#4

522 44 22
                                    

                                ***

"Jason,Jason...Ja-Son,Uyan...Lütfen" Tatlı ve endişe dolu bir sesin çağırısı beni uyandırdı,Başımda çatık kaşlarıyla beni izliyordu kaşlarını sinirlendiğinden değil endişeli olduğundan çatmıştı.

Uyandığımı görünce derin bir nefes verip gülümsediğinde kaşlarımı çattım ve yerimden kalkmaya çalıştım,beni durdurdu.

"Hayır dinlenmelisin" Ses tonundaki endişe ve kesinlik beni tekrardan yatağa yatmamı sağlamıştı,burası tanıdıktı tekrardan onun evindeydim.

"Buraya nasıl geldim...Sen beni taşımış olamazsın herhalde" Sözlerim onu güldürmeyi başarmıştı,güldü ve kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Yardım aldım,herkes senin için endişelendi...özellikle summer,minik meleğim çok korktu" O küçük kızın ismini duyunca yüzümü buruşturdum,onun yüzünden bayılmış olmalıydım oyuncak görmek hatta ismini duymak bile beni kötü hissettiriyor o güne geri dönüyor kabusumu tekrar tekrar zihnimde canlandırıyordum,Küçük cadı hem oyuncak bebek göstermiş hem de ismini zikretmişti bayılmam benim için şaşılacak bir şey değildi.

"Hııı,Zavallım...Ne de tat-lı" Sözlerimdeki ironiyi anlamamış olacak ki kafasını olumlu anlamda salladı ve elini alnıma koydu.

"Ateşin var gibi" Eli alnımda oyalanırken onun elini çekmeyi çok istedim ama yapamadım sonunda kendiliğinden elini çekti.

"Sana özel tarifimden yapıp getireceğim hiç bir şeyin kalmayacak,yerinden sakın kımıldama" diyip aceleyle odadan çıkıp kapıyı kapattı.

Gitmişti,yalnız kalmıştım kendimle baş başa...Mükemmel ikileme yan yana gelmişti bir hırsız ve serikatil...En azından eski bir seri katil.

Benim buradan gitmem lazımdı bu kıza daha fazla bel bağlayamazdım zaten kendisi bela mıknatısıydı bana fayda sağlamazdı buradan çıkar bir ev tutardım sonra öyle yaşar giderdim.

Slenderman katilliğe devam etmem için ısrarlarını sürdürse de benim öyle bir zorunluluğum yoktu istediğimi yapardım.

"Geldiiimmm" Neşeli ses tonuyla açılan kapıyla dikkatimi oraya verdim,ellerde bir tepsi,saçlar toplu,yüzde masum bir gülümseme...kaşlarımı çattım.

Yatağın kenarındaki minik masaya tepsiyi koydu üstündeki bardağı alıp  yatak ucuna oturdu ve bardağı bana uzattı,yerimden doğrulup bardağı elinden alıp içecekten bir yudum aldım.

"Nasıl olmuş?" Beklenti dolu bakışlarıyla kaşlarımı daha da çattım.

"Çok kötü olmuş" Mükemmel olmuştu hayatımda hiç bu kadar leziz bir şey içmemişti yüzündeki hayal kırıklığıyla dudaklarımı birbirine bastırdım.

Derin bir nefes alıp yerinden kalktı ve tepsiyi yerinden alıp odadan çıktı.

O gider gitmez içeceği hızlıca içtim vücuduma verdiği hafiflik hissi ve tüm yüz kaslarımdaki rahatlığı size anlatamazdım.

İçeceğin etkisiyle gözlerim kapanmaya başlamıştı uyku beni kendine çağırıyordu ve bende hiç tereddüt etmeden çağrısına uyup uyudum.

                                 ***

Uyandığımda güneş yeni yeni batıyordu,yerimden hızlıca kalktım kendimi yenilenmiş ve harika hissediyordum istemsizce yüzümde bir sırıtış oluştu,odadan çıktığımda kız orada bir çanta hazırlamakla uğraşıyordu.

"Nereye?" Sorumla bana doğru döndü gözleri bir kaç saniye bende oyalanadıktan sonra önüne döndü ve işiyle uğraşmaya devam etti.

"Hector'un parasını vermeye gidiyorum" Bir kaç adım daha yaklaşıp çantaya baktım içinde para ve bir kaç günlük eşya telefon vardı.

"Tek başına mı?" Sorumla bana keskim bir şekilde dönüp sorgular bir şekilde baktı ama gözlerinde endişe belli oluyordu,orası nasıl bir yerdi bilmiyordum ama gitmek onu endişelendiriyor olmalıydı.

"Evet?" Kaşlarımı çattım,hayır tek başına gidemezdi o adamların hiç biri tekin değildi onu yalnız gönderemezdim.

"Olmaz öyle bende geliyorum" Göz bebekleri şaşkınlıkla büyüdü.

"Hangi sıfatla?" Önündeki çantayı elime alıp fermuarını kapattım.

"Geliyorum işte kızım uzatma yürü sen" Yüzü şaşkınlıkla donsa da bir şey demedi,önümden yürüyerek çıkışa doğru ilerledi bende arkasından ilerledim.

Evin dışarısına çıktık tek tük insanlar dışardaydı hava sağanaktan sonra hâlâ serindi dışarda olanlarda evlerinin önünde oturmuş ateşin başında sohbet ediyorlardı.

Irene'ı görünce hepsi gülümseyerek başıyla selam verdi o da hepsine aynı şekilde karşılık verdi,Bu biraz daha onu cesaretlendirmiş olmalıydı ki daha dik ve kendinden emin yürümeye başladı.

Uyuşturucu satıcıları,bağımlılar,ulu orta yerlerde ilişki yaşayanlarının yanından geçtik bu beni açıkçası iğrendirdi asla böyle insanların yanından geçeceğimi düşünmemiştim ama oluyordu işte.

Sonunda iki katlı ihtişamlı bir yapının önünde durduk,kapıdakiler Irene'ı hemen tanımış olmalıydı ki kapıyı açtılar beni hiç sorgulamadılar sanki bir hayalettim.

İçeri girdiğimizde beklemememiz gerektiğini söylediler ve bizi bir salona aldılar.

Ona baktığımda gözünü yerden dikmeden parmaklarıyla oynuyordu gerginliği her halinden belliydi.

"Ona meydan okurken gayet cesurdun şimdi gerginlikten ölücek gibisin" diyip sırıttığımda beni öldürecekmiş gibi baktı,baktı ve baktı sonra gerginlik dolu bir kahkaha attı.

"Sevgili Irene bu ne güzel bir ziyaret" İkinci kattan yükselen sesle yerinden kalktı,Ses gittikçe yakınlaştı ve Hector göründü.

Irene ayağa kalksa da ben kalkmadım sonuçta o benim için önem arz etmiyordu,saygımı da hakedecek biri değildi.

"Söz verdiğim gibi,parayı getirdim" Dudaklarında hafif insana rahatsızlık verebilecek bir gülümseme yayıldı.

"Sen her zaman sözünü tutarsın" Irene çantayı uzattığında onu durdurdu.

"Parana ihtiyacım yok ama sen,seninle konuşmalıyım...başbaşa" diyip gözlerini ilk defa bana dikti,soğuk bakmaya çalışıyordu zavallım ama benim buz dağından hallice olduğumdan haberi yoktu.

"Arkadaşın...burada kalabilir" Ses tonunu hiç ama hiç sevmemiştim,bu adamı sevmemiştim ama yine de katlanacaktım.

"Hayır,bu parayı alacaksın ve senedi de bana vereceksin aksi takdirde konuşmam" Başını geriye atarak ufak bir kahkaha attı ve cebinden bir kağıt çıkarıp uzattı.

"Bu cevabı vereceğini biliyordum,zekana her zaman hayranım" Bu adamın Yavşağın teki olduğunu söylememe gerek var mıydı? Bence yoktu,Irene senedi iyice inceledikten sonra cebine koydu ve gülümsedi.

"O zaman şimdi konuşmaya gidebiliriz değil mi?" Irene başını olumlu anlamda salladı,Hector denilen adamla ilerlemeye başladılar ve ikinci kata çıkıp gözden kayboldular.

Günaydıııınnn aşklarım gününüz güzel ve aydın olsun nasılsınııızzz? Umarım iyisinizdir bugünlük bu kadar olsun yarın yeni bölüm atarım görüşürüüüzzz sizleri seviyorum öptümmm ♥︎♥︎♥︎

Ego | Jason The ToymakerWhere stories live. Discover now