Soft hearts, electric souls

189 25 25
                                    


"Reo elimi tut, kaçmamız gerek."

Nagi, elini karların üstünde yatan ve ona şaşkın bir ifadeyle bakan Reo'ya uzattı. Mor saçlı adam Nagi'nin elinden destek alıp ayağa kalktığında kafası hala karışık görünüyordu. "Ne? Nereye kaçacağız? Anlamıyorum." dedi.

'Seni unutmaktan kaçacağız. Seni unutmak istemiyorum o yüzden anıları silen her ne ise seni ondan kaçıracağım. Uyandığımda seni hatırlamanın tek yolu bu.'

Bunu açıklayabilmeyi isterdi ama anıların silinme hızı daha hızlıydı. O yüzden Nagi, Reo ayağa kalkar kalkmaz elinden sıkıca tuttu ve bata çıka da olsa koşmaya başladı. Nefesini düzenlemeye çalışarak "Bunu nasıl durdurabileceğimi biliyorum galiba. Elimi sakın bırakma tamam mı Reo?" dediğinde bu da anılarındaki Reo'ya hiç yardımcı olmadı. "Neyi durduracaksın ki?" dedi.

Anılarındaki Reo pekala anlayamazdı bunu. Çünkü bu çılgınlığı başlatan Reo şu an elini sıkı sıkı tutmuş onunla beraber koşan Reo değildi. Ama anıları kurtarmak için klinik denen yere Nagi ile gelecek olan Reo yanında koşan Reo'ydu. O ofise dönebilirlerse anıları kurtarabilirlerdi.

Nagi, iç güdülerine güvenip koşmaya devam ederken anılar akmaya devam etti. Gözlerinin önüne gelen yeni anıda saat gece on birken Reo'nun yatağında uzanıyorlardı. Doğrusu Nagi, uzanmaya çalışıyordu. Reo, Nagi'ye sırnaşıp duruyor ve "Yeni parfümümü sırf sen boynumdan kokla diye aldım. Haydi yap şunu!" diyordu. Nagi ise her defasında kafasını kaçırıyor "Kes şunu!" diyordu.

Reo parmaklarını Nagi'yi gıdıklamak için kullandığında Nagi rahatsız edici derecede komil histen kaçınmak için yorganın altına girdi ve Reo'dan kaçınmaya çalıştı. Reo inatçı bir insan olduğundan Nagi'yi takip etti ve onu kollarının arasında sıkıştırdı. Nagi kaşlarını çatmış Reo'ya bakarken Reo'nun dudaklarına kondurduğu küçük bir öpücükle beyaz saçlı adamın ifadesi çabucak yumuşadı.

Reo'nun inadına dayanamadığından -tabi ki de öpücüktendi- Reo'nun boynuna doğru eğildi ve parfüm kokusunu içine çekti. "Yeni parfümünü güle güle kullan." derken Reo'nun yanakları hoş bir pembe tonuna bürünmüştü. Nagi karda koşmaya devam ederken bu anı da parçalandı ve beyaz saçlı adam çığlık atma isteğini bastırmaya çalışarak ters istikamette koşmaya başladı.

Reo'nun cadılar bayramı kostümü giydiği ve Nagi'nin mankeni olduğu anı sanki bunu bekliyormuşçasına ortaya çıktı. Reo, hareketsiz durmaya çalışarak Nagi'yi izliyor, Nagi de eskisini çıkardığı çizimi sulu boyayla renklendiriyordu. Doğrusu renklendirmeleri zamanda geriye sarılıyordu.

"Hayır resim olmaz!" dedi Nagi bir kez daha ters istikamete koşmaya çalışıp az daha dengesini kaybederken. Ama ne kadar uğraşırsa uğraşsın anıların gün yüzüne çıkıp ardından parçalanmalarını bir türlü engelleyemiyordu

Bu defa da Reo'nun kovboy temalı bir pubta, kimse çalmıyor diye oturup piyano çaldıkları bir anısı ortaya çıktı. Reo, neşeli bir kahkaha ile parmaklarını piyano tuşlarına temas ettirirken Nagi de en önde oturmuş onu seyrediyordu. Hafif çakırkeyif olduğundan Reo'nun sahnedeki haline ıslık çalıp parmaklarıyla ritim tutuyordu.

Sonrasında Reo'nun enerjisine daha da çekilmesi sonucunda ayağa kalktı ve kollarını Reo'nun boynuna doladı. Reo, Nagi'nin gösterdiği ilgiye kıkırdarken Nagi de ona eşlik etti. Nagi o şekilde gülmeye başlayınca Reo piyanoyu boşverdi ve arkasını dönüp Nagi'ye sarıldı. İkili sahnede adeta sarılarak dans ederken yüzlerinde şapşal bir gülümseme vardı.

Bu anı da süzülürken Nagi, hafızasını zorladı ve Doktor Ego'nun sözlerini hatırladı.

'Pekala biraz daha açık konuşayım Bay Nagi. Danışanlarımla ilgili bilgileri meslek etiği gereği paylaşamam ama size bütün bunların şaka olmadığını Bay Mikage'nin koca bir mutsuzluk tablosu olan suratıyla anlatabilirim. Bay Mikage çok mutsuzdu ve hayatına devam etmek istedi. Ben de her danışanıma yaptığım gibi ona bu olanağı sağladım.' demişti ve Nagi de ertesi gün bir kasete ses kaydı yapmıştı. Eğer o kaseti bulabilirse her şeyi halledebilirdi.

house of memories| nagireoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin