yeager: reiner'ın gerçekten annesiyle gelmiş olmasını daha fazla konuşmalıyız
jean: KKEJAKWLQNAHEOQLS HATIRLATIO DURMA Y/N ÇOK FENASIN YA
armin: hoş değildi ama komikti biraz.
y/n: anaya laf edersen babayı bulursun hak edene hak ettiği gibi
connie: abi y/n gitti ya yanlarına
jean: evet elinde KEKLE VE DONLA BERber
connie: REINERIN BAKISI GÖRDÜNÜZ mü O An QJJQUWOQKAHEOQLA
yeager: o kadar komikti ki amk siz ne konuştuklarını duymadınız tabi anlatıcam...
armin:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
❲ "gülüp durmayın, annesi buraya bakıyor." dedin arkadaşlarını susturmaya çalışırken, oysa sen de gülmemek için kendini fazlasıyla zorluyordun. connie yanınıza elinde kırmızı bir hediye paketi ve borcamla beraber döndüğünde, armin hâlâ bunu yapmamanız için seni ikna etmeye çalışıyordu.
ama ne fayda.
zaten sırf armin istediği için bazı şeylerden mahrum bırakacaktın kendini, reiner'ın sabaha kadar sana yazdığı özür mesajlarını yaymaktan mesela.
"eren nerede kaldı?" dedin etrafına bakınırken, eren öğretmen kılığına girecek ve oğlunun durumu hakkında konuşacaktı annesiyle, fazlasıyla eğlenceli olacağını düşünmüştünüz.
düşündüğünüz gibi de oldu.
eren merdivenlerde belirdiğinde bakışlarınızla anlaştınız. ufak bir kafa hareketiyle ona haber verdin ve yüzünde masumane bir gülümsemeyle reiner için hazırladığınız hediyelerle beraber, yanlarına doğru yürüdün. eren de yavaş adımlarla sizin olduğunuz tarafa geliyordu.
reiner'ın gözlerindeki korku, görülmeye değerdi. "merhaba bayan braun," dedin reiner'a bakarken, kadın gülümseyerek -biraz da afallamıştı- karşılık verdi sana.
bir süre havadan sudan konuştuktan sonra, elindekileri sarışın çocuğa uzattın. "bu ne için?" diyebildi zar zor, eren'in hemen dibinizde bitmesiyle herkesin ilgisi ona kaymıştı.
"merhaba, bayan braun sanırım? oğlunuzun sınıf öğretmeniyim." dedi büyük bir ciddiyetle, içinde gülmemek için kendisiyle nasıl savaştığını az çok tahmin edebiliyordun.