1.BÖLÜM: Kurban Edilmiş Bedenler

211 50 84
                                    

Sıcak, kuru ve sert

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sıcak, kuru ve sert...

Bilincine kavuşur kavuşmaz ilk hissettiği-daha doğrusu hissedebileceği- bunlardı. Dirsekleri, kafası ve omzunda derin bir acı dalgalanmış, yüzündeki sarı saçları onu rahatsız etmekteydi. Burnundan soluduğu kesik kesik hava ona yetmiyor, ciğerleri daha fazlasını istiyordu. Göğüs kafesinin içindeki minik kalbi onu parçalayıp kaçmak istercesine her saniye daha sert kan pompalıyor, genç kadına şiddetle gözlerini açması konusunda uyarı sinyallerini iletiyordu.

Yavaş yavaş göz kapaklarını aralamak isteyen kadın, derin ve keskin bir acıyla karşılaşmış, savunmasız kalmıştı: bedenini kasıp kavuran güneş ışığına...

İnce kemikli parmaklarını gözlerine siper ederek ne kadar korumaya çalışsa da altında batmaya devam eden sivri maddeler buna izin vermiyordu. Dişlerini olabildiğince sıkmaya, gücünü kollarına yüklemeye çalışarak acıyı yok saymaya çalıştı ve ayağa kalkmayı nihayetinde başardı.

Küçük ve minik çakıl taşları çıplak ayaklarına batıp parmaklarının arasına şimdiden sızmaya başlasa da genç kadının dikkatini daha büyük ve mühim bir sorun çekmekteydi ; sisle kaplanmış devasa çam ağaçlarına...

Etrafında rastgele dizilmiş bu korkunç bitkiler havadaki sis bulutu yüzünden sadece koyu yeşil yapraklarını gösterebilmekte, kahve gövdelerinin bir çoğunu sinsi ve kurnaz birer suçlu gibi ceketinin arasına sıkıştırarak gizlemekteydi. Ancak bu korkunç tabloyu ne kadar kasvetli ve mistik yapmaya çalışsa da gövdelerinin kuzey yönünü gösteren yosunları gözden kaçırmıştı.

Önündeki taşların ve küçük gri ile açık kahve tonları arasında gidip gelen kayaların az ilerisindeki patika yol zorda olsa gözüküyor, yanı başındaki uçurumun üzerindeki eski ve kopmak üzere olan köprünün halatları rüzgarın kasvetli esintisiyle anlaşarak sallanıyordu.

Genç kadının gözleri yavaş yavaş sise alışınca görüş açısına üç adet beden girdi. Yaklaşmakta olan bu bedenler ağır ağır gelmekte, zor da olsa bazı detayları gözükebilmekteydi.

Uzun kestane rengi saçlara, soğuktan olsa gerek kırmızı yanaklara ve ela gözlere sahip olan açık tenli bir kadın yanında iki tane genç kızla beraber kadının önünde belirmiş, adımlarını durdurmuşlardı. Kadın sevecenlik ve merhametle karşısındaki sarı saçlara sahip kıza bakıyor, dudaklarından bir an olsun esirgemediği gülüşünü yüzünden düşürmüyordu.

"Merhaba Lily." dedi kadın bir adım öne gelip elini uzattığı sıra. "Ben Marcelina, tanıştığımıza şimdiden memnun oldum."

Lily, pembe dudaklarını dişledikten sonra ilkin boş gözlerle karşısındaki kadına baktı. Üzerindeki beyaz renkli tek parça elbisesi ayaklarına kadar örtülmekteydi. Belindeki ve kollarındaki sarı renkli detaylandırmalar sanki bir kitaptan fırlamışcasına güzel bir hava katmaktaydı : bir peri masalı kitabına...

ARAF| Ejderhanın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin