"Şah, herkesi şaşırtmaya devam ediyor! Geçtiğimiz dönemde ismi Hüseyin Rahmi Yılmaz'la anılan illegal örgüt, Yılmaz'ın istifasından sonra başladığı sessizliğini bugün sabah saatlerinde bozdu.
İddiaya göre tahminen altı-on kişiden oluşan çetenin elebaşı Alfa denilen şahıs, sabah saat on sularında İstanbul emniyet genel merkezine şu anki ekonomi bakanımız Devran Dağlar'la alakalı birtakım dosyalar gönderdi. Aynı zamanda kendi internet sitelerinde de dosyayı paylaşan çete, dosyanın altına sadece Şah logosu bıraktı.
Dağlar'ın birçok kadına işkence eden görüntüleri, kendi hesabına bilinmeyen paralar aktarma ve vergi kaçakçılığı gibi birçok kanıtlanmamış suçunu içeren belge medyada büyük ses uyandırdı.
Bununla beraber tüm gözler Dağlar'a dönerken kendisinden henüz bir ses çıkmadı. Halk, emniyetten bir açıklama bekliyor.
Sözü Burak'a bırakıyorum."
..
"Haberimizi bir son dakika gelişmesiyle bölüyoruz!
Bildiğiniz gibi kendilerine Şah diyen örgüt, bugün sabah saatlerinde ekonomi bakanı Devran Dağlar'ı hedef almıştı. Medyaya bomba gibi düşen bu olay sonrasında Dağlar'dan açıklama gelmediği gibi Emniyet Genel Müdüründen de henüz bir açıklama gelmedi. Halk, saat on bir itibariyle sokaklara dökülmeye başladı.
Sözü Burak'a bırakıyorum.
Evet Sezgin, merhaba. Şu an İstiklal caddesinin gerisindeyim, daha ileri gidemiyorum. Yollar her tarafından kapalı ve buraya kadar ulaşmış bir kalabalık var.
Az önce çokça ambulans girmeye çalıştı içeri, ileride ne olduğu görünmüyor ama kalabalık her saniye artıyor. Halktan 'Hükümet istifa' sesleri yükseliyor."
Gözlerimin önündeki kapanan ekranla bakışlarımı yeni müdürümüze çevirdim. Eski müdürümüz bir gece yarısı lafta istifayla ayrılmıştı işinden ama gece yarısı istifaları hiçbir zaman gerçek istifa olmazdı, zaten onunki de bir kılıftı sadece. İstifasının sonraki günü gelip yaptığı her şeyi itiraf etmişti, arkasında kimin olduğunu tahmin etmek pek zor değildi.
Bu yeni olaysa medyayı uzun süre sonra en çok kasıp kavuran haber olmuştu. Sessiz eylemden sonra iyice yerinde duramayan halk, bir anda ekonomi bakanının ifşasıyla sarsılmış ve ayaklanmıştı. Ülkenin çeşitli yerlerinde yapılan yürüyüşler ve başkaldırmalar saatler geçtikçe çoğalıyorken bunu istediği anda durdurabilecek tek kişiden ses çıkmıyordu. Bombayı ortaya bırakıp kaçmıştı resmen.
"Sizi neden topladığımı merak ettiğinizi düşünmüyorum."
Kötü birisi olduğunu düşünmediğim müdürüm, ellerini arkasında birleştirerek ben dahil tüm büroların başkomiserlerinde gözlerini gezdirdi. Her dakika başka bir yerden ihbar alıyorken bir acil durum toplantısı zaten gerekli olan bir şeydi.
"Halk ayaklanıyor. Birazdan emniyet müdürü bir açıklama yapacak ama bu onları durdurmaz. Alfa denen herifin verdiği gaz yüzünden ipini koparan sokağa dökülmüş." Son cümleyi tükürür gibi söylemişti, Alfa'dan ölümüne nefret ettiği belliydi. Eskiden ben de mi böyle gözüküyordum, diye merak ettim.
"Halkı bastırmanın bir yolunu bulalım."
Cinayet şube başkomiseri Erdinç kenardan atıldığında narkotik şubenin başı olan Cihan "Zekiye bak hele." diye mırıldandı ağzının içinde. Müdürse Erdinç'in dediğine başını sallayıp "O kadar kolay olsa keşke. Bir-iki güne unutulur gibi durmuyor bu seferki. Halk zaten tetikteydi, geçenki olaydan sonra bir de üstüne ekonomi bakanı çıkması iyice tuz biber ekti." dedi. Sesi fazlasıyla sıkıntılı geliyordu, göreve geldiği an böyle bir şeyin çıkmış olmasının yanında üstten gelen baskıyı da tahmin edebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şah [bxb]
RomanceEn büyük adamları, en güçlü kişileri parmağında oynatan bir adam. Son zamanlarda ülke çapında konuşulan sanal suç örgütünün lideri, kelimeleriyle bir toplumu dizleri üstüne çöktürebilecek bir devrimci. Bir polis olarak başlıca görevim onu yakalamak...