23 🌼

224 22 129
                                    

Selamm bebişlerim bakalım neler olmuş görelim 🥹
iyi okumalar dilerim 🍀

Oy ve yorum yapmayı unutmayın! 💕

Çoook uzun bi bölüm olduğu için bol yorum bekliyorum lütfen hayal kırıklığına uğratmayın beni 🥺

"Alo acil ambulans iki yaralı hasta var konumu size atıyorum hemen!" Telefonu kapatmamla Berk'in elini tuttum. "Dayan sevgilim lütfen dayan!" Berk'in gözleri kapanmaya başlamışken kendime hakim olamıyordum.

"Berk! Uyan nolur uyan!" Ağlamaktan harap olmuşken bu acıya dayanamayarak gözlerimin kararması ve kendimi bırakmamla gözlerimin kapanması bir oldu.

Uyandığımda kendimi beyaz hastane odasında buldum. Kolumdaki serumu hızla çıkartıp ayağa kalktım sendelesemde ameliyat hanenin önüne koşarak gittim.

"Aybike hanım! Napıyorsunuz siz ?Dinlenmeniz lazım." Hemşireyi dinlemeden ameliyat hanenin önüne geldim. Doktorun çıkmasıyla birlikte hemen yüzüne baktım.
"İyi mi bir şey deyin lütfen."

Doktorun üzgün ifadesi beni korkuturken konuşmaya başladı. "Resul beyi maalesef kurtaramadık." Duyduğum şeyle elimle ağzımı kapatım şokla doktora bakıyordum. Gözlerim dolarken aklıma gelenle korkudan ne yapacağımı bilemedim.

Kim bilir Berk'in durumu nasıldı. "Berk Özkaya'nın ameliyatı iyi geçti kurşunu çıkardık. Her hangi bir duruma karşı ve uyanana kadar komada kalması gerektiği için bir süre orda kalıcak geçmiş olsun."

Doktorun dedikleriyle derin bir nefes alırken Berk'in ameliyat haneden sedyeyle çıkarılışını görmek içimi burkmuştu.
Koşarak yanına giderken elini tuttum ayık olmamasına rağmen hala narkozluydu.

Konuşmasıyla yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. "A-Aybike nerdeğ sevgiliğm nerdesiğnn seni çok ö-özledim." Dayanamayıp elimi ağzıma götürdüm kahkaham duyulmasın diye. "Burdayım sevgilim burdayım merak etme."

Berk'in elimi elinin üstüne koymasıyla gülümsedim. "Aybikeğğğ" gülerek cevap verdim "Efendim tatlım" kafasını yan yatırıp tek gözünü açarak bana baktı. "Biz ne zaman evlencez ?" Kafamı sağ sola sallarken cevap verdim.

"Cık evlenmiyorum ben seninle başkasını buldum." Birazcık sinir etmekten zarar gelmez değil mi ? Berk'in kaşlarının çatılmasıyla sırıttım. "Kiiiğğmm lan o-" küfür edeceğini anlamamla elimle ağzını kapatmam bir oldu.

Konuşmaya çalışmasıyla etrafta ki hemşirelerin gülüşme sesleriyle hızla onlara baktım rezil olmuştuk!

🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼

Camın önünde beklerken saat sanki geçmiyordu. Berk'i şimdilik uyutuyorlardı, Resul amcanın öldüğünü nasıl söyleyeceğimi bilemezken sürekli düşünmekten artık kafayı yemek üzereydim.

Koşarak koridordan gelen üçlüyle derin bir nefes aldım. Ömer, Sarp ve Süsen'e haber vermemle hemen gelmişlerdi. Süsen sarılarak bana destek olmaya çalışıyordu. Berk'i o halde görmek...

İçim çok kötü olmuştu ameliyattan sonra iyi görünüyordu ama neden hala yoğun bakımdaydı ki ? "Aybike nasıl iyi mi ?" Süsen'in sorusuyla kafamı evet anlamında salladım.

Süsen iyi olmadığımı fark edince bir bankın üstüne oturmama yardım etti. Hayatımda bu kadar ağır şeyler yaşamamamıştım galiba. Tabi o gün dışında Berk'in gidişi yani. Süsen doktorla bi daha konuşmak için giderken Ömer yanıma oturup kolunu omzuma sarmıştı.

Ona yaslanırken yükümün hafifleştiğini hissediyordum. Süsen'in üzgün bir halde gelmesiyle hemen ayağa kalktım. "Ne oldu Süsen ?" Bana bakmasıyla gözlerini kaçırdı. İçimdeki sıkıntı büyürken en sonunda bağırmaya başladım.

"Ya bir şey söylesenize ne oluyor ya ne !" Sinirden ağlamaya başlamıştım ki Süsen sonunda konuştu. "Berk'in sol koluna gelen kurşun zarar vermiş bir süre kolunu kullanamayacak ama ne kadar bir süre bilmiyoruz."

Süsen'in dedikleriyle tam düşecekken Sarp beni tuttu. Süsen'de yardım ederken kendimi bankın üstüne attım. Nasıl diyeceğiz ki bunu Berk'e hemde babası öldükten sonra bunu nasıl kaldırır ki ?

Başımın ağrısından duramıyordum artık düşünmekten kafayı yiyecektim. Berk'i bir kez uyanıkken görsem yeter ama maalesef hala uyanmamıştım saat sabah 5 civarıydı.

Süsen ve Sarp kenarda oturmuş, Ömer ise kafasını duvara yaslamış uyumuştu. Ben ise Berk'e yoğun bakımın camından bakıyordum. Hadi uyan artık yapamıyorum ben tek başıma yapamam.

Doktorla konuşmaya karar verip koşarak odasına doğru ilerledim. Kapıyı açar açmaz doktor şaşırmış olacak ki hemen konuşmaya başladım. "Doktor bey ben Berk'i görmek istiyorum belki iyi gelir ona."

Yorgun çıkan sesimle anca bunları söyleyebildim doktor oflayarak eline telefonu alıp numarayı tuşladı. "Alo, Aybike hanımı hazırlayın Berk Özkaya'nın ziyaretçisi." Telefonu kapar kapamaz gülümseyerek teşekkür ettim.

"Ha Aybike hanım bi daha odaya kapıyı çalmadan girmezseniz sevinirim." Evet anlamında kafamı sallayarak çıktım.
Bana maske ve steril kıyafetler giydirdikten sonra içeriye aldılar.

Berk daha uyanmamış olsada yinede görmek istemiştim. Yandaki sandalyeyi alarak yatağın kenarına bıraktım. Oturup elini tuttum hemen, ne kadar soğuk olduğunu fark ettim.

İki elimle bu sefer tuttuğumda daha iyi hissediyordum belkide o da öyle hissediyordur kim bilir ?

"Berk sana söylemek istediğim o kadar şey var ki o kadar çok yüküm var ki anlatamam. Sana ihtiyacım var. Senin bana benimde sana ihtiyacım var Berk. Ayrıcada seni çok özledim. Bunu normalde söylesem hemen havalara girerdin ama şimdi hastasın. O yüzden rahatça söyleyebilirim değil mi ?"

Elini tutup küçük bir öpücük kondurdum.
Yatağın kenarına geçip yüzündeki saçlarını geriye alırken elimi hızla tutulmasıyla şaşkınlıkla Berk'e baktım. Gülümseyerek bana bakarken kolumdan çekip yanağıma kokulu bir öpücük bırakmıştı.

"Sen uyanıktın değil mi ?" diye sordum sinirle. "Evet uyanıktım çok güzel konuşuyordun bozmak istemedim." Gülümseyerek ona bakarken hemen aklıma gelenle konuştum. "Ne kadarını duydun peki ?"

Berk düşünür gibi yapıp tekrardan bana baktı. "Yaaani azcık hepsini duydum. Oflayarak elerimi yüzüme kapatırken utancımdan ne yapacağımı bilmiyordum.
Berk gülerek elimi yüzümden çekerken üstüne bir kaç öpücük bırakıp söylendi.

"Utanma utanma çok güzel konuştun niye utanıyorsun ki ?" Yüzümü yere eğmiş konuşmaya çalışıyordum. "N-ne bileyim aaa ben uykusuzluktan ne dediğimi biliyor muyum ki." Berk hemen yüzümü incelerken yana kayıp uzanmam için yer açmıştı.

Hayır anlamında kafamı sallayıp doktoru çağırmak için olan düğmeye basmıştım bile. Berk oflayarak kafasını geriye uzatırken doktorlar gelip kontrol etmişlerdi.
"Berk bey şu anlık iyi gözüküyorsunuz. Ama ağır bir olay yaşadığınız için sizi gözettim altında tutacağız. Şimdi normal odaya alacaklar sizi."

Diyerek çıkmışlardı buruk bir tebessümle Berk'e bakarken üstümü değiştirmem gerektiği aklıma geldi. Koşarak üstümü değiştirip Berk'in yeni odasına doğru gittim.

Berk düşünceli bir şekilde cama doğru bakarken yanına gittim beni görünce hafifçe gülümsedi sonrada geri cama bakmaya devam etti. Sorduğu soruyla boğazım düğümlenirken ne diyeceğimi bilmiyordum. "O yani babam nerde ?"

Berk'i yormadan odadan çıkartıp alt katta getirdim. Yani morg bölümüne. Odanın önüne geldiğimizde kapıyı açıp Resul Özkaya'nın olduğu kısmı gösterdiler. Berk'e baktığımda ise tepkisizdi görevli örtüyü açması ile nefes alamadım.

Berk'in sendelemesini görmemle kolundan tutum. Düz durmasına yardım ederken ne diyeceğimi bilemiyordum. "Son kez görmen-" lafımı bölmesiyle Berk'e baktım. "Son kez dahi görmek istemiyorum onu."

Kapıdan çıkıp giderken arkasından koşmaya başladım. Sonunda önüne geçip onu durdurdum. "Çekil önümden Aybike."

Bakalım neler olacak 🫢

Bu arada yeni kurguma çok az oy geldi 😔 Zamanınız varsa profile gidip yeni kurgum olan 'die for you' için oy verebilirsiniz 🥹

Diğer ki bölümde görüşmek üzere hoşçakalın 💚

saman sarısı 🌼 | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin