala aynı düşüncelerin onu esir aldığının farkındaydım. elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Beni seviyor eminim ama sadece bununla ilgilenmek fazla bencilce olurdu. Hiç tereddüt etmeden bana sarılsın istiyordum. Onu asla bırakmayacağımı bilsin, bırakmak zorunda kalırsam gölgesi olacağımı bilsin.

Beni kendinden saysın istiyordum.

"Senleşirsem, sensizleşmem. Sen olmak istiyorum Lee Minho."

Bunları ona söylemektense hissettirmek istiyordum. Sonrasında söyleyip övünebilirim.

"Kahvaltı hazır!

Le miyav ho için erkenden kalktım!

Hala yatıyor musun?!"

Kendi kendime söylenerek odaya doğru ilerledim. Kedi gibi kendini içine toplamış yatıyordu. Avucumdan daha küçük duran dışarıda kalmış totosunu yavaşça okşadım.

"Sevgilim, dün beni öpmekten çok yorulmuş olmalısın."

"Hiç yorulmadım."

Gözlerini açmaya çalışan bedene doğru yaklaştım, dudaklarımı sıcacık boynuna bastırıp kokusunu içime çektim.

Ellerini belime atıp ağırlığımı üzerine aldı.
Boynunun ısısına kendimi kaptırmışken zorla konuştum.

"Yemekler soğuyacak."

"Isıtırız."

"Uykuluyken benimle konuşma lütfen."

"Nedenmiş."

"Konuşma dedim!"

"Hı, hı."

"Ya! Şu sesi çıkarma, tetikleniyorum."

"Tetiklen sevgilim."

"Haftaiçi beni hayrete düşüyorsun iradene hayran kalıyorum. Haftasonları benden daha azgınsın sesin bile nolur beni tüm gün s-"

starboy, hyunhoWhere stories live. Discover now