nct reaction 𖥔 ּ ִ 𖦹

ະ﹢ ˖ ten

Ten'le sabahları pek sık birlikte olmuyordunuz. İkinizden biri, diğeri kalkmadan işe gidiyor. Onlarca olağandışı programla hafta sonları bile. Yani bugün şanslı bir gündü, her mavi ayda bir izin günleriniz çakıştığında olan bir gün. Ertesi sabah için büyük umutlarla yattın. Erkek arkadaşının sabah yüzünü, kirli kirli sakalını ve düzensiz saçlarını görmek. Ya da sabah sesini duymak, derin ve ciddi, hayatınıza getirdiği evi hatırlatıyor. Bu, son ilişkilerinizde hafife aldığınız bir faaliyetti. Partnerinizin evinde kaldığınızda olmasını beklediğiniz bir şey. Kabul etmediğiniz şey, birinin yanına taşındıktan sonra daha az olacağıydı.

Ama Ten beklentiydi, o her zaman öyleydi. Hayata farklı bakmanı sağladı, seni daha mutlu edecek şekilde yaşamanı sağladı. Fikirlerini boğazından aşağı indirmeye zorlamadı ya da istediğin gibi olman için seni değiştirmeye zorlamadı. Zaman geçtikçe hayatında olumlu bir etki yaratmıştı. İkiniz de insanlar olarak yan yana büyüdünüz ve dünya hakkında iki bakış açısına sahip oldunuz. En azını söylemek için aşıktın.

Böylece gözleriniz titreyerek açıldığında ve onun yüzüyle karşılaştığınızda, uykuda ve sakin. Gülümsemenden kurtulamadın. Loş ışıkta tüm yüz hatlarını görmek zordu ama yüzünü, nasıl görüneceğini bilecek kadar görmüşsünüzdür. Dudakları hafifçe aralanır, odaya küçük bir horlama girerdi. Gözleri kapalı, kirpikleri yanaklarını öpüyor. Sözü açılmışken, uykudan kızarıp kızaracaklardı.

Bu çok nadir bir durum olduğundan, bu anın tadını onunla birlikte çıkarmak istediniz. Alnına tüy kadar hafif bir öpücük kondururken elinle yüzünü daha yakın tuttun. Ama çok geçmeden tüm barış pencereden atıldı. Tahta şelalelerde mutlu bir şekilde tepinen iki çift patinin sesi ve çok geçmeden yatağın ucundan iki gümbürtü size katıldı. Leon ve Louis, yüksek sesle biçerken şu anda alacağınız uykuyu umursamıyorlar.

Ten'i uyandırmadan önce susturmak için sessizce onları yanına çağırdın. Ama sabah görüşmelerine devam etmeleri ve seninle Ten'in arasına girmeleri işleri daha da kötüleştirdi. Yumuşak kürk ve nazik miyavlamalar onu uyandırdı. "Y/n?" Yüzünüzü bulmak için kollarının üzerinde doğrulup yavaşça yükselir. Onun yerine kapalı gözlerinde bir kedinin ıslak burnuyla karşılaştı. "Ne oluyor?"

Çocuklar burada." Gülümsedin ve Louis göğsünde kendini rahat hissederken sabahın erken saatlerinde yapılan uyandırma çağrısını kabul ettin.

Ne?" Ten hâlâ uyanmakta güçlük çekiyor ama gözlerini açmaya zorladığında çok geçmeden tık sesi geliyor. "Saat kaç?"

"Yalnızca yedi" Gözleri derin bir iç çekişle fal taşı gibi açıldı, sırtüstü uzandı ve yüzünü kapattı, Leon dikkat çekmek için elini şakacı bir şekilde şaklattı.

burada bitmis