Banda/Yaba (2)

262 23 0
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Banda/Okuyucu/YabaSonunda Yaba ve Banda, tüm oyun boyunca seni telaşlandırmak gibi küçük bir ayrıntıyla seninle başka bir oyun daha oynamaya karar verdiler

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Banda/Okuyucu/Yaba
Sonunda Yaba ve Banda, tüm oyun boyunca seni telaşlandırmak gibi küçük bir ayrıntıyla seninle başka bir oyun daha oynamaya karar verdiler.(bunu diğer hikayenin 2. bölümü olarak düşünebilirsiniz)
Uyarılar:Müstehcen sahneler.
Çevirdiğim hesap;planetariumwriting

Oyunun amacının ne olduğunu bile hatırlamıyordun,Banda ve Yaba'yla olmaktan çok mutluydun.Nihayet.O kadar ısrar ettikten sonra sonunda seni tekrar oynamaya götürdüler.

Bu oyunun oynandığı yer tımarhaneye benzeyen bir yerdi.Çok büyüktü ve kaybolması kolaydı;saklambaç gibi bir oyun için mükemmel.Oyunun seni diğer oyunculardan korumak üzerine kurulu olduğunu duyduklarında yüzlerindeki küçük gülümsemeleri unutmadığın tek şeydi.Nasıl? Kurallar,belli belirsizdi,bunun bir sonucu olarak da iki adamın onu oynamak için daha da fazla ilgilenmesini sağladı.

Her oyuncuyu saymak için zamanın ve isteğin yoktu, ancak yirmi veya daha fazla olduğundan emindin.Yaba ve Banda'nın sana olan bakışları kanının vücudunda daha hızlı dolaşmasını sağlıyordu;Jack of Hearts sırasında hissettiğin aynı adrenalini hissettin.Hayatta kalmak istiyorlarsa ortadan kaldırmaları gereken birileri olduğunu biliyorlardı.Senin de dikkatli olman gerekiyordu.

Banda düşüncelere daldığını ve endişeli ifadeni fark etti, çok sevimli ve çok korkmuş. Sende bu tür duyguları uyandıran kişi olmayı o kadar çok istiyordu ki.Bu oyun bittiğinde zaten sana oyunlarını oynatmayı düşünmüştü,onu seninle oynamaya ikna ettikten sonra ona hayır diyemezdin.Bir şekilde iyiliğe karşılık vermen gerekiyordu. Elini okşadı, ona gülümsemeni ve kendini daha güvende ve daha iyi hissetmeni sağladı.

Yaba hiçbir şey söylemedi, sadece bir kalkan gibi karşında durdu.İyiliğine karşılık vermenin bir yolu hakkında sana hiçbir şey söylemek zorunda değildi.Oyunun sonunda ona teşekkür etmesi için yalvaracağını zaten biliyordu.Tam da hoşuna gittiği gibi,endişeli küçük yüzünün kendisini güçlü hissettirdiği gerçeğini inkar edemezdi.Sanki o senin tek kurtarıcınmış gibi.

"Sana ulaşacağız." dedi Yaba.

Ses oyunun başladığını anons ettiğinde ne demek istediğini soracak vaktin olmadı.
Onlara sadece baktın, Banda'nın sana çok ciddi bir tonda "Koş" dediğini duydun.

Geri dönüp olabildiğince hızlı koşmaya başlamak için iki kez düşünmedin.Ne yazık ki, Yaba ve Banda'nın ne yapmaya karar verdiğini göremedin, o beyinlerin ne düşündüğünü yalnızca hayal edebilmeye çalıştın.

Sunato, zar zor dokunarak cebinden neşteri çıkardı ve ardından ceketini çıkaran Yaba'ya baktı. "Yapalım mı?"

Bir köşede saklanıyor, ara sıra karanlık koridora bakıyordun. Soğuğu teninde hissetmek, titremene neden oldu. Ne zaman birinin çığlık attığını duysan, bunun Yaba ya da Banda olmadığına sevindin. Rastgele bir kişi tarafından öldürülmelerinin imkansız olduğunu biliyorsun,onlar bundan daha akıllıydı. Ama yanında olmadıkları gerçeği, seni Jack of Hearts oyununun başlangıcındaki gibi çok savunmasız hissettirdi.

Boynunu nazikçe kavrayan bir el hissettiğinde vücudun çalışmayı durdurdu.Bunun resmen bir son olduğunu, dikkatinin dağılmasının sana yeni bir şeyler öğreteceğini düşündün; kıvranmak, çığlık atmak istedin ama faydasızdı. Eli ve konuşan kişinin sesini tanıdığında faydasızdı.

"Sana kaç kez daha dikkatli olmanı söylemem gerekiyor, y/n?" Elini boğazından ayırmadan kulağına fısıldadı. Bir an ağzından bir inilti çıktığını hissettin. Gömleğinde kan olması umrunda değildi, sadece ne kadar harika olduğunu görebiliyordun. Eğlenirken sahip olduğu aynı küçük gülümsemeye sahipti. İçinden, seni o doğru anda alması için yalvarmaya başlamak istedin ama yapamadın. En azından henüz değil.

Bir eli beline gitti,sıkıca sıktı. Ona karşı inleme dürtüsüne direnmek için alt dudağını ısırmana neden olacak kadar sıkı.Yüzü seninkine yaklaştı, neredeyse dudaklarınız birbirine değecek kadar.

"Git saklanacak daha iyi bir yer bul." Gitmeni ve saklanacak başka bir yer bulmanı bekleyerek seni bıraktı.İç çektin ve karanlıkta yeniden yürümeye başladın, şimdiden bu lanet oyunu oynadığına pişman oldun. Isınma hissi vücudunu terk ediyordu, sadece bunun sonunda ikisini de yanına alma vaadiyle seni baş başa bırakıyordu.

Öte yandan, Banda gitmene izin verdiği için üzgün olsa da, tüm bu masum kurbanlarla eğleniyordu. Giysilerindeki kan, o kadınları öldürdüğü zamanı hatırlamasına neden oldu. Ah, yüzlerindeki terör çok...Heyecan vericiydi. Ama neyin daha heyecan verici olacağını biliyor musun? Ölmek üzere olduğunu düşündüğün andaki aynı korkmuş ifadeyle seni köşede becermek. Sesinin tüm tımarhanede yankılanacağı noktaya kadar seni çığlık attırmayı ne kadar çok istiyordu.Ama bunun için yeterince zaman vardı.

Rastgele bir odanın kapısını açmak üzereydin, bu sefer etrafına daha dikkatli baktın.Banda'yı tekrar kızdırmak istemiyordun.O adamın seni nasıl cezalandıracağını bilmiyordun, onu sınamak istemedin.

"Nereye gittiğini düşünüyorsun?" Arkanı döndüğünde Yaba'yı yüzünde çok ciddi bir ifadeyle gördün.Her zamanki ceketini giymiyordu ve beyaz gömleğinden kaslarının gergin olduğu görülüyordu.Aniden sıcak olmaya başladı.Onu da hayal kırıklığına uğratmak ya da kızdırmak istemedin, bu yüzden ona doğru koştun ve kollarını boynuna doladın.

"Çok yoruldum" diyerek kendini haklı çıkarmaya çalışıyordun ve pervasızca masum rolü oynamaya çalışıyordun "Nereye saklanacağımı bilmiyorum!"

Yaba gözlerinin içine baktı, biraz gülümsedi ama bahanelerine ikna olmadı "Yorgun olman böyle davranman gerektiği anlamına gelmez, y/n."

Hüzünlü gözlerle ona bakıyorsun ve Yaba seni mutlu etmek için iki güçlü koluyla belini sıkıyor, o tutuşun içinde eriyordun.

"Biraz sabırlı ol." Dedi ama sakinleşmenin bir yolu olarak bu cümleyi kabul edemeyecek kadar şımarıktın.Önce Banda, şimdi Yaba. Artık karşı koyamadın.

Aynı yüksekliğe ulaşmaya ve yüzünü ona yaklaştırmaya çalışarak parmak uçlarına yükseldin.Yaba ne yapmak istediğini zaten biliyordu ve senin bu kadar kolay kazanmanı istemedi, seni tatminsiz bir şekilde bırakma fikri daha da iyiydi.

"Bu oyunu bitirene kadar bekle." Bu sefer elleri daha çok sıkıyordu ve sen yine alt dudağını ısırmaktan kendini alamadın.

"Ama lütfen..." dedin çok alçak bir sesle.Yaba'nın dudakları boynuna gitti,yavaş bir öpücük ve küçük bir iz bıraktı;belki bu şekilde daha fazla bekleyebilirdin,ama gerçekte ikiniz de bunun sizde daha fazla arzu bıraktığını biliyordunuz.

"Şimdi git."

Tekrardan iç çektin,yapabileceğin tek şey oyun bitene kadar beklemekti,ama şanslısın ki oyun çoktan sona eriyordu.

Alice in Borderland x ReaderWhere stories live. Discover now