12. Bölüm

165 8 22
                                    

"Abii! Bak Jisoo nasıl olmuş?"

"Bakayı- WOW MÜKEMMEL OLMUŞ!"

Jisoo kızarmaya başlamıştı. Onları tek başına bırakıp, içeriye gitmiştik.

"Güzelim, ben çok sıkıldım. Ne yapacağız?"

"Bilmiyorum... Sinemaya falan mı gitsek?"

"Olabilir, hadi hazırlan gidelim. Ha, Jisoo,Jin Hyung, Tae ve Namjoon Hyung'u da alalım mı?"

"Olur"

Jisoo ve Jin abim sadece birbirlerine bakmakla yetiniyorlardı. İkisininde elini tuttum ve konuştum

"Hazırlanın, sinemaya gidiyoruz!"

"Yaşasın!"

"Jisoo aşkım, sen benle gelsene. Senin kıyafetlerin tamam da benimkiler"

"Tabiki! Gel hadi"

Odama doğru gittik. Jisoo dolabıma baktı ve sonra beni dolabın önündeki boşluğa getirdi.

"Bakalımm, şu nasıl? Yok olmadı"

(...)

"I-ıh beğenmedim"

(...)

"Aa dur, şunu ve şunu giyseen? Ayy oldu! Al giy şunları"

Kafamı salladım ve Jisoo'nun seçtiği kıyafetleri giymeye başladım.

"Hıh, ikimizde çok güzel olduk

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

"Hıh, ikimizde çok güzel olduk. Ama saçlarımı düzeltir misin?"

"Tabi güzelim, gel bakayım"

(...)

Aşağı indik ve ben Jin abimin kolunun arasını açtım ve Jisoo'nun kolunu içinden geçirip, kol kola girmelerini sağladım. Sonra Jungkook gelip elimi tuttu ve ilerlemeye başladık.

(...)

"Eveet, ne türde olsun?"

"Romantik!"

"Komedi!"

"Korku!"

"Bilim kurgu"

"Fantastik!"

"Ya, ortak karar verin hadi"

"Hep korku izliyoruz Dae, bu sefer olmaz!"

"Off, ona bakılırsa bilim kurgu da hergün izleniyor!?"

"Fantastik diye akıllı hanginiz?"

"Ben"

"Tae, fantastik'i her zaman izlediğine kalıbımı basarım."

"Ohooo! O zaman geriye birtek Romantik ve Komedi kaldı"

"Imm, o zaman Romantik Komedi olsun"

"Tamam!"

'Isn't Romantic' diye bir filme girdik. Bu kadının oyunculuğu bir harika!
(Film çok güzel, tavsiye ederim bu arada)

(...)

"Şu kadın çok iyi ya"

"Evet!"

"Birde şu çocuk var ya, onu cidden çok seviyor bence"

"Bencede ya"

(...)

Eve geldik, hepimiz odalara dağıldık. Ha ne olduğunu söyleyeyim, Jisoo ve Jin abim denemeye karar verdiler. Ben artık bir çöpçatan oldum hehehe! Jungkook'un bir anda odama girmesiyle sıçramıştım.

"Ce-ee ben sevgilimle uyumaya geldim!"

"Hoşgeldin!"

"Hoşbuldum"

Yanıma oturdu ve gözleri yüzümün heryerini ezberlemek istercesine gezindi. En son dudaklarımda durdu.

"Dae"

"Hm?"

"Seni, öpebilir miyim?"

"Hm??"

"Seni diyorum, öpebilir miyim?"

"Imm, olur neden olmasın?"

Gülümsedi ve sonra yaklaşmaya başladı. Tam öpeceği sırada kapı açıldı, içeriye Jisoo ve Tae girdi.

"Kankim, sana birşey anlatacağı- Opsss, çook yanlış zamanda gelmişiz biz Tae. Bence kaçalım"

"Bencede"

"O zaman 1, 2, 3 kaç!"

Jungkook onlara ölümcül bakışlar attığı içi kaçmışlardı.

"Zamanlamalarını si-"

İstediği şeyi ona vermek adına, küçük bir buse kondurup geri çekildim.

"Oldu mu?"

O bana donmuş bir şekilde bakarken konuşmaya devam ettim.

"Yatalım mı? Çok uykum geldi"

Sadece kafa salladı ve yattık. Başımı göğüsüne yaslamamı sağladıktan sonra, saçlarımı koklayıp, bir öpücük konurdu ve uykuya dalmama yardımı olmak adına, kulağıma kendi şarkılarından 'Still With You'yu mırıldanmaya başladı.

2 Öz 1 Üvey//JJKWo Geschichten leben. Entdecke jetzt