[1] Say my name.

2.4K 142 95
                                    





Selamlar.

Bu güzelim one shot'a armağan ettiğim parça, buyrun. (Albert Cummings - Lonely Bed.)

Medyaya bırakıyorum.

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Keyifli okumalar.

-

Gereğinden fazla yorgun, bir o kadar da bitmiş hissediyordum. Tahmin etmesi zor değil. Son sınavlarımı vermeme az kalmış, geriye ise tek bir sınav bırakmıştım.

Fizik. Lanet olasıca olan fizik sınavı.

Elimle pek ustaca çeviriyor olmadığım uçlu kalemimi, birkaç tur sonrasında yanaklarımı havayla şişirerek sertçe masaya bırakmış, saate bakmıştım.

Zilin çalmasına 2 dakika vardı.

Stresi sevmezdim. Ama şimdi yavaştan bedenime nükseden strese, bi' hoş geldin çakmak yakışırdı bana.

Cam kenarında oturduğumdan dolayı pencereden nüfus eden ılık esinti, tenimi yalayarak geçmiş ve gözlerimi kırpıştırmama neden olmuştu. Sınava hazır mıydım, orası tartışılır ama ezelî rakibim olan Jeon Jeongguk, zehir gibiydi. Ders notlarımdan kıl payı artı notlara sahip çocuk, Jeon Jeongguk. Herkesin gözdesiydi, ki bunun için de apayrı bir şey sunmasına gerek yoktu.

Siktiğimin çocuğu, resmen erkek güzeliydi. Cinsel çekim olarak düz erkekleri bile içini gıdıklayacak kadar orantılı bir masumluğu ve güzelliği vardı. Abartmıyordum, Tanrı şahitti.

"Hey, Taehyung. Sana diyorum dostum, kafan nerede? Kalemi ver bana, yeter bu kadar kullandığın."Yanımda laf cambazlığı yapan, düşüncelerimi tek kalemde bir kenara atmamı sağlayan bedene, kızıl kafaya bakmıştım.

Jung Hoseok. Okulda ismi nam salmış dansçı çocuk, yakın arkadaşım.

Konuşurken kullandığı ses desibeli, kaşlarımı hafifçe çatmama sebep olurken birbirine bastırmış olduğum dudaklarımla hiç zaman kaybetmeden kalemi tek seferde yakalayıp, dilimi yanağıma bastırarak sağ eline doğru kalemi ittirmiştim. "Yemedik ya, adam akıllı kullandık işte. Al gitsin."

"Fizik, sana iyi gelmiyor, Tae. Dost acı söyler, bil isterim." Gülüyordu. Fizik dersinden kalacağımı iyi biliyordu. Zeki seni.

Dudaklarıma yaymaktan çekinmediğim yarı ağız sırıtışımla başımı yavaşça iki yana sallayıp, sol elimi havaya kaldırarak sinek kovarcasına olan hareketlerimi sunarak başımdan çekilmesini belirtmiştim. Anlamıştı saniyesinde, sınavdan önce bana illet olmak istemezdi. Çünkü bilirdi ki, bana şakadan bile bulaşmış olsaydı ben, onu deli edecek şekilde kışkırtıcı durumda musallat olurdum.

Sıranın altına dizmiş olduğum birleşik dizlerimden birini ritmik şekilde sallayarak derin nefes almıştım. Zil, o anda çalmış ve koca ses gürültüsünün meydana gelmesine olanak sağlamıştı. Az bir şey değildi bu finaller, insanı deli ederdi.

remute controls.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin