Dae adında bir genç kız, yapmaması gereken şeyi yapıp üvey abisinden hoşlanmaya başlar ve gizli bir aşk yaşamaya başlarlar, abileri öğrenince ne oldu?
(...)
"Çok güzelsin"
"T-Teşekkür ederim"
(...)
"Dae, bana bak."
"..."
"Dae? Bana bakar mısın?"
"...
Oyuncaktan indiğimizde dengede durmakta zorlanıyorduk. Basamaktan inerken baş dönmesi yüzünden ayaklarım birbirine dolandı, dengemi kaybettim ve Jungkook'un üzerine düştüm. En az 20sn bakışmışızdır. 20'den sonra saymayı unuttum. Jungkook'un ağızından dökülen 2 kelime sayesinde kalbim arkasından atlı kovalıyor gibi atmaya başlamıştı.
"Çok güzelsin"
"T-Teşekkür ederim"
Abimler bizi gördü ve kaldırmaya geldiler. Abi zamanlamanızı seveyim ya! Off... O değilde ben nasıl bakacağım, onun yüzüne? Abimler gene başka yere gideceklerini söyleyip gittiler
"Dae, bana bak."
"..."
"Dae? Bana bakar mısın?"
"..."
En sonunda ellerini çeneme yerleştirip kafamı kaldırdı. Gözlerimin içine baktı.
"Güzel olman benim suçum değil. Ben sadece düşündüklerimi söyledim."
"A-Anlıyorum"
Son 3 kelimesi, bayılacak raddeye gelmeme sebep oldu.
"Sanırım, seni seviyorum."
Ağzım açık, şaşkınca ona bakıyordum. Şaka yapıyor ya? Tabi şaka yapıyor. Dae kendine gelsene kızım! Allah Allah.
"Cevap yok galiba, ha?"
"B-Ben ne di-diyeceğimi bilmiyorum ab-"
"Biz bizeyken abi yok. Lütfen."
"Ama benden büyüksün.'
"2 yaş pekte bir şey değil."
"Peki."
"Şimdi, cevap var mı?"
"Şey, bende seni seviyor olabilirim... Ama abimler, asla izin vermez."
"Gizli olsa?"
"Cidden mi?"
"Cidden?"
"Belki, belki deneyebiliriz."
"Sonunda..!"
"ÇOCUKLAR! Paparaziler gelmiş, gitmemiz gerek!"
"Ne!"
"Jungkook, sen Dae'nin elini tut ve koşun hadi hadi!"
"Tamam!"
Elimi tuttuğu gibi 4'ümüz birden arabaya koşmaya başladık.
"Kemerleri takın!"
(...)
Sonunda eve varmıştık, ölüyorum yorgunluktan. Hemen duşa girip bir güzel yıkandıktan sonra üzerimi giydim ve yatağıma uzandım. Telefonuma bakmaya başladım. Tam o sırada kapı çaldı ve Jungkook içeri girdi.
"Dae, gelebilir miyim?"
"Evet, gelebilirsin"
Saçımın ıslak olduğunu görünce eline kurutma makinesini aldı
"Saçların ıslak kalmamalı, hasta olacaksın! Hadi, otur önüme, kurutayım saçlarını"
Kafamı sallayıp önüne oturdum ve saçlarımı kurutmasına izin verdim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(...)
"Abii!"
"Hangi abii?"×3
"Namu abi!"
"Geldim!"
Yukarıya koşup, yanıma geldi
"Söyle farem?"
"Abi, 1.si şu fare işini bırak, 2.si benim telefon..."
"Eee, senin telefon?"
"Telefon çıt, göz yaşım pıt..."
"Telefonu mu kırdın??"
"Telefon rahmetine kavuştu:')"
"Nerde?"
"Iııı... Sokakta?"
"Ne!? Nasıl becerdin!?"
"Ihm şimdi şöyle ki, ben manzarayı görünce dedim ki 'Oha awk mükemmel manzara! Bunu çekiyim, instaya atıyım' sonra telefonu uzattım, tam çekeceemm... Pat dedi düştü valla"
"Zeki kız, ne olacak şimdi?"
"Benim biriktirdiğim parayı sana versemde... Sende Jin abişimle birlikte gidip en çok istediğim modeli alsanız?"
