nct reaction 𖥔 ּ ִ 𖦹

ະ﹢ ˖ jisung

"Y/n, yalan söylemenin günah olduğunu biliyorsun."

En iyi arkadaşın Nina, bir sonraki bloğa doğru ilerleyen öğrencilerin akışı içinde kollarını kavuşturmuş bir şekilde aniden donup kalıyor.

Boynunun arkası karıncalanıyor. "Sadece y-yürümeye devam et!"

"Gerçeği söyleyene kadar olmaz!" Bronzlaşmış kollarını çaprazladı, gözleri kısıldı.

Gözlerini deviriyorsun. "Tamam, iyi, iyi! Demek ki kimseyi öpmedim."

Yüzü zihninizde yanıp sönüyor. başka kim yapardı

düşünüyorsun?

Beyninizi dolduran ışıltılı kırışık gözleri, göğsünüzü aydınlatan gür sesi... her zaman dilinizin ucunda olan şeftali rengi dudakları.

Jisung.

"Gördün mü! Utanmana gerek yok."

"Utanmadım. Zaten bu okuldaki aptalların hiçbirini öpmezdim."

"Bu bir yalan... peki ya Jisung?" Fısıltı sağır edici. Birkaç kafa dönüyor.

"Seni aptal! Onun lanet adını ağzına alma!"

Ama Nina'nın karnına yumruk attığın zaman farketmiyor bile. Geniş kestane rengi gözleri önünüzdeki bir şeye odaklanmış durumda.

"Birisi adımı mı söyledi?" Jisung homurdandı.

Kırış kırış gömleği ve çok kısa pantolonuyla dağınık bir adam. Yine de fındığın kahverengisi saçlarının rüzgarla öptüğü dağınıklığı, yalnızca fırlamış kaslarını vurguluyor.

"Uh... Demek istediğim, merhaba, sınıfa gitmeliyim!" Zemin zaten altınızda sallanıyor.

"Aman Tanrım! Şuna bak, Y/N. Bir öpücük için 1 sterlin!" Nina ciyaklıyor. Yukarıya bakarsın ve Jisung'un gerçekten de "CHARITY İÇİN ÖPÜCÜKLER" yazan bir parıltılı yapıştırıcı tabelanın yanında durduğunu görürsün.

"Hmm... şey, benim bir poundum yok, yani..."

Nina terli bir poundu elinize sıkıştırıyor. Seni Jisung'a doğru çekerken, "Bana sonra teşekkür et." diye fısıldıyor.

Jisung senin için sınıfın kapısını tutuyor. Bayılmamaya çalışırsın.

O zaman kalp durduracak kadar yalnızsın.

Gözlerini Jisung'un iri Hava Kuvvetleri eğitmenlerine odaklarsın, onunla göz göze gelemeyecek kadar korkarsın.

"Yani, istemiyorsan bunu yapmak zorunda değilsin, Y/n. Yani, paranı geri almasan daha iyi olur, çünkü bu bir hayır işi ve bu... "

"Hayır! Hayır, istiyorum." Başını sallayarak, kehribar rengi bakışlarıyla buluşmak için gözlerini yukarı çekersin.

Jisung kocaman ellerini yüzünün iki yanına yerleştiriyor. Sıcak ve yumuşaklar ve yanaklarından kıvılcımlar saçıyorlar ve-

Her şeyin ters gittiği yer burasıdır.

Refleks olarak, nefes nefese bileklerini yüzünden çekersin.

"Ee, Y/n? İyi misin?" Jisung kaşlarını çattı.

Kalbin buruşuyor. Gözlerini yumarsın, görünmez olmak için dua edersin. Ya da ölüm. Hangisi önce gelirse.

"Hey, Y/n, merak etme. Tekrar gitmek ister misin?"

Tek gözünü açmaya cesaret edersin ve Jisung kıkırdar.

Jisung'un kızarmış elleri belinizi kavradı. Nefesin kesiliyor. Jisung tekrar eğildi ve bu oluyor ve aslında seni öpmek üzere ve çikolata Rolos kokusu alabiliyorsun ve sonra-

Senin burnun onunkine çarpıyor. Jisung kıkırdar ve "Başını biraz eğsen iyi olur" der.

Geri çekildiğinde gülüyorsun.
"Üzgünüm"

"Olma,Dünyayı verseler bu anı geri almazdım"

Jisung aniden kızardı ve eliyle ağzını kapattı

"Bende.."

bi bok anlamadim😍