11

1.6K 206 36
                                    

-

-

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


-

Hoseok zar zor taşıdığı Jungkook'u evine sokmaya çalışıyordu. Gürültüyle dışarı çıkan Taehyung ise sadece onun çabasını izliyordu.

Jungkook saçma sapan şeylerden bahsedip şeylere kahkaha atıyordu. O kendi halinde gülmeye devam ederken Hoseok Jungkook'u kelimenin tam anlamıyla fırlattı.

"Taehyung, bundan sonrası sende." dedi, nefes nefese. "Ayıldığında söyle ona, bir süre görüşmeyelim." dedi, alayla.

Taehyung sadece basitçe gülüp teşekkürlerini sıralamıştı. Kapattığı kapının ardından bir süre Bekleyip ne yapması gerektiğini düşünmüştü. Saat çok geç olmuştu ve onu direkt yatağına yatırmasının iyi olacağına karar verdi.

"Sarışın!" diye bağırıdı Jungkook salondan.

Taehyung salona gidip minicik gri koltuğa yayılmış Jungkook'a baktı.

"Sarışın, sarılacaktık. Öyle anlaştık. Ama bekle! Sanki daha önce mi konuşmuştuk onu? Ya da yarın mı konuşacaktık. Kafam karıştı!" diye kahkaha atmaya başladı Jungkook.

Sarışın onun sorhoş olduğunu bilmese deli olduğunu düşünürdü. Çünkü, Tanrı aşkına bunda koltuktan düşülecek kadar komik bir şey yoktu!

Taehyung, Jungkook'u önünde düştüğü koltukta kaldırırken homurdandı. "Jeon, bence sen uyu."

"Hayır, birlikte uyuyacaktık. Öyle demiştik."

Taehyung anlık sinirle koltukta oturan esmerin üzerine eğildi. "Buna da yarın sabah önemsiz diyecek misin?"

"Seninle yaptığım her şey önemli." diye, fısıldadı Jungkook. Kısık ve uykulu gözleri sarışının yüzünde gezdi ve gün içinde olan her şeyin ardından yeniden onun karşısında olduğu için minnet duydu Tanrı'ya. Evine geri dönebilmişti.

"Seninle konuştuğumuz her şey önemli. Dinlediğimiz her şarkı, izlediğimiz her film önemli. Okuduğumuz her kitap, her satır önemli. Gülüşün, ağlayışın, kızışın her biri değerli."

"Bir şey değilmiş demek ki. Bu laflarını sarhoşluğuna mı vermeliyim?"

"Ölüyor bile olsam, yine son nefesimi senin yanında almak isterim. Ne kadar uzağa gitsem de geleceğim yer hep senin yanın. İnsan evinden gidemez ki. Sarhoş ya da ayık, gerçekler değişmez."

Taehyung onun söylediği her şeyi dikkatle dinlemişti. Ama karar veremiyordu. Sarhoş olmasına rağmen oldukça düzgün ve duygulu şeyler söylemişti. Sarışının midesinde şu hep duyduğu 'kelebeklerden' vardı.

"Uyumaya gidelim mi?"

"Gidelim." Jungkook savsak adımlarla koridorda geçmeye çalışırken arkasından giden Taehyung ise onun çarpıp dağıttıklarını toplamaya çalışıyordu.

Jungkook odasına girer girmez ceketini çıkartıp kendini yatağına attı. Bayık gözleriyle peşinden gelen Taehyung'u izledi. Taehyung yatağa yatmadan önce kenarda bekleyince Jungkook yanındaki boşluğa vurdu bir eliyle.

"Üzerini değiştirmeyecek misin?"

"Hayır, artık gelir misin yanıma? Yeterince uzak kaldım senden."

Sarışın hevesle battaniyenin altına girdi ve sadece bir dakika sonra üzerine atılan iri kolla Jungkook'un göğsüne iyice yapıştı.

Jungkook Taehyung'un saçlarını okşadı, öptü. Sarışın ise kollarının arasında hafif dokunuşlarıyla uykuya daldı.

-

Ne ara 11. bölüm geldik ben hiç anlamadım

Okul açılıyor ben bu bölümleri üç dört günde nasıl yeriştireceğimin derdine düştüm

belki bölüm atma sıklığı azalabilir bunun için şimdiden özür dilerim ama okul dershaneye falan derken bazı haftalar gerçekten hiç fırsatın olmuyor

Umarım seversiniz 💋❤️✨

-

-

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-

by isidor

blonde, tkWhere stories live. Discover now