Goddess Of Water || Tony Stark

18 ENDGAME / FİNAL

"Her şey tamam olduğuna göre-"
"Hadi yapalım şu işi"
Eldiven hazırdı beklemeden eldivene doğru uzandım. Thor kolumdan yakaladı.
"Ben yaparım"
Kendime engel olamadım ve ağzımdan bi gülüş kaçtı.
"Saçmalama formunda değilsin"
"Sen yapamazsın"
"Benden daha iyi bir seçenek mi var?"

Bruce yanımıza geldi.
"İkiniz de yapmayacaksınız, ben yapacağım"
Kısa bir şokun ardından bizi ikna etmeyi başardı, bu bedendeyken ölmüyordu.

Eldiveni taktı vücuduna acı resmen hücum ediyordu ve acıyla bağrıyordu.
"Tamam yeterli"
"Durun"
Sonunda elini şıklattı ve yere yığıldı
"İşe yaradı mı"
"Öyle olmalı"

Sessizlik devam etti. Üstümüzden uzay gemisi düşene kadar. Herkes bir yerlere savruldu bina paramparça oldu ve iyice aşağıya çöktü. Olduğum yerde kimse yoktu üstüme düşen beton yığınından kurtulup yürümeye başladım. İlerde gördüğüm üç kişiyle duraksadım. Tony, Steve ve Thor baktıkları yere kafamı çevirdim gördüğüm şey beni pek memnun etmemişti burada olduğuna göre gelecekten gelmiş olmalıydı. Yanlarına gittim Thor çekiçlerini çağırdı planları onu kesinlikle öldürmekti ona doğru yürümeye başladık.

Thanos nutuk çekiyordu, en azından bana öyle gelmişti. Planının işe yaramadığını söylüyordu bu sefer tüm her şeyi yok etmek istiyordu.

Beş yılın ardından bir savaşa girecektim. Sanırım en kötüsü bu olacaktı. İlk önce Thor ve Tony saldırdı daha sonra ben. Thanos yere düştü ama fazla uzun sürmedi beni tutup uzağa fırlattı. O sırada Thor stormbreaker'ı çağırdı Thanos'a vuracekken onu yakaladı engel olmak için hızla onlara doğru gelince Thanos hissetmiş gibi dönüp stormbreaker'ı bana fırlattı. Göğsümün ortasından karnıma kadar uzandı temas ettiği yerleri derince kesmişti. Bana doğru hızla gelince yere düşmüştüm. Thor tekrar çağrınca göğsümün ortasına saplanmış stormbreaker'ı çıkarttı.

Nefesim anlık olarak kesilmişti ve fazlasıyla acıtmıştı. Derhal kalkmam gerekiyordu ama bu sandığımdan daha zordu. O sırada acıdan, Steve'in mjolnir'i kaldırmasına gereken sevinci yaşayamadım. Bir süre de olsa Thanos'a zarar vermeyi başardı sadece o ayaktaydı. Zorlayıp yanına doğru gittim Thanos'un arkasında sonunu göremediğim dev ordu vardı. Steve duraksadı ve elini kulağına götürdü gelen sesi ben de duymuştum.

"Solundayım"
Gelen cızırtı ve parlaklığa ikimizde döndük. T'Challa ve bir kaçı daha portaldan içeri doğru girdi. Portalı kimin açtığını düşününce gülümsedim. Ardından bir çok portal daha açıldı ve büyüdü toz olan herkes buradaydı savaşmak için gelmişlerdi. Artık arkamızda dev bir ordu vardı.

"Avengers!, Toplanın"
İleriye doğru koşmaya başladık. Önümüze geleni öldürmeye çalışıyorduk. Havada uçan şeyleri görünce bunlarla uğraşacak canlılar gerekiyordu. Strange'e doğru koştum.
"Sen yokken portal açma konusunda pek ilerlediğim söylenemez"
Ona ne zaman portal açtırsam aynı yere oluyordu.
"Açabildiğin kadar ileriye olsun"

Tepemizden bir portal açtı okyanusun dibinde ki canlıları zihnimde çağırdım.
Bir dakika kadar sürmüştü.
"Hızlı olamazlar mı?"
"Çok derindeler kolaysa sen çık"
Lafımı bitirdiğim anda bağırmayla birlikte tıslama sesleri duyuldu. Ne yapmaları gerektiğini biliyorlardı. Altı tane okyanustan çıkan çeşit çeşit daha önce kimsenin rastlanmadığı efsane yaratıklara baktım havada süzülebiliyorlardı fazlasıyla mükemmellerdi. Hepsi sırayla portaldan içeri doğru hızla daldı. Metrelerce uzunluğa sahiptiler Thanos'un ordusuna doğru daldılar ve vahşice saldırmaya başladılar. Büyücüye gözlerimi diktim.
"Neden öyle bakıyorsun?"

Tony yanımıza geldi.
"Kazanma şansımızın 14 milyonda bir demiştin değil mi? Umarım bu o dur"
"Ne olacağını söylersem, asla olmaz"
Daha önce ki savaşta kazanmamış olmamız küfür gibi geliyordu sadece süresini uzatmıştık.
"Haklı çıksan iyi olur"
Kazanmamız için yapmam gerekenleri aklımdan geçirerek yürümeye başladım.
Taşlar neredeydi? Gelen saldırıları savuşturarak etrafıma bakındım eldiven T'Challa'daydı resmen parkurlardan geçerek eldiveni gereken yere ulaştıracaktı. Ona doğru bağırdım.
"Bana fırlat"