3.BÖLÜM

85 10 54
                                    

Gözlerimi açıp yataktan doğrularak saate baktım. Saat daha 6 ydi. Erken yattığım için uykumu da almıştım.

Yataktan kalkarak lavaboya girdim ve ordaki işimi hallettikten sonra üstüme eşofman takımımı giydim. Bel çantama birkaç eşyamı da koyduktan sonra aşağıya indim.

Mutfakta bir şeyler atıştırıp evden dışarıya çıktım.

Sahil bizim eve çok yakındı. O yüzden çıkıp yürüyüş yapmaya karar verdim.

Kulağıma kulaklığımı da takip yürümeye başladım.

"Aşk dediğin belkide budur
Hep acıtır arkandan vurur
Belkide bu son sefer olur
Kalbim durur dertler son bulur"

Şarkıyı dinleyerek sahilde yürürken gözüme sahilin kayalıklarında oturmuş elinde sigarası ile denizi izleyen o çocuğu gördüm

"Sanma üç günlük bu hislerim
Ben burda hergün seni beklerim
Gel beni kendinden mahrum etme ne olur
Bu hayat sen yoksan zehir olur"

~Majeste / aşk dediğin~

Peki çocuğu tamda nakarat kısmında görmem...

Biraz daha yürüyüp aramızda 10 adımlık bir mesafe kalınca bu çocuğun neden bu kadar tanıdık geldiğini anladım.

Istemsizce onun yan profilini baya bir süzdükten sonra beni görmemesinin daha iyi olucağını düşündüm ve arkamı dönüp bir adım attığımda arkamdan bir ses duydum.

"Benden mi kaçıyorsun?"

Atlas

Etrafıma kısa bi baktıktan sonra bana dediğini anladım. Ve yavaşça arkama döndüm.

"Yoo. Ayrıca sen beni nasıl gördün"

Güldükten sonra kaşlarını sorgularcasına kaldırdı

"Ben görürüm ama sen benim burda olduğumu görüpte selam vermeden en azından laf atmadan arkanı dönüp gitmen. kaçıyor muydun?" Dedi.

Ağzımı açıp birşey dememe izin vermeden çıklayarak

"Sana hiç yakıştıramadım Alisa"

Dedi ve sigarasindan son kere duman çekerek onu kayalıklarin üstünde söndürdü.

Yavaş adımlarla yanına giderken bakışlarım kehribarlarına kitlenmişti. Atlasın yanına geçip oturdum.

Sonra ne mi yaptık?

Hiçbirşey.

Hiçbirşey yapmadan sadece oturup İstanbul'un manzarasını izledik.

Belki içimizde birbirimize söyleyecek çok şeyimiz oldu ama söylemedik.

Ama o zamanlar en iyi Hiçbirşey yapmadığım zamanımdi. Ayrı bir huzur bulmuştu içim.

Ama malesef ki bu huzuru Atlasın çalan telefonu bozdu.

Telefonda toplasan em fazla üç kelime konuşmuş olan aradan sonra bana dönerek "gitmem lazım, okulda görüşürüz güzellik" dedi ve yanağımdan makas alarak ayağa kalktı.

Arkasından onu gidişini izledikten sonra bende ayağa kalktım ve eve doğru yürümeye başladım.

Kapıyı çaldığımda ceylan açmıştı "Nerdesin kız sen sabah sabah" dedi.

İçeriye girerken "sabah erken kalktım sonra da uyku tutmayınca da sahile iniyim dedim" dedim.

Ecem konuşmalarımı duydu ve ben tam önümden geçerken "iyi yapmışsın aşk" diyerek mutfağa girdi.

Kaya ÇetesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin