Barlas "Eve gidince bana yaparsın dansını Güzelim hadi biz gidelim" dedi
"Çok fırsatçısınız beyefendi ama ben evliyim kocam bu dediğinizi duysa sizin gelmişinizi geçmişinizi sike-" elini ağzıma kapayıp beni kucağına aldı "Sus yavrum"
"Biz Gidiyoruz"...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben geldim... özledim sizi..
çok beklettim değil mi?
Mental olarak çöktüm de kafamı toparlamaya çalışıyorum kusura bakmayın...
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım olur mu :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~keyifli okumalar... .....
Barlasdan
Hümayı odaya götürüp yatırdıktan sonra karargaha giderek Tuğrul'u yanıma çağırdım. Hümayı vuran O şerefsizler den hesap sormak istiyordum ama hapse atılıp dava gününe kadar serbest bırakılamayacaklarını öğrenince hiçbir şey yapamamıştım.
Odamın kapısı çaldığın da "Gir!" Diye bağırdım
İçeriye küçük bir çocuk edası ile giren Efe kapıyı kapatıp "Müsaitseniz gelebilir miyim komutanım?" Dedi
"Gel Efe gel" dedim tebessüm ederek. "Otur" elim ile gösterdiğim yere oturarak yerin de kıpraştı bir süre.
Biliyordum karın ağrısını. Bu haline güldüm içimden.
Gizem her ne kadar benim süt kardeşim de olsa biz onun ile beraber büyümüştük ve eğer bir kardeşim olsa Gizemden farksız olurdu benim için. Ben onu ölen kardeşimin yerine koymuştum.
Onun özel hayatına elbette karışamazdım. Kimi hayatına alacağına da karışamazdım. Sadece onu korumak için, iyiliğini istediğimden dolayı kimi seçerse seçsin bana haber vermesini ve o kişi ile benim de görüşüp fikir almasını istemiştim. Öyle de yapmıştı.
Efeye yazmadan önce bana yazıp fikrimi almıştı. Ben de 'Sen mutlu olacaksan yaz, inşallah bana haber vermeden arkamdan iş çevirmez. Bakalım bu sınavdan da geçebilecek mi bizim oğlan. Tek bir yanlışında gözünün yaşına bakmam ona göre...' demiştim.
