7. Bölüm ~ Bir Adım Önde ~

266 37 26
                                    

"Yorum yapmıyorsunuz cancağizlarimm darılıyorum..."

Keyifli Okumalar...

............................................................................

Bir ay önce...

"Hava da epey sıcakmış..."

Hange kendi kendine iç çekti. Saklambaç oynamak isteyen yeğeni olmasaydı hiçbir kuvvet temmuzun ortasında onu ormanda koşturamazdı. Birkaç saat etrafta dolanıp kulübeye dönebilirdi ancak aynı şeyi Levi da düşünürse dört yaşındaki oğlan kendi kendine oynamakta koskoca ormanda kaybolurdu. Mikasa ve Eren de mezarlarında dans ederlerdi. Otuzunu fazlasıyla aşmış iki yetişkin kralı tahtan indirip bir çocuğa bakamıyorsa gülünç duruma düşerlerdi.

Hange ormanın bu bölümüne daha önce gelmemişti, o kadar uzun zamandır yürüyordu ki nerede olduğun dair hiçbir fikri yoktu. Saklanbaç bahaneydi aslında, Hange o ikisini başbaşa bırakmak için uzaklaşmıştı. Levi ın Lucjanla daha çok zaman geçirmesini sevimi buluyordu. Belki biraz komik... Önünde güzel, ufak bir göl vardı. Yeşil ağaçların yansıması göle vurduğu için suyun rengi zehir yeşiliydi. Şaşkın değildi, ne de olsa ormanda ilk kez kaybolmuyordu. Biraz soluklanmak için gölün kenarına yaklaştı. Yüzünü yıkadı, ayaklarını suya soktu. Bu ferahlatıcıydı...

Eğer sağlık durumu yerinde olsaydı Hange de Lucjan gibi sevimli bir çocuğunun olmasını isterdi.

Bundan Levi ya hiç bahsetmemişti, gerek de yoktu. Doğuştan sadece bir yumurtalığa sahipti. Bu doğal yollardan çocuk sahibi olma şansını yüzde elliye düşüyordu. Eğer Levi ile normal bir hayat yaşasalardı çocuk yapmak için daha çok çabalaması gerekecekti. Önemli değildi, ölüler çocuk bakamazdı zaten. Bir çocuğu olsa bile ona düzgün bir hayat veremezlerdi. Levi da bu fikri benimsediği sürece hiçbir sorun yoktu. Ama bazen... Bazen normal insanlar gibi işe gidip gelseler, çocuklarının veli toplantısına katılsalar, doğum günü partileri düzenleme şansları olsa ne olurdu merak ediyordu.

10 yıldır Levi ile birlikte yaşıyordu. Yanında olmaktan mutluydu, onsuz bir hayatı düşünemiyordu bile. İlk başlarda hayattan izole olmak Hange için fazla zor olmuştu. Çünkü o Levi gibi yeraltında, hayatı boyunca saklanarak büyümemişti. Etrafında her zaman iyi kötü insanlar olmuştu. Şimdi sadece Levi vardı. Onu bu kadar sevmeseydi hiç kimse için elindekilerden vazgeçmezdi Hange.

Bir dal çıtırtısı dikkatini dağıttı. Yaban domuzu ya da olmalıydı. Birkaç kere odun toplamak için ormanın derinliklerine daldığında karşılaştığı olmuştu. Ama bu domuz fazla kıpırdıyordu. Hange hemen gölden çıktı. Yanında onu koruyacak herhangi bir silah da almamıştı. Yerde bulduğu kalın dal parçasını ikiye bölüp çatırtı seslerinin geldiği yerden birkaç adım uzaklaştı. Sanki bir şeyler yerde sürünüyor ve-

"Y-yardım... edin.."

Hange dona kaldı. Sesi duyar duymaz yanına koştu. Haklıydı, biri kanlar içinde kalan bacağını tuta tuta yerde sürünüyordu. Onun kim olduğunu fark edince asıl şaşkınlığı o zaman yaşadı Hange.

"Mikasa?"

Siyah saçlı başını kaldırdı. Yüzünde bir sürü ter damlacığı birikmiş, saçları alnına yapışmıştı Hange yi fark edince rahat bir nefes bıraktı. "Demek sendin..."

"Neler oluyor? Ne bu halin?" dedi Hange endişe içinde. Yarasına cabucak göz atınca kurşun yarası olduğunu fark etti. "Çatışma mı oldu? Hemen Levi yı arayacağ-"

"Olmaz!" Mikasa şiddetle itiraz etti. "Niyetim Eren beni böyle görmeden iyileştirmendi ama kulubede yoktunuz. Ormana girdiğini fark edince peşine düştüm. Izini kabettigimi sanmıştım fakat izlerini takip edince-" soluklanmak icin durdu, kesik kesik nefes alıyordu. "Kurşunu çıkartabilir misin?"

ACKERMANS 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin