29. Bolum

43 8 14
                                    

Oy vermeyi unutmayinn💖

___________________________________

M"Ne kadar dişli çıktın sen öyle, benim şimdiye kadar içime atıp diyemediklerimi pat diye söyledin. Özellikle en son evden çıkarken ki sözüne çok katılıyorum."

J"Gerçekleri söyledim kocişim, açık sözlüyümdür."

M"Keşke her konuda öyle olsan."

J"Öyleyim zaten. Akşama ne yiyeceğiz? Ben şimdiden çook acıktım."

M"Bilmem ne istersen yaparız bu akşam, hatta yemekten sonrası için tatlı da yaparız."

J"Of of çok güzel olur. Ama akşam annem evde, baş başa kalamayacağız."

M"Olsun, beraber yemek yer sonra odaya çıkarız. İlerideki parkta oturalım mı biraz?"

J"Olur, çok çok yoruldum. Aşırı aksiyonlu bir gündü. Bünyem alışık değil bu kadarına"

Yavaşca parka yürüyüp salıncaklara ilerlemiştik, banklardan daha iyi bir seçenek. Otururken salıncağın önündeki koruma amaçlı yeri indirirken fark etmiştim hala el ele tutuşuyorduk. Ellerimizi ayırıp oturduktan sonra Minho bedenini hafifçe bana döndürdü.

M"Jis, gerçekten tam olarak ne demem lazım bilmiyorum, aslında biliyorum ama diyemiyorum mu desem emin değilim. Şu ana kadar tanıştığımızdan beri hep yanımda olduğun, olduğunuz için çok teşekkür ederim. Birkaç aylığına ayrılacağız fakat gerçekten aramız bozulsun istemiyorum ve bunun olmaması için elimden geleni yapacağım gerçekten. Hem arkadaşlarınla beni tanıştırdın arkadaşım oldular ve beni aranıza aldınız gerçekten çok minnettarım. Annen de bana çok yardımcı oldu ona da gerçekten çok ama çok teşekkür ettiğimi söylersin çünkü bunu sürekli dile getirmeye biraz utanıyorum galiba. Ama gerçekten iyi ki varsın. Biliyor musun aslında sana ilk yazdığım gün bilerek yazmıştım yani, sen ve arkadaşların dikkatimi çekmiştiniz özellikle sen. Çok güzeldin yani sadece kişilik olarak değil hem fiziksel olarak hem de kişilik olarak çok güzel geldin gözüme ve belki bir ihtimal tanışabiliriz diye düşündüm bilmiyorum. İnstagram hesabını da Yeonjun dan öğrenmiştim, aslında diyeceğim şu ki iyi ki varsın Jis gerçekten. İyi ki o gün cesaretimi toplayıp sana yazmışım."

J"Bence o gün bana yazarken ömür boyu benden kurtulamayacağını hesaba katmadın. Çok geç Lee Minho bundan sonra benim esirimsin seni gerçekten asla ama asla bırakmayacağım. Üstelik her gün yanına geleceğim belki diğerlerini getirmem bilemiyorum çok boşboğazlar. Galiba bende bana yazdığın için çok minnettarım, defalarca tanrıya dua etmiştim iyi ki bizi tanıştırdı diye. Bana hiç tatmadığım duyguları tattırdın şu an bu konuda detaya girmeyeceğim aşırı duygusallaştım. En önemlisi çocuklarını çocuklarım yaptın Minhoş, bana ikinci bir aile oldun. Gel buraya sarılacağım sana."

Jisung ayağa kalkıp Minho'nun oturduğu salıncağın önüne geçmiş onun ayağa kalkmasını beklemişti. Minho kalkar kalkmaz hızlıca ona sarılmış kollarını beline dolamıştı. Minho da Jisung'un boynuna doladığı kollarını hafifçe sıkılaştırıp başını kendi göğsüne yaslamış kendi kafasını eğerek fark ettirmemeye çalışarak kendinden çok az kısa olanın saçlarını koklamıştı. Minho kendi cennetinin kokusunu bulmuştu, onun cenneti tamamen Jisung'dan oluşuyordu. Onun gözleri, yanakları, burnu, kokusu, dudakları, saçları. Minho'nun cenneti Jisung. Kulağa bile çok hoş geliyor.

Minho'nun telefonunun çalması ile ikili ayrılmış Minho elini cebine atarak telefonunu çıkartmıştı.

M"Seungmin arıyor. Efendim Seung. Evet yanımda. Telefonlarını açmıyor mu? Bilmiyorum okuldan direk yanıma geldi ama ikimizde duymadık aradığını. Çıktınız mı? Tamam bizde geçiyoruz eve gelirsiniz."

DrugsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin