unfixable

Artistic Murder Case

1

-

Okulun elime tutuşturduğu bir kaç kağıt ile önümdeki kapıları inceleyerek güzelce aydınlatılmış geniş koridordan geçiyordum.

Yurt odalarının bir kaçından oyun veya müzik sesleri geliyordu. Fakat koridorda veya ortak alanda herhangi bir öğrenciye henüz rastlamamıştım. Elimdeki anahtarı çevirerek üzerinde yazan numaraya tekrar baktım.

''404''

Önünde durduğum ahşap kaplamalı geniş kapının diğerleri gibi modern olmadığı anlaşılıyordu. Oda arkadaşım olacaktı ve bu değişik bir his veriyordu çünkü hayatımın büyük bir kısmını yalnız başıma geçirmiştim.

Derin bir nefes alarak elimdeki anahtarı deliğe soktum ve çevirdim. Kapı hafif bir gıcırdama sesiyle açıldıktan sonra içerisinin tahminimden daha loş bir ortam olduğunu fark ettim.

Odaya göz atmak üzere ileri atıldım ve aralık olan kapıyı tamamen açarak içeriye arkamdan sürüklediğim bavulumla birlikte girdim.

Odaya tamamıyla girmemle gözlerimin kocaman açılması bir oldu. Gözlerim odanın her tarafında dolanıyordu.

Oldukça dağınık ve neredeyse her tarafına kağıt ve kitapların dağılmış olduğu oldukça tozlu bir odaydı. Tuhaf bir şekilde eski tarzda bir dizayna ve büyük pencerelere sahip olan odanın her tarafı birbirinden alakasız eşyalarla doluydu. Antika vazolar ve duvarlara asılmış anlayamadığım çizim ve yazılarla dolu kağıtlar asılıydı. Görebildiğim kadarıyla yine eski tarzda oda halısı kenara itilmiş tahta sehpa üzerinde kurumuş güllerin olduğu antika bir vazo vardı. Odanın içinde mayhoş bir tütsü ve kenardaki küllüğün üzerinde hala yanmakta olan sigaranın dumanı odayı dolduruyordu. Öte yandan odayla alakasız bir şekilde ranzaların yatak örtüsü düzgündü.

Odanın kenarında bulunan eski tipli bir daktilo göze çarpıyordu. Gözlerimi alan ise odanın ortasında tavana ters bir şekilde asılı kızdı. Görebildiğim üzere bacaklarını kırıp kendini o şekilde barfiks barına benzeyen bir çubuğa tutunduyordu. Aşağıya doğru sarkan kahverengi saçları ve sanki odaklanıyormuş gibi görünen kapalı gözleri, hemen dudaklarının önünde birleşen elleri ile açıkça bilinçli duruyordu.

Açıkçası bu oldukça tuhaftı. Sanırım ilk defa böyle bir şey görüyordum. Şaşkınlığımı belli edercesine açılan gözlerime ağzım eşlik ediyordu. Dumandan ve kokudan rahatsız olduğumu bildirircesine genzime takılan öksürük kızın dikkatini çekmiş gibi görünüyordu. Yavaşça açılan kahverengi gözlerindeki sönük parlaklıkla beni inceliyordu. Ardından dudaklarının önünde tuttuğu kolları barı kavradı ve hızlı bir hareket ile bardan aşağı indi.

Tek kelime bile etmemişti. Ben şaşkınlıkla hem onu hem de hareketlerini izliyordum. Yuvarlak yüzüne yakışan perçemleri ve kısa düz saçlarıyla oldukça sevimli dursa da suratına yerleştirdiği anlayamadığım ama ciddi olarak yorumladığım ifade onu kesinlikle ilgi çekici kılıyordu. Ortalamaya göre hafif kısa boyu olmasına rağmen vücudu zayıftı. Üzerinde siyah bol bir tişört vardı ve altına ise siyah bir şort giymişti.

''Oda arkadaşım olduğun belli. Sigara yada tütsü seni çok rahatsız eder mi?'' Sordu sert ama naif bir ses tonuyla. Başımı belli belirsiz salladım. Ben ortalığı incelerken o ise üzerini değiştiriyordu.

Bakışlarımı başka yöne çevirirken fısıltı denilebilecek bir sesle "Hayır, önemli değil." diyerek kızı cevapladım.

Kız çabucak üzerine okulun verdiği beyaz forma ve siyah eteği geçirmişti.