13

74 12 0
                                    

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

"Dalga gecme benimle hem bende chan dan öğrenirim senin rezil anılarını sabrını zorlama"

"Tamam tamam sinirlenme nereye gidelim söyle o zaman böyle dolaşıcak mıyız gün boyu"

"Ha sen benle dolaşmaktan memnun değilsin yani"

"Güzelim ne alaka şimdi sonuçta dışarı çıktık bi yere gidelim donmayalım diye söyledim"

"Ha sen benim seni dışarda soğuktan donduracağımı mı söylüyorsun minho"

"Sevgilim ne oluyor sana bugün "

O sıra da aniden durdu ve bana bakmaya başladı. Sorun bende mi yoksa dalga mı geçiyordu.

"Sevgilim?"

"Ha?"

"Sevgilim dedin bana"

Bunu söylerken sırıtmamak için kendini zorluyordu. Hoşuna gitti belli ki.

"Sorun mu var yani demem de"

Geri dönüp elini tuttum ve karşısında dikildim.

"Benim neden haberim yok sevgili olduğumuz dan"

"Ha sen ona bozuldun yani"

Güldü ve kafasını eğdi. Bi bilse böyle nasıl hoşuma gittiğini.

"Benimle sevgili olur musun o zaman"

"Harbi mi lan"

Güldüm. Böyle bi tepki beklemiyordum çünkü. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

"Harbi benim sevgilim olur musun?"

"Senden daha romantik bi teklif beklerdim lee minho"

"Ahh o zaman söyle sorayım"

Gözleri parlıyordu resmen. O da beni seviyor muydu yani? Ahh peki. Şu an kalbim yerinden çıkacak evet.

"Bu okul da ilk gördüğüm andan beri sevdiğim, sevmeye devam edeceğim, bu okuldan benim elimi tutarak birlikte mezun olacağımız, bütün ilklerimi birlikte yaşamak istediğim, kalbim de çiçekler açtıran kişi olmak ister misin?"

Sanki büyülenmiş gibi bana bakıyor gözleri dolmuştu. Ne dedim ki şimdi ben romantik bişey istedi bende yaptım. Fazla mı kaçtı acaba. Tokat atıp gitmese bari.

"Minho..."

Der demez sarıldı. Ne oluyor olm korkmaya başladım bak.

"Sen gerçekten beni ilk gördüğün an mı sevdin"

"Eğer teklifimi kabul etmezsen ilk ve sonum olarak kalacaksın"

Benden ayrıldı ve gözlerini sildi sonra tekrar elimi tuttu.

"Ben.. seninle sevgili olurum. İlkin olmak istiyorum minho. Ben seni seviyorum"

Öptüm. Evet yine öptüm. O kadar güzel bakıyordu ki kendimi tutamadım. Ayrıldıktan sonra ilk o konuştu.

"Sende iyice alıştın bu öpme işine ortalık yerde yapma bari"

"Alıştıran sensin"

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Gün boyunca kafeye gittik, parkta dolaştık ve beni su fışkiyelerinin olduğu yere götürdü. Üstü başı ıslansa da durmadan etrafında dönüyordu. En son elinden tutup çektim. Ceketimi ona verdim. Havanın böyle soğuk olduğu bilip de ıslanmak tam da jisung gibi birinin işiydi.

Şimdi evimin az ilerisinde bir parkta oturmuştuk.

O yıldızları izlerken bende yıldızımı izliyordum.

"Sence bundan sonra ne olucak"

Dedi bana dönerek. Korkuyordu.

"Birlikte olduğumuz sürece ne geçmiş ne de gelecek benim için önemli değil"

"İkimizin de ailesi birlikte olmamıza karşı sence önemsememek mümkün mü"

"Zaten şurda bir iki sene kaldı reşit olmamıza ondan sonra ayrı bi eve çıkarız he"

"Çok kolaymış gibi konuşuyorsun"

"Sen yanımdayken önümde engel diye bişey yok"

"Keşke dediğin gibi olsa minho gerçekler bunlar"

Biraz durdu ve tekrardan gökyüzüne baktı.

"Dediğin gibi yapsak bile iki yıl boyunca nasıl saklıyacağız ilişkimizi zaten babamın bana karşı olan tavrını biliyorsun seninkileri halletsek bile babam asla kabul etmez"

Bu konu canımı sıkmıştı. Bende hemen değiştirdim.

"Haftaya sınavlar başlıyor"

"Hiç dinlemediğin derslerin sınavı"

"Sana bakmaktan dır"

"Dalga geçme benimle minho ne yapmayı planlıyorsun sınavlar için"

"Hiç bir şey oturup da ders çalışıcağımı düşünme"

"Hadi artık gidelim üşüdün hem annenler merak eder"

"Eve mi gideceksin"

"Başka gidebilecek bir yerim yok minho ne bekliyorsun?"

Ne? Ne demek yok ben varım ben insan değil miyim lan? Kendimden şüphe ettiriyor beni.

"Ben? Ben varım"

"Sen? Sen ne alaka minho"

"Bana gel bu gece bende kal"

Dedim ellerini tutarak. Ne de olsa hiç birşey söyliyemezlerdi bana.

"Mimho itiraz etme hem hyuna abla aradığı zaman ne diyeceğim sevgilim diye ima ettiğiniz çocuğun evinde mi kalıyorum dicem"

"Evet?"

"Sen çıldırmışsın kalk ve evine dön eve geçince beni ara"

Ayağa kalkınca bende kalktım ve ellerinde olan ellerimi beline doladım.

"Minho.. birisi görücek lütfen.."

Kafamı boynuna gömdüm ve bir iki dakika öyle kaldık sonra ise ayrıldım.

"Hadi ama lütfen bu gece sadece"

"Israr etme gelmeyeceğim"

Konuşurken jisungun telefonu çaldı. Aldığı haber her neyse hem şaşırmış hem de mutlu olmuştu.

"Tamam abla ben geliyorum şimdi"

"Ne oldu kimdi arıyan"

"Hyuna abla aradı ve eve gelmem gerektiğini söyledi bişey konuşacakmış"

"Hadi gel gidelim o zaman"

Elinden tutup yürüdüğüm zaman olduğu yerde durdu ve beni geri çekti.

"Pardon sen nereye?"

"Gece gece seni tek başına eve yollayacağımı düşündüysen hayır böyle bişey olmayacak"

"Minho lütfen itiraz etme hadi evin az ilerde zaten bir daha benimle gelme evime kadar"

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^


• fic'i acilen final yapmam gerek çünkü iki fic'e birden bölüm atamıyorum kaoslu bölümlere girdik bu bölüm itibariyle en fazla 6 bölüm sonra final yaparım diğer fic'e hesaptan bakabilirsiniz oy vermeyi unutmayınn•




SMİLEWhere stories live. Discover now