- 7 -

2.1K 209 172
                                    


Hyunjin oturduğu yerde kitabını okurken Felix sınıfa girer girmez Hyunjin'in yanına koşup yanına oturmuştu.

"Sakin sakin. Ne oluyor?"

"Ne olmuyor?" Deyip heyecandan yerinde zıplayamaya başladı Felix. "Şey... Dün Jisung... Bana çıkma teklifi etti. Ben de tabii kabul ettim. Önceden ona sadece arkadaş olarak bakıyordum ama yine de bu fırsat değerlendirilirdi. Yakışıklı, güzel, kibar, şirin, çekici, Oho... Ayrıca çok iyi biri."

"Vay... O zaman şu an çıkıyorsunuz?" Dedi Hyunjin genişleyen gülümsemesi ile.

"Evet evet. Çıkıyoruz."

"Çok hoş. Buna çok sevindim."

"Ayh! İçim rahatladı." Deyip iç çekti Felix. Arkasına yaslandı ve gözlerini yumdu. "Sana anlatmak için çatlıyordum. İyi oldu." Dedikten sonra derin bir nefes aldı ve Hyunjin'e döndü. "Sen peki? Dün ne yaptınız? Nasıl geçti? Ne dedi? Sonuç ne?"

"Yine heyecanlandın sen.."

"Tabii ki." Deyip yerine zıplamaya başladı Felix. "Bir saniye..." Deyip gözlerini kıstı. "Sen... boğazlı giymişsin."

"Ha?" Hyunjin üzerine bakıp Felix'e döndü. Endişelendiğini belli ermemeliydi. "İhi.. Şey. Çok normal bir şey bu Felix. Kıyafetler giyilir. Dolabında süs diye mi dursun?"

"Dolabında durup hiç giymediğin bir kıyafet olduğuna adım gibi eminim." Deyip Hyunjin'e yaklaştı. "O zaman bir bir şeye bakayım."

"Hayır hayır..."

"Ya saklamasana benden!"

"Yok bir şey Felix gerçekten..."

"Şu an seviştiğinize ikna oldum."

"Ya hayır! Felix sus! Sakın bak... bir daha böyle bir şey deme."

"Çok pis ikna oldum ben."

"Sus dedim, Felix."

"Göster o zaman."

"Hayır!"

"Tamam be. Kalmadık seni görmeye. Ayrıca ikna oldum ben bir kere."

"Tamam Felix. Sus artık."

"Tamam tamam." Deyip ayaklarına baktı Felix. "Şimdi birlikte misiniz?" Diye sorduğunda Hyunjin başını olumlu anlamda aşağı yukarı salladı. "Seni üzmek istemiyorum... Ama ben bugün sabah Minho hocayı biri ile çok yakın gördüm. Arabasının önünde gördüm... Şey... Ama üzülme. Çünkü yanlış anlamış da olabilirim. Sen sor ona."

"Hayır hayır! Soramam." Dedi Hyunjin hüzünle. "Sence..." diyecekken Felix sözünü kesti.

"Kötü düşünmeyelim." Deyip düşündü Felix. "Minho hocanın telefonuna bakalım."

"Şifreli."

"Hmm... Akıllı saati vardı. Onda kilit yok... Ayrıca oradan mesajlar da gözüküyor." Deyip sinsi sinsi güldü Felix. Ellerini birbirleri ile buluşturdu ve Hyunjin'e dönüp bir bakış attı.

-

Minho öğretmenler odasındayken, Minho'nun boş dersiyken Hyunjin'in beden dersi vardı. Felix ile Hyunjin aynı sınıfta olduğu için ikisi de boştu ve Felix bunu biliyordu. Aklına gelen şeytanca fikri Hyunjin'e anlatmış, Hyunjin ilk önce kabul etmese de Felix'in şirin bakışlarına maruz kaldığından dolayı kabul etmek zorunda kaldı.

Beden hocaları Hyunjin ve Felix'e izin vermişti. Zaten beden dersinde hocaları hiçbir şey yaptırmadığı için ders boştu ve Hyunjin genellikle hocadan hep izin alır sınıfta kitap okurdu. Bu sefer de öyle olmuştu ama bir değişiklikle.

coke - hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin