Yara bandını hızlıca çekip çıkartıyordum. Çantama elimden geldiğince seri bir şekilde kıyafetlerimi doldurarak odadan çıktım. Ecem ve Açelya'nın bakışları üzerindeydi. Şaşkınlık ve üzüntü karışık bir yüz ifadesiyle beni izliyorlardı. Neredeyse ağlayacaktım diyebilirim. En son ne zaman ağladım hatırlamıyorum bile. Duygularım olduğunu onlara yansıtmak istemiyordum. Ayakkabılarımı giyerek kapıyı açmaya yöneldiğim sırada Ecem derin sessizliği bozdu.
"Kaçarak sorunlarını halledeceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Sanırım seni gözümde fazla büyütmüşüm. Sen daha büyüyememiş bir çocuksun. Yaptığım en büyük hatalardan birisi seni kız kardeşim olarak görmekti sanırım."
bir müddet durdu. Sağ eliyle gözünden akan yaşları sildi. Ağlamamak için zor duruyordum.
İlk kez bir veda bu kadar canımı yakıyordu. Açelya bana baktı ve yüzünde buruk bir gülümseme vardı.
Hiç bir şey söylemeden bakışlarını Ecem'e çevirdi. Bu hareketi bile beni çok yaralamayı başarmıştı. Kapıyı açarak çıktım ve hemen ardımdan kapıyı kapattım. İki adım attıktan gözlerim dolmaya başladı.
Hızlıca apartmandan çıkarak hızlıca sahile doğru yürüdüm. Bir müddet yürüdükten sonra sahile gelebilmiştim. Gözüme kestirdiğim ilk banka oturdum. Cebimden sigara paketimi çıkartarak içerisinden bir dal sigara alıp dudaklarıma yerleştirdim. Sağ elimle cebimi yoklayarak bulduğum çakmakla sigaramı yaktım. Paketin içerisinden bir dalı çıkartarak dilek sigarası çevirdim. Ne dilediğimi merak ediyorsanız canımdan çok sevdiğim arkadaşlarımın benden nefret etmemesini diledim.
Evi terk etmemin haberi çabuk yayılmış olacak ki telefonuma bildirimler yağmaya başladı. Telefonu elime alıp gelen mesajları bildirimden okuyordum. Levent üst üste mesajlar atıyor ve arıyordu. Benim ise hiç birine en azından şu anlık cevap vermek gibi bir düşüncem yoktu.
Ahu'yu aramak ve onun yanına gitmek istiyordum. Bir süre kendime gelene kadar o bankta oturup denizi izledim.
Hatta tekrar geçmişte yaşadıklarımı anlatıp anlatmamayı aklımdan geçirdim. Yapmayacağımı biliyordum ama elimde olmadan ihtimalleri düşünüyordum. Sonra Ahu'nun yanına gitmek için yerimden kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak (gxg)
Romance"Yakan, kör eden bir karanlığın var senin Nefes, nefes yaşadığımız Avuç, avuç içtiğimiz bir karanlığın var."
