15.bölüm

357 111 61
                                    

Bol bol yorum yazmayı ve ☆'a dokunmayı unutmayın!
Keyifli okumalar!♡

★★★★★★★

"IT'S MY BİRTHDAY! BANA NE ALDINIZ?" yüksek sesli ve coşkulu sorum ikisinin de çatık kaşlarla bana dönmesine sebep oldu. 

Abim ağzına salatalıktan bir çatal aldıktan sonra müzip  şekilde gülümseyerek bana döndü "Kendimizin birer hediye olduğunu düşünerek bu doğum gününde sana kendi sevgimizi  sunmayı uygun bulduk." Keyifli gülümsemesi daha da büyüdü.

"SİZ DALGA MI GEÇİYORSUNUZ BENİMLE?" kulak zarlarını patlatacak şekilde bağırdığım için hepsi yüzünü ekşiterek kulaklarını tutuyordular.

"Kızım,senin  bizim kulağımıza kastın mı var?" Abimin kız arkadaşının mavi gözleri onaylamaz şekilde benim üzerimde dolaştı. Tutumumdan hiç memnun değildi.

"BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM VE BANA BİR ŞEY ALMADIĞINIZI SÖYLÜYORSUNUZ! NEREDE BENİM HEDİYELERİM?" Yüzüme ağlamaklı ifade yerleştirdim. Bu yaptıkları haksızlıktı.Umarım bu şakadır.Yoksa kendimde bu masayı onların başına yıkacak kapasiteyi hissediyorum. Resmen beni doğum günümde hediyesiz boynu bükük bırakmışlardı. Kalleşler!

Abim bezgin şekilde elleri ile   yüzünü sıvazladı "Aldık Yıldız,aldık! Hediyeyi partide vereceğiz diye anlaşmamışmıydık?" Galiba artık bana tahammülü kalmamıştı.Ama neyseki bu benim umrumda değildi.

Sözlerinde birazcık haklı ola bilirdi.Birazcık mı? Hepsini sen hediyeleri partide verin,video çekicem diye tembihlemedin mi? Kes sesini iç ses!

Derinden nefes alarak hızlı adımlarla masaya geçip oturdum "Neyse,bugün merhametli gunümdeyim."  Çatalla tabağıma hızla kahvaltılıklardan doldurmaya başladım "Sizi affediyorum,bir daha böyle bir yanlışınızı görmeyeyim." Çatalı uyarı niteliğinde sağa sola salladım.

Abimin kız arkadaşı Mine umutsuz vakaymışım gibi bana bakip kafasını sağa sola salladı. Abimi çok sevmesem ve abimde onu çok sevmese bu haraketinin katliama sebep olacağından habersizdi.Neyse artık bir süre katlanıcaz. Ne bir süresi Yıldız? Evlenmeyi düşünüyorlar! İç sesime göz devirmeden kendimi alamadım. Sessiz moda geç iç ses!

"Sen devrelerini mi oynattın? Kiminle konuşuyorsun?"Galiba az önce sesli şekilde konuşmuştum. Abim deliye bakıyormuş gibi kahve rengi gözlerini üzerime dikmişti. Kalın kaşları çatıktı.Sorusuna karşılık omuzlarımı kaldırıp indirmekle yetindim.Gözlerini devirerek saatine baktı "Neyse senin psikiatrik vakalarına daha fazla tahammül etmeme gerek kalmadı.İşe gecikiyorum."

"Son korbon ol bono." Ağzıma aynı anda sucuklu yumurtaya batırılmış ekmek,domates ve salatalık doldurduğum için galiba ne dediğim tam anlaşılmamış olacak ki, abim yüzüme aval aval bakıyordu.

"Hiç hayatım,akşam partiye geç kalma diyor." diye sevimli şekilde gülümseyen Mine abimin yanağına öpücük kondurdu. 

"Midemi kaldırıyorsunuz, aşkla beslenen varlıklar. Keşke mutasyona uğrasanız." Yüzüme tiksinir ifade  yerleştirerek  kahvaltıma devam ettim.Abim ağzımın payını vermeye çalışsa da sevgilisi üzerinde durmamasını söyleyerek onu yatıştırmaya çalıştı. Sinirlenmesi ne kadar umrumda? Yıldız senin bu umursamamazlığın beni öldürecek.

Kahvaltımı bitirdikten sonra Mine'ye sofrayı toplamaya yardım ettikten sonra geçip televizyonun karşısında oturduk.Bir saate doğum günü hazırlıklarım için dışarı  çıkmam gerekiyordu.Bugün gerçekten çok işim vardı.Evet Yıldız paket paket hediye açacaksın.Kuaföre gideceksin, instagram postu paylaşıcaksın, pasta üfleyeceksin.İşin gerçekten çok zor(!) Sus iç ses!

Çoban Yıldızı(Texting) FinalWhere stories live. Discover now