Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Harry, tarifin yazılı olduğu tahtaya boş boş baktı. Sabahın köründeki iksir dersindelerdi ve Harry'nin kazanını alıp Snape'in kafasına geçirmekten başka hiçbir isteği yoktu.
Her zaman ki gibi gece doğru düzgün uyuyamamıştı. Ayrıca sabahın sekizinde iksir dersi görüyordu. Gözleri kararıp bayılacaktı birazdan.
Gözlerini kapatıp mide bulantısını görmezden gelmeye çalıştı. Her gün aynı mide bulantısını çekiyordu. Midesinin hassas olduğunu ve uykusuzluğunun midesini etkilediğini düşünüyordu.
Yanında oturan Daniel'ın endişeli bakışlarını üstünde hissediyordu. Ama karşılık vermeyecekti.
Gözleri uykusuzluktan yanarken değil.
Zaten ezbere bildiği iksiri yapmak için malzeme dolabına ilerledi. Regulus ona neredeyse bütün iksirlerin yapımını küçük yaşta öğretmişti.
Şu anda ihtiyacı olan tek şey biraz uykuydu. Uyumak istiyordu. Telefonuna gelen bildirimle duraksadı. Bakıştığı küçük şişeyi yerine koyup etrafına bakındı.
Diğer herkes ya malzemeleri almakla uğraşıyor ya da iksirine çoktan başlamış gibi görünüyordu. Snape'in de kendisine dikkat etmediğinden emin olduğunda, telefonunu cebinden çıkardı.
Mesaj gelen numarayı gördüğünde normal karşıladı. Gerçekten tanımadığı birinden gelen bir mesajı nasıl normal karşıladığını bilemese de...
Anonim: Bu sabah seni gördüm.
Harry: Tuhaf olan ne? Aynı okuldayız sanıyordum.
Anonim: Uykusuzdun.
Anonim: Çok fazla.
Harry: Değildim.
Anonim: Kör olduğu mu düşünüyorsun?
Harry cevap yazamadan önce omzunda bir el hissetti. Dönüp baktığında kuzenini gördü.
Daniel, "Hadi git otur biraz. Malzemeleri ben getiririm." diye mırıldandı. Harry ona minettar bir bakış attı ve sırasına geçip oturdu.
Harry: Bilmem, öyle misin?
Anonim: Hayır ama önemli olan bu değil.
Harry: Neymiş önemli olan?
Hızlı bir mesaj atıp başını kaldırıp etrafına bakındı. Snape sıraları dolaşıp öğrencilerle uğraşırken, sınıfa hâlâ hafif bir karmaşa hakimdi.
Snape'e belli etmeden telefonlarına bakan bazı öğrenciler vardı ancak Harry için her şey bulanıktı. Başı feci halde dönüyordu ve gözleri bir anlığına karardı.
Uykusuzluk onu mahvediyordu. Düşüp bayılmadan önce sınıfı terk etmeliydi. Gelen bildirimi umursamadan, telefonu cebine koydu.
Çantasını tek omzuna atıp hızla sınıftan çıktı. Snape'in ona seslendiğini duyduğu için kapının önünde bir dakikalığına durdu. Siyahlara bürünmüş olan iksir profesörü Harry'e hızlı bir bakış attı.
