BNHA/MHA Boyfriend/Girlfriend Reaction

İlk Öpücük

karakterler: Todoroki Shoto, Bakugou Katsuki

Tür: fluff

#SHOTO
"Yine mi kütüphane?"

Todoroki çantasını omzuna taktı ve elini benimkine kaydırdı. "Elbette, öğrenci kahramanlar olarak çalışmalarımıza odaklanmalıyız."

Çıkmaya başlayalı yeni oldu, el ele tutuşmak bile yanaklarıma hafifçe kan hücum etmesine neden oluyor ama o bunu içgüdüselmiş gibi rutinine şimdiden kolayca entegre etti. Bugünün farkı, elimi biraz daha sıkı tutması. Dürüst olmak gerekirse, buna daha karşı çıkacağını düşünmüştüm ama o bu konuda benden daha rahat.

Benimkilerdeki daha büyük, sıcak eli, merdivenlerden inip binadan çıkarken bana ayak uydurmasını sağlıyor.

"Bugün fen dersinde bana yardım etmen gerekecek, bugün gerçekten anlamadım." Konuşmalarımız hala aşağı yukarı aynı, sonuçta hala öğrenciyiz. "Ve matematik üzerinde çalışabiliriz. Ectoplazma'nın dersleri zor olduğu için pratik problemleri-”

"Ondan önce," binanın giriş kapılarının hemen önünde durup bakışlarını bana dikiyor, "Bir dakika benimle gel."

Bu farklı. Yine de, birbirine dolanmış eli beni beton yoldan uzaktaki bir ağaca doğru yönlendirirken onu takip ettim.

Bir an için odak noktam ona ayak uydurmaktan, yüzüne vuran öğleden sonra ışığına, hafif bahar esintisinin saçlarının birkaç telini savurmasına kaydı. O çok güzel, diye düşünür ve kendi kendime gizlice gülümserim.

Gölgenin altına girip gözden kaybolduğumuzda, Todoroki oturmadan önce vücudunu tamamen bana döndürdü, ona yaslandı ve elimi hafifçe çekti.

Beni boş gözlerle izlerken onu bırakmadan yanına oturdum. "Dinlenmek mi istedin? Bana söyleyebilirdin.

Eli tekrar benimkinde beni çekiştirdi ve bana beklentiyle baktı.

Şimdi kafam karıştı. "Nedir?"

Elini benden ayırdı ve gövdeme koydu, beni kollarının arasına çekti ve hareketimi kısıtladı.

Yanaklarıma bir sıcaklık hücum ediyor ve yakın temasımızla kalbim güm güm atıyor, kollarımı göğsüne yaslıyorum. Todoroki için bile bu cesur bir hareket.

Başka bir şey söylemeden, çift renkli gözleri benim kocaman gözlerimle dudaklarım arasında gidip geliyordu. Bir eli yanağımı hafifçe okşamak için yukarı çıkıyor. "Bu senin için uygun mu?"

Ne diyeceğimi bilmiyorum, uzun kirpiklerine bu kadar yakından hayranlıkla bakmakla meşgulüm, o yüzden başımı sallayıp gözlerimi kapatıyorum.

Dudaklarıma iffetli bir öpücük kondurmadan önce bir kıkırdama nefesi bıraktı. Midemdeki küçük çırpıntı tüm vücuduma ısı enjekte etmeye yetiyor. Böylesine küçük bir hareketin çok derin bir etkisi var ve baş dönmesini dindirmek ve utancımı gizlemek için başımı göğsüne gömme ihtiyacı duyuyorum.

"Çok mu fazlaydı?"

Başımı kaldırıyorum. Ses düzeyine rağmen, gözleri de benden uzağa fırlıyor ve yanaklarında hafif bir kızarıklık var. Kolunu etrafımda sıkıştırırken vücudu da gözle görülür şekilde daha sıcak.

"İlkimiz için seni bunaltmak istemedim."

"H-hayır! İyiydi. Hoşuma gitti." Küçük öpücüğün kalan etkisi karnımda hâlâ duruyor.

Dudağının kenarı hafifçe yukarı kıvrılıyor. "Memnun oldum. Bunu bekliyordum ama senin rahat olmanı istedim ve bunu doğru yapmak istedim."

Tanrım, o çok tatlı. Alevler içinde patlayacağından korkmasaydım şu anda onu burnundan öperdim, bu yüzden göğsüne sokulmaya karar verdim. Onun kalbi benimkiyle eşleşecek şekilde kulağımda dakikada bir mil atıyor. "Yukarı çıkmadan önce burada biraz dinlenelim."