12- DAVET

4.4K 423 82
                                    

merhabalar, yks ve seçimler yaklaştığı için yoğun depresyon altındayım. ayrıca yeğenim olduğu için bir haftadan fazladır evde değilim veee yorum atmadığınız için yazasım gelmiyor. şikayetlerim ve açıklamalarım bu kadardı teşekkürler iyi okumalar <3


"Ufuk ile beraber hazırlamıştık o daveti, aslında sizi de davet etmiştik." dedi, gözleri Efkan ve babası Engin'in üzerinde gezinirken masaya bırakılan içecekten bir yudum aldı. Ortamdaki gerginlikten etkilenmemeye çalışıyordu, masaya oturduklarından beri yanında oturan eşi memnuniyetsizliğini her şekilde belli ediyordu. 

"Öyle mi? Daha önceden tanışsak mutlaka gelirdim." 

"Daha önceden tanışsak gelmeniz için elimden gelen her şeyi yapardım." diyerek gülümseyen arkadaşını izlerken şaşkınlıktan gözlerini büyütmemek için kendini zor durdurdu. Ufuk ile kendini bildi bileli arkadaş oldukları için bu yarım sırıtışlarının, parlayan gözlerinin ve konuşurken sürekli yerinde kıpırdanmalarının ne anlama geldiğini biliyordu. Şu an resmen Efkan'ın babasına yürüyordu ve asıl garip olan şey ise karşısındaki adamında buna karşılık veriyor olmasıydı.

"Lider yardımcılığı da mı halk oyu ile seçiliyor?" diyerek soru yönelten adama yavaşça kafasını salladı. "Yüzde seksenlik kısmı halk oyu ile oluyor, yirmilik kısmını lider seçiyor. Ufuk benim oyuma ihtiyacı olmadan halk oyunun yüzde yetmişini almıştı." dedi, genel hayatında gevşek bir insan olsa da zekasını kullanması gereken bir konu olunca elinden gelenin en iyisini yapıyordu. Sadece çoğu zaman kullanası gelmiyordu.

"Öyle mi? Halk kimi seçeceğini gayet iyi biliyor o zaman." 

İkisi birbirine bakarak gülüşürken gözlerini Efkan'a çevirdi, kaskatı bir şekilde donuk suratıyla etrafı inceliyordu. Masaya oturduklarından beri babasına iğrenir gibi bakıyordu, uzun süredir görüşmemelerine rağmen sadece el sıkışmışlardı. "Bu arada merak ettim de siz kaç yaşındaydınız?" diye sordu, Engin'in ilgili bakışları anında kendisini dönerken yanındaki beden sesli bir şekilde nefes verdi. Babasıyla konuşmasından rahatsız olduğu belliydi ama madem böyle yapacaktı o zaman neden günlerdir davet için uğraşıyordu?

"Yüz doksan sekiz yaşındayım," Şaşkınlıkla kaşları havalandığında Engin gülümseyerek devam etti. "Aslında vampirler için genç bir yaş."

Yan yana durduklarında baba-oğuldan çok iki yakın arkadaş gibi gözüktükleri için ister istemez gözüne garip geliyordu. "Diğer oğlunuz kaç yaşındaydı?"

"O Efkan'dan bir kaç yaş büyük."

Anladığına dair bir şeyler mırıldandı, Efkan'ın abisini daha önce görmemişti ama aralarında büyük bir güç savaşı olduğunu biliyordu. "Büyük büyücü gelmiş, yanına gidelim." diyen Kral'ın ayağa kalkmasıyla ayağa kalktı. "Konuşuruz tekrardan." Son kez Engin ile konuşup arkasını döndü, hızlı adımlarla eşinin yanına ulaştı.

"Niye koşturtuyorsun peşinden? Yavaş yürü." Kolunu tutup yavaşlamasını sağlarken sinirli yüzüne baktı. "Babanla sohbet ettiğim için mi sinirlisin?" diye sorarken bahçenin diğer tarafına doğru yavaş adımlarla yürümeye başladılar.

Efkan kafasını iki yana salladı, "Onun olduğu ortamlarda geriliyorum, sen de çok fazla muhatap olma." dedi, sesini sakin çıkarmaya çalışıyordu. Aren'i bu konuların içine sokmak istemiyordu. "Yüzüne karşıda gülümseme." Kıskançlıktan vücudundaki tüm damarlar şişmişti.

"Beni sevsin istedim, o yüzden-" Cümlesini aniden olduğu yerde durup kendisine dönen adamla yarıda kesti. Diğerlerine göre şu an korkunç gözüküyor olabilirdi ama Aren'in tek düşündüğü dizlerinin üzerine çökmekti. 

"Benden başkasının sevgisine ihtiyacın yok, sevimlilik yapmak istiyorsan bana yap." 

Sırıtmamak için yanaklarını ısırırken yalandan bir şekilde kaşlarını çattı, "Kimseye sevimlilik yapmaya çalışmıyorum." dedi. Kurdu, Kral'ın ufacık lafıyla hemen yumuşuyor, kuyruğunu sallamaya başlıyordu. "Sevimli olman için çaba sarf etmene gerek yok zaten." 

Bir adım öne atıp eşine yaklaşırken belinden tutulup çekilmesiyle göğüsleri çarpıştı. "Sevimli değilim, çok yakışıklıyım." 

"Öyle misin?" Gözlerini kısarak Alfanın yüzünü inceledi, çok sevimli gözüküyordu. 

"Öyleyim." deyip yükselmeye çalıştığında dudağına kondurulan hızlı öpücükle gözleri açıldı, kendilerini izleyen insanları görünce geri çekilmeye çalıştı. "Utandın mı?"

"Ne utanacağım, bırak." Kendisini saran kolları itmeye çalışsa da etraftaki bakışlar yüzünden tüm gücünü kullanamıyordu. "Utanmana gerek yok, eşinim ben senin." 

Kafasını salladı, Efkan'ın diğer vampirlerden çekineceği için onların gözü önünde yakın davranmayacağını düşünmüştü ama yanılmıştı. "Davet bitince babanla arandaki sorunları anlatacak mısın?" diye sorduğunda anında belindeki eller gevşedi. Efkan kafasını başka yöne çevirip derin bir nefes verdi. "Konumuz bu mu şimdi?"

"Eşinden başka kime anlatacaksın bunları? Sadece yatakta eşinim herhalde." İmayla konuştuğunda Efkan kaşlarını çattı, tekrardan sinirlenmeye başlıyordu. "Bu iki oldu, üçüncü kez bana bu imayı yapma." 

Aren omzunu silkti, yüzü düşmüştü. "Tamam davet bitsin anlatacağım, asma yüzünü." Yavaşça kafasını salladı, Efkan yanına yaklaşıp elini tuttu. Sağ şakağını sıkıca öptü. Büyücünün yanına doğru yürümeye devam ederlerken tuttuğu eli sıkılaştırdı. Efkan hakkında her şeyi merak ediyordu, eğer babası gerçekten onun kötülüğünü istiyorsa yüzüne gülmeyi geç göz göze gelmekten bile kaçınırdı. 

Masaya oturduklarında Büyücü ilk önce yüzlerine daha sonra birleşmiş ellerine gülümseyerek baktı. Efkan ile göz göze geldiğinde aralarında bir kaç saniyelik bir bakışma geçti. "İyi misiniz?" diye nazik ses tonuyla konuştuğunda sorduğu sorunun altında yatan anlamı üçü de biliyordu.

"İyiyiz, siz nasılsınız?" diyerek gülümseyen Aren ile Efkan'da gülümsemeye çalıştı. Eşinden başkasının yüzüne karşı gülümsemekte zorlanıyordu. "Ben iyiyim, sizi böyle gördüğüm için çok daha iyiyim." 

Üçlü arasında diğer sürülerin konuları geçmeye başlarken yarım saatin sonunda Efkan diğer liderler ile ilgilenmek için masadan kalktı. Kısa bir davet olacağı için gelen herkesle bir kaç dakikada olsa konuşmak istiyordu. Kimsenin aklında kötü bir ev sahibi olarak kalmak istemezdi.

"İyi davranıyor sana değil mi?" diyerek kısık sesle konuşan Büyücüyle masanın üzerine doğru eğildi. "Neden bana kötü davransın?" Aynı şekilde kısık sesle konuştuğunda Büyücü geri çekildi. Gülümsedi. "Soruyorum sadece, Efkan'ı biliyoruz sonuçta. Pek uyumlu biri değildir. Canını yakmasından korkuyorum."

"Kimsenin canımı yakmasına izin vermem, ayrıca Efkan ile aramız tahmin ettiğimden çok daha iyi. Hatta size teşekkür ederim, siz olmasanız muhtemelen hiçbir zaman birleşmezdik." Büyücünün takındığı tavır sinirini bozmuştu, eşi gayet uyumlu biriydi. En azından kendisi için uyumluydu, ayrıca ne diye canını yakacaktı? 

"Emin ol ben olmasam da birbirinizi bulurdunuz."

Bir şey demedi, kafasını sallamakla yetindi. "Eşimin yanına gideyim ben." Ayağa kalktı, büyücünün gülümseyen yüzüne son kez bakıp Efkan'ın olduğu masaya doğru ilerlemeye başladı. Siniri çok bozulmuştu, kimse eşinin arkasından böyle kötü konuşamazdı.

---

12.03.2023

diğer bölüm kızgınlığa mı girse napsa 

ins isimleri karıştırmamışımdır aksdfxkclzjxvclxdj

akşamüstü rüyası | boyxboyWhere stories live. Discover now