Selamm. Yeni bölüm ile geldim. İyi okumalar diyorum sizleree. Umarım seversiniizzz.
_________________________1 ay sonra
Teyzemlerle birlikte 1 haftalığına tatile gitmiştik. Kuş beyinli ben şarj aletimi unuttuğum için telefonum kapanmıştı. Gerçi telefon çok da umurumda olmadığı ve sürekli Chang ile birlikte olduğum için sıkıntı değildi. Yeni şarj aleti alırdım yoksa.
"Oğlum şarj aleti almamaya niye bu kadar taktın amk? Alalım aç telefonunu işte."
"İstemiyorum. Bana göre hava hoş."
"Bana göre değil Jeong. İnsta da beraber post atıcaktık hanii??"
"Ha senin karın ağrın o muydu? İyi tamam alırız ağlama."
"Kim ağlıyormuş? Söz vermiştin bir keree." gülmeye başladım. Karı gibi konuşuyordu.
"Tamam tamam alalım."
"Hadi gidelim o zaman. Annemler de birkaç bir şey istedi zaten."
"Tamam. Çıkalım hadi."
Chang ile beraber villanın çarpazında kalan büyük markete girdik. Ne ararsan vardı. Önce annemlerin siparişleri doldurduk sepete. Sonra kendi istediklerimizi. Chang bir koşu şarj aleti aldı geldi. Tüm her şeyi sepete ekledikten sonra kasaya gidip ödemeyi yaptık.
Hepimiz son zamanlarda oldukça iyiydik. Ji'nin olanları atlatması hepimizden zor oluyordu tabi ama Seung biz yokken onunla ilgileniyordu. Herkes olabildiğincr normal yaşamayı tercih ediyordu.
Eve girip mutfağa bıraktık aldıklarımızı Chang koşa koşa telefonumu şarja taktı. Sonra da beni bahçeye çağırdı. Keşke gitmeseydim. Kaslı kollarıyla beni kavradığı gibi havuza attı. Sonra da kendini attı. Havuzun içinde ona sataşırken benden kaçmaya çalışıyordu. Annemler de bu halimizi videoya almışlar. Akşam hep beraber otururken açıp izlettiler. Herkes bizim o halimize gülüyordu.
Birden Chang yanımızdan fırladı. İçeriden de beni çağırdı. Öyle bir çağırdı ki bir şey oldu sanıp koşarak gittim içeri. Meğersem telefonum şarj olmuş.
"Chang bir şey oldu sandım ya. Ver de açayım."
"Ne? Tabiki de bir şey oldu. Kaç gündür kapalı olan telefonunu açıyorsun. Bu çok büyük bir şey." güldüm.
"Evet haklısın."
Telefonu açıp yüklenmesini beklemeye başladık.
"Açıldı. Hadi instaya gir post at çabuk. Ben fotoğrafları atıyorum."
"Pekii."
Önce whatsappı açıp mesajlara baktım. Görmek istemediğim bir manzara ile karşılaşmam ile kaşlarımı çattım.
"Noldu? Kötü mü çıkmışız??" Keşke Chang. Keşke fotoğraf olsa.
"Felix yazmış? Silmiş ama mesajı? 2 gün önce yazmış."
"HA? Siktim şimdi belasını."
"Sakin sakin. Yüklenirken gördüm. Pişt yazmış yine."
"O pişti onun bir yerlerine."
"Sakin halledicem. İyiyim gerçekten umurumda değil. Hatta biraz uğraşıcam onunla."
"Emin miyiz? Salıyorum o zaman."
"Eminizz." Chang güldü.
"Fotoğrafları paylaşmayı unutma ama ben içeri gidiyorum."
"Tamamdır. Bir şey olursa çağırırım senii."
"Saniyesinde burdayıım." gülümsedik. Chang gitti. Ben ise Felix ile konuşmaya başladım. Garip ama his yoktu.
Felix
bu mesaj silindi
?
pist yazmıssın
efendimHadi bakalım neler olacak.
İyi olmadığı için yazmış?
Felix
bak yine kötüyüm
yine burdayım
sana yazıyorumbenden ne istiyorsun peki
iyi hoş yazıyorsun dasadece yabancı gibi olmasak
gerçekten kötü durumdayımarkadaş gibi olalım diyorsun
peki
bana göre hava hoşbilmiyorum
ama bu konuştuklarımız aramızda kalsa
kimseye söylemesen olur mutamam söylemem
Bu neydi lan şimdi? Ne oldu az önce? İyi olmadığı için bana yazmıştı. En son ki konuşmadan dolayı da özür diledi.Felix
neyse ben daha fazla konuşmayayım uzaklaşırsın benden
senden bu yüzden uzaklaşmam felix
beni üzdün ve sinirlendirdin
en son konuşmamızda resmen yardım edeyim dedim ağzıma sıçıp gittinkorktum
senin kalbini kırmaktan korktumdaha beter ettin lan
sen benim için çok değerlisin
o kadar değerlisin ki seni üzmekten korktum bu yüzden herkese davrandığım gibi davrandımanladım
Çok değerliymişim onun için? Waow. Ne zamandan beri? Tamam kötü bir durumda olabilir ama. Ama. Devamını getiremiyordum. Gerçekten kötü gibiydi. Kafamı karıştırmıştı yine of.
"CHANGBİN-AAAH" öyle bir bağırmıştım ki Chang ışınlandı resmen yanıma.
"NOLDU LAAAN???" korkmuş, kıyamam.
Mesajlaşmayı okuttum ona. Önce bir tebrik edip alnımdan öptü. Yumuşamadan konuşabildiğim için sanırım.
"Helal lan sana. Bu yavşak da ne ayak bilmiyorum ama zamanla anlarız."
"Hmhm."
"Sen bir durgun gibisin dicem de normal amk. Gel bir sarılayım. Takma çok." kocaman sarıldı bana. Sonra aklıma yine o yokken her zaman yanımda olan arkadaşlarım geldi aklıma. Siktir ettim onu. İsterse yazsın. Konuşur geçerdim.
"Sağol Chang. İyi geldi." Saçlarımla oynadı "Her zamann."
Ssleri bizim gruba attım. Ji ve Seung da şaşırmıştı. Onlar da zamana bırakmayı ve takmamayı seçti. Şu an her şey iyiydi. Bozmaya gerek yoktu.
birkaç hafta sonra
AH SİKEYİM.
Felix ile haftalardır arada bir konuşuyoruz ve tatilden döndüğümden beri karşılaşıp duruyorum. Tekrardan bir şeyler hissetmeye başlamıştım bile. Bu sıçtığımın bir göstergesiydi.
_________________________
Arkadaslar fic bitiyor sanırım sonraki bölümde final yaparım😿.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ineffable-Jeonglix
FanfictionDemek ki sende sözünü tutamıyorsun. Olsun. Bizim hikayemizde buraya kadarmış. Yaşattığın güzel zamanlar için teşekkür ederim. İlk ve tek sevgilim. [angst]