8. bölüm

94 21 45
                                    

Bize kapıyı açan kişi Elif abla olmuştu. Elif abla Can'ın ablası idi. Tâbi benim de manevî ablam oluyor haliyle.

Onu gördüğümde şaşırmamın nedeni birkaç ay önce evlenip yurt dışına çıkmış olmasıydı.

Elif abla ile kısa bakışımamız onun konuşması ile son bulmuştu.

"Hoş geldiniz." Dedi sevecen sesi ile.

"Hoş bulduk kızım. Sen hangi ara geldin?" Dedi annem.

"Hoş bulduk Elif abla."

Tam Elif abla konuşacaktı ki içeriden bir ses yükseldi.

"Elif kızım içeri alsana artık bizimkileri." Diye bağırdı Canan teyze.

Elif ablanın aklına yeni gelmiş olacak ki bizi içeri aldı. Ben direkt aradan sıyrılarak Can'ın odasına gittim. Gene uyumuştu.

Şu çocuk kadar uykuyu seven birisini daha tanımıyorum ben. Can'ı bıraksanız günün 25 saati uyur.

Günün 25 saati diyorum çünkü bu çocuğa 24 saat az geliyormuş öyle diyor.

Can'ı uyandırmak en mantıklısı diye düşünerek onu uyandırmak için bir yol aramaya başladım.

Niye uyandırıyorsun bırak uyusun diyecekseniz nedenini hemen söyleyeyim. Kırk yılın başı -kesinlikle haftada 3 gün burda değilim- biz gelmişiz uyumasın.

Dışarıdan geldiğim için soğuk olan elimi yavaşça tişörtünün yakasından ensesine doğru soktum. Elimin soğukluğunu hissedip uyanmış olacak ki kısık sesle inleyip elimi çekmeye çalıştı.

Ona daha fazla işkence etmek istemediğim için elimi çektim.

Can kısık gözleri ile bana bakarken ne kadar tatlı olduğunun farkında mıydı acaba?

İşin garip yanı bu hali ile kediye benziyordu.

"Ayaz" dedi uykulu sesi ile.

"Efendim?"

"Uykum var"

"Can senin uykunun olmadığı zaman mı var Allah aşkına?"

"Haklısın yok"

"Hadi kalk da gel Elif abla burda."

"Ablamın burda olduğunu bende biliyorum ya hani zeki arkadaşım."

"Tamam be hadi üstünü giyinip gel."

"Tamam Ayaz aybi. Bir dakika sen benim üstsüz yattığımı nerden biliyorsun?"

"Can her bizde kaldığında tişörtün odanın garip yerlerinde oluyor."

"Doğru" dedi kısık bir ses ile. Can'ın saçlarını karıştırıp odadan çıktım.

Salona geçtiğimde tüm ekip oturmuş muhabbet ediyordu.

Sağdaki ikili koltukla Elif abla ve Furkan abi vardı.

(Kitabımın en tatlı okuyucularından birisi için ufak bir detay eklemek istedim. Umarım bu kısmı okuyunca yüzünde ufak da olsa bir tebessüm belirir.)

Elif abla ve Furkan abi yaklaşık 4 ay önce evlenmiş sonra da balayı için yurt dışına gitmişlerdi. Çok tatlı bir çift olduklarını söylemeden edemeyeceğim.

Kaloriferin önündeki tekli koltukların birinde annem diğerin de ise Canan teyze oturuyordu.

Mustafa amca ise işte olduğu için bir süre buralarda yoktu.

TURŞU/TEXTİNG Where stories live. Discover now