10. Bolum

78 8 13
                                    

Minho ile konuşmuştum. Annem hemşire olduğu için ona yardım edebileceğini söylemiştim. O istediği ve çabaladığı sürece her zaman onun arkasında olacaktık. Ama Minhonunda çabalaması lazımdı. Birazdan evden çıkacaktık. Ben okul kıyafetlerimi değiştiriyordum. O da beni aşağıda bekliyordu. Onun evine gidip evinde ne varsa alacaktık. Çantasını da kontrol edeceğim tabiki. Hızlıca üstümü değiştirdim. Alt kata indiğimde oturmuş yere bakıyor kendi kendine hafifçe sırıtıyordu. Çok tatlı duruyor.

"Minho hadi gidelim hazırım ben."

Onaylayıp ayağa kalkmıştı. Evi buraya yakınmış. Daha öncede söylemişti zaten. Beraber yürüyorduk ama ikimizde konuşmuyorduk. Bence konuşup bir nebze olsun içini rahatlatmalıydım. Bu durumda olan herkes illaki kokrar.

"Minho, korkuyor musun? Sadece bana güvenmeni istiyorum gerçekten."

"Jisung, sana güveniyorum ve kurtulmak için gerçekten çabalayacağım. Yemin ederim. Ama korkmak konusuna gelirse, senden şüphe etmiyorum sadece süreç ve ailemle ilgili bir şey olması beni korkutuyor."

"Anlıyorum seni. Aslında anlayamam ama anlamaya çalışıyorum. Annem hemşire demiştim illaki tanıdıkları vardır. Onunla konuşuruz ve gerçekten anlayışla karşılar. Yardımcı olur. Ailenede istersen haber vermeyiz. Yanımdanda ayrılmak yok tamam mı."

"Tamam, Jisung ben tekrardan özür dilerim gerçekten."

"Tamam sakin ol. Senin bir suçun yok tamam mı. Üstelik okuldada her şeyin yanlış anlaşılma olduğunu söyleriz."

"Hayır okuldakilere hiç bir şey söylemeyelim."

"Sen bilirisin, Peki Seunglar? İstemezsen gerçekten onlarada söylemeyiz. Evet arkadaşım onlar ama bu önemli bir mesele ve istemediğin sürece asla zorlamam."

"Onlara anlatabilirsin ama sonra yüzlerine nasıl bakacacağım. Seni geçtim onlarda konuşmak istemeyecek benimle. Sizi bırakmak istemiyorum jisung."

Gözleri yine dolmuştu. Sarılmak istiyordum, bırakmak istemiyordum onu. Bizimkilerde anlayışla karşılar diye umuyorum. Öyle olmazsa ne yaparım gerçekten emin değilim. Neyse şimdilik sadece Minhonun evini halletmemiz lazım ne kadar madde varsa alıp atacağım. Gerçi direk çöpe atmak da tehlikeli anneme vermem en iyisi.

Minhonun evine gelmiştik. Küçük ve tatlı bir evi vardı. Evde kedilerde vardı. Daha önce bahsetmişti kedilerinden. Beni içeri davet edip kendisi çantasını ceketini çıkarttı.

"Evde ne kadar varsa vereceğim söz veriyorum. Çabalayacağım Jisung senin için."

Minho çantasını alıp bana uzatmıştı.

"Biraz içinde var ayrıca odamda da var. Onlarıda alıp geliyorum."

Minho başka bir odaya giderken bende çantasını alıp açtım. Renkli kağıt gibi olan şeyden bir tane vardı iki tane de hap gibi duran şeyden vardı. Ayrıca uyuşturucu etkisi yaratabilecek ilaçlarıda almam lazımdı. Çantasını iyice arayıp bulduğum toplam üç şeyi almıştım. Minhoyu gördüğüm anda cebime attığımda evde duruyordu. Minho yanıma gelince elime iki tane paket verdi. Birinde yuvarlak küçük haplar öbüründe kağıt gibi olan şeylerden vardı. Elinden onları alıp çantasından çıkanlarıda içine koydum.

"Minho ecza dolabın ya da ilaçlarını koyduğun yeri gösterir misin?"

Arkasını dönüp oturma odasının yanındaki mutfağa ilerledi. Oturma odasından mutfak görünüyordu mutfağın duvarında boşluk vardı. Ve tezgah vardı. Bir gibilerdi. Bende onun peşinden ilerledim. Dolabı açıp ilaçları gösterdi. 7-8 paket ilaç vardı. Hepsini yan yana dizip anneme fotoğrafını attım. Hangisinin uyuşturucu etkisi yapabileceğini sormuştum annem tabiki korkmuştu.

DrugsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin