Yaklaşık 3 gün sonra
Erkenden uyandığım için banyomu yapıp yatakta telefon bakmıştım, uyuyamamıştım ki.
Unutmak istiyordum ama olmuyordu işte, ne yapayım. Jiminler sanırım uyanmamam için gelmemişlerdi, kafamda plan yapmıştım.
Ya yarın yada diğer gün gidiyorum,
kalmamın mantıklı bir açıklaması yok artık.
Nereye olduğu umrumda değil, sadece yıldız olsam yeter.
Yavaşça kapımın açılması ile gözlerimi kapıya diktim, gelen kişi ise Jin ve Jimin'den başkası değildi.
"Taehyung, erken mi uyandın?"
"Öyle oldu sanırım"
"Anladım, kahvaltıya gelmek ister misin? Aç mısın?"
"Şuan yapmak istemiyorum, aç değilim"
"Biz Ramen ve Japchae yiyeceğiz ama"
"Geliyorum canım Hyungumm"
Jin koşarak aşağıya inmiş ben ise peşinden inmiştim.
"İnsan beni bekler ya!"
***
"Çok yedim yaa, kaslarım kaybolacak"
"Ne kası, sende kas mı var?"
"Evet, olamaz mı?"
"Susun bi telefon çalıyor"
Jin'in telefonu alıp bize sus işareti yapmasıyla sesimiz kesilmişti, arayan sanırım Yoongiydi.
"Efendim Yoongi?"
"Geldi mi?"
"Şuan olmaz galiba, ama sorarım"
"Tamam görüşürüz"
Telefonu kapattıktan sonra Jin bana dönüp konuşmaya başladı.
"Taehyung, galiba Jungkook gelmiş"
"Ne diyorsun Jin?"
"Jimin sakin ol"
"Ya nasıl olayım, o şer€fsiz benim Taehyungumu üzmüş ben sakin olucam"
"Jimin lütfen sakin ol, Jin anlatır mısın?"
"Yoongi aradı işte 'Jungkook geldi' dedi 'isterseniz buluşalım konuşalım' gibi şeyler söyledi. Benim zaten ne dediğimi duydunuz"
"Ben şuan buluşamam sanırım"
"Sıkıntı değil Taehyung, buluşup buluşmaman senin kararın"
"Tamam Jin hyung, ben biraz dışarıda dolaşacağım"
"Biz de gelelim mi?"
"Gerek yok, kafa dinleyeceğim"
"Peki, eğer birşey olursa ara bizi olur mu?"
"Tamam, görüşürüz"
"Görüşürüz dikkatli ol!"
Arkamdan bağıran Jimin'e ve Jin'e el sallayıp önüme döndüm ve nehrin kenarına yürümeye başladım, Airpords ile açtığım şarkı tahmin edilebilir bir şarkıydı.
