şiir

34 6 1
                                    

Boun bakışlarını Prem'e yönlendirdi. Bu şiirin anlamı çok farklıydı Prem için. Asla diğer yazdıklarına benzemiyordu. İçinde barındırdığı duygular başka bir boyutta yer alıyor gibiydi. Prem daha önce aşk şiiri yazmamıştı. Aşkı bir şey ile tanımlamak onluk değildi. Fakat Boun'u öyle gördüğünde farklı bir şeyler hissetmişti. Derin birkaç duygu...

Geri elindeki kağıdı tekrar Prem'e uzattığında parmakları eline değmişti. Bu gerçekten garip bir duyguydu. İkisi içinde.

O an düşünmedi. Düşünemedi.

Ellerini ensesine çıkarıp Prem'in dudaklarına kapandığında aklında hiçbir şey yoktu. Sadece o an Prem ve Boun vardı. Zaman sadece onlar için durmuş gibiydi. Etraflarını bir ışık kaplamış gibiydi. Dünyaları o alan içindeydi. 

Prem dudaklarını ayırdığında bir adım geri adımladı. Ona kendini fazla kaptırmış olacak ki midesinde uçan kelebekleri göz ardı edemedi.

Boun ani bir kendine gelişle özür dileyip evden çıktığında hala öpücüğün etkisindeydi. Prem'in yanından ayrılıp evine geldiğinde bir bardak içki doldurdu. Koltuğuna oturup bir süre zihninde yankılanan sesi dinlememeye çalıştı.

Şiiri okuduğundan beri kalbi delicesine atıyordu. Prem'in ne zaman şiirlerini okusa orada kendini bulmayı başarıyordu. Ama bu seferki farklıydı. Son şiirinde kendini değil Prem'i görmüştü. Okuduğu ilk zamandan beri Prem'i düşünüyor aklına sadece o geliyordu. O öpücük ise o anki hislerinin yansımasıydı.

 Prem de Boun gittiğinden beri nefeslerine engel olamıyordu. Oturduğu koltukta öylece kalmıştı. Ellerini dudaklarına götürdü. Bu hissi istemsizce hatırlamak, aklına kazımak istiyordu. Prem yanılmıştı. Aşkı bir şey ile tanımlamak böyle hissettiriyordu. Gözlerini kapatsa bile aklına gelen dakikalar ile daha fazla o hisse kapılmasına neden oluyordu.

Prem sanırım âşık oluyordu.

Koca bir şişeyi kafaya diktiği gecenin sabahı ağır bir baş ağrısı ile uyandı Boun. Ama yaptığı şeyi unutturamamıştı. Kalp atışları tekrar hızlandığında kafasını yastığına geri bastırdı. Gün boyunca o an aklına geldikçe aptal gibi sırıtıyordu. Birkaç iş arkadaşı ne olduğunu sorsa da geçiştirdi.

Telefona gelen bildirim ile bilgisayardan odağını çekti. Gelen mailin altında ufak bir mesaj vardı.

'Bunlar son şiirler.'

Prem'in gelen mesajı üzerine yazdığı şiirlere baktı. Aşk ile ilgili fazlasıyla şiir vardı. Prem değişmişti. Artık sadece hüzünlü şeyler değil aşk ile alakalı şiirler de yazabiliyordu. Boun şiirleri incelemeye başladığında dün gece okuduğu şiirin başlığı olmadığını fark etti. Prem'i aradığında beklemeden açılmıştı.

"Prem bu şiirin başlığını yazmayı unuttun sanırım. Eğer...

"Hayır P'Boun. Gerçekten onun bir başlığı yok."

"Neden?"

"Ne yazsam yakışmıyordu. Bu herkes için farklı anlamlar taşıyan bir şiir olmalı."

Boun ne demek istediğini anlamıştı. O şiir çok başlıklıydı. Boun şiirin adını 'Prem' koymak istedi. Onun hissettikleri o şiirin içindeydi. Prem'e karşı hissettikleri...

Satırlardaki Hüzün Parçaları~~Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang