4

1.8K 219 33
                                    

Gguk:
Salaksinn

Tetem:
Sana da selam
Neden salak oluyormuşum yine acaba?

Gguk:
Sen benim ici hep salaksin

Tetem:
Noldu bebeğime?

Gguk:
Bisey olmadi
Illa bisey olmasi mi lazim yaaa

Tetem:
Niye sinirleniyorsun ki
Bir şey demedim sakin ol

Gguk:
Gayet de sakinim benn

Tetem:
Aynen çok sakinsin bak inandım

Gguk:
Seni bir şeye inandırmak zorunda değilim

Tetem:
Anlat işte bir şey olmuş
Klavyen de değişti

Gguk:
Taehyung

Tetem:
Bismillahirrahmanirrahim/
Efendim güzelim?

Gguk:
Seongbini mi seviyosun?

Tetem:
Seongbin ne alaka?

Gguk:
Soruma soruyla cevap verme
Onu mu seviyosun?
Neden böyle hissettiriyor?/

Tetem:
Nerden duydun bunu?

Gguk:
Ha doğru yani bu?
Cidden mi?
Cidden onu mu seviyosun?
Başkası mı kalmadı sevecek?
Onu mu sevmek zorundaydın?

Tetem:
Bebeğim ben öyle bir şey demedim ki
Sakin olur musun
Hem nerden çıktı bu?

Gguk:
Sakinim ben dedim
Duydum işte bir yerden
Nerden duyduğumun ne önemi var

Tetem:
Çok önemi var

Gguk:
Soruma cevap vermedin
Seviyor musun?

Tetem:
Yazıyor...

Gguk:
Inkar etmiyorsun
Cidden mi
Cidden seviyor musun onu?

Tetem:
Sevmiyorum

Gguk:
Başta sorduğumda inkar etmek bu kadar zor olmamalıydı

Tetem:
Jeongguk odanın kapısını aç

Gguk:
Açmıyorum
Siktir git Seongbinin yanına

Tetem:
Açmazsan kırarım kapıyı
Aç hadi

Gguk:
Defol

Tetem:
Bebeğim aç kapıyı yüz yüze konuşalım
Hadi

Gguk:
Biktim senden




-

Kapının önünde durmuş Jeonggukun kapıyı açmasını bekliyordum. Konuşmaya başladığımızdan 2 dakika sonra odasının önüne gelmiştim. Ağlıyordu. Burnunu çekme sesleri geliyor, bazen ise hıçkırıyordu. Yemin ederim sanki biri kalbime bıçak saplıyordu o ağlarken. Kendimi bok gibi hissediyordum.

Içeriden önce burun çekme sesi geldi. Ardından ayak sesleri ve sonra da kilit sesi.

Işte karşımdaydı. Dizinin bir az üstünde biten siyah naylon şort ve üzerine kırmızı sweat gitmişti. Kahverengi saçları karışmış, burnu ve gözleri ağlaması sebebiyle kırmızışmıştı. Minik kiraz dudakları dişlemekten kabarmıştı.

Jeongguk her haliyla güzeldi. Ağlarken, gülerken, uyurken... Uzun lafın kısası her hâliyle güzeldi.

Arkasını dönüp kapıyı sona kadar açıp içeri girdiğinde ben de arkasından girdim. Yatağına oturmuş, yere bakıyordu. Yanına oturdum. Bir süre hiçbirimiz konuşmadık. Ancak ortamdaki sessizliği Jeonggukun tatlıca burnunu çekmesi bozdu.

Tüm bedenimi ona döndürdümde yerdeki bakışları beni bulmuştu. Yüzünü bana çevirerek ağlamaklı ifadeyle bakmaya başladı.

"Nerden duydun bilmiyorum, ama Jeongguk yemin ederim sana sevmiyorum onu. Ben öyle biri miyim? Cidden inandın mı buna?" Sessizce beni dinliyordu.

"Onu asla sevmem. Sana kötülük yapan birini asla sevmem. Seni üzen, zamanla kendinden nefret etmene sebep olan birini ne arkadaşça, ne de başka bir şey olarak asla sevmem. Ben bir tek seni severim. Senden başkasını sevmem, sevemem ki" ağzından küçük bir hıçkırık çıkmasıyla onu kollarım arasına alarak sarıldım.

Anında elleri belimi bularak sıkıca sarıldı.

Başını göğüsüme gömmüş, kollarını da belime sarmıştı. "Lütfen ağlama. Dayanamıyorum Jeongguk, ağlama. Eğer benim yüzümden ağlıyorsan ağlama".

"Daha iyi misin?" Jeongguk başını dizlerime koymuş uzanıyordu. Ben de saçlarını okşuyordum. "hm" yavaşça başını dizimden kaldırarak bana baktı. "Kimseyi sevme Taehyung. Biliyorum, bencillik, ama sevme, tamam mı? Eninde sonunda hayatında biri olacak. Ama şimdi olmasın, hazır değilim" bu çocuk cidden bana iyi gelmiyordu...









-

Bakalim neler yapicaz. Bok etmeyiz insallah. Umarım beğenmişsinizdir. hadi çüzz bebislerimm.



sweety✓Where stories live. Discover now