Oy vermeyi unutmayın.
İyi okumalar.
Bu arada Tiktok hesabımı takip ederseniz çok sevinirim.
Yazarini_xxzz1
.
17/Eylül/2022
Okuldan çıkalı pek bir olmamıştı. İçimdeki korku git gide büyüyordu. Bir türlü anlam veremiyor dum.
Aniden içimi kaplayan arkana bak duygusu ile korkarak arkamı döndüm.
Dönmem ile arkamda bana sırıtarak bakan Azad Haşimoğlu ile göz göze geldim.
Korku ile gözlerimi gözlerin den ayırdım.
Hızlan arkamı dönüp koşmaya yeltendiğim anda arkamdan duyduğum o ölümüne nefret etiğim ses girdi kulaklarıma; "Benden kacıcak mısın?" Bana sorduğu soru ile elerim benden izinsiz titremeye başladı.
Tam bir adım atmıştım ki sırt çantamın tutulması ile yerime çivilendim. Ben daha ne olduğunu anlamaya çalışırken tekrar konuştu.
"Efnan. Yerinde olsam asla öyle bir hata yapmazdım." Dedi ve tutuğu sırt çantamı biraz daha kendine çekti. Akmaya hazır göz yaşlarım, benden izinsiz aktı.
"Konuşsana. Dilinimi tutun?" Alaylı sesi beni ürkütmüştü. Titreyen bedenim beni ele veriyor du.
"Korkma. Efnan benden sana zarar gelmez."
Gelmez mi?
Bana en büyük zararı sen veriyorsun Azad....
Demek geldi içimden ama yapamadım. Yine sesiz kaldım...
Onun o nefret ettiğim nefesini saçlarımın arasında his ettim. Lanet olasıca saçlarımı kesmek istedim. Hemde dibinden.
"Efnan nasıl böyle oluyorsun? Beni nasıl kendine çekiyorsun? Beni nasıl kendinden koparamıyorsun? Napıyorsun bana Cenet gözlüm."
Hiçbir şey... Hiç bir şey yapamıyorum yemin ederim. Demek geldi içimden ama sustum.
"Bak saat geç oldu gitmen gerek, eğer saat geç olmasaydı yemin olsunki seni asla bırakmazdım. Ama saat şu yedi belasını siktiğim saat yüzünden senden ayrılmam gerek. Şimdi hiç bir yere bakmadan başın yerde evine gidiyorsun anladın mı beni cenet gözlüm?"
Konuşmak yerine başım ile onayladım. Tutuğu sırt çantamı bıraktı. Hızlan oradan uzaklaştım.
Günümüz.
Karşımda beni öldürecek gibi bakan kadından korkuyordum. Hiç görmediğim bu kadın kimdi böyle?
Benden ne istiyordu?
Karşım da olan kadın bana göz dağı veriyor gibiydi?
Ortamda ki gerilimi Azad ağa bozdu. "Artık bu evde Fidan diye bir isim anılmayacak!" Sesindeki karar beni bile korkutu.
Hangi insan kız kardeşini hiç olmadık bir neden de hayatından çıkara bilir ki? Aaa pardon, pardon. O Kız koca Azad Haşimoğlu'ydu. Yeri geldiğinde beni bile sile bilirdi.
Karşımda oturan ve beni öldürmek üzeri olan kadın konuştu. "Azad. Sen ne dediğinin farkın da mısın? Bak Berdel dediler kabul ettim. Bu Orospu kızı evime gelin diye getirdin, yine kabul ettim. Ama benden bunu isteme. Bunu yapamam!"
Herkezin gözünde ben Orospuydum! Azad ağaya yanaşmaya çalışan. Bir orospuydum.
Ama kimse olayın arka yüzünü bilmiyor.
Kimse o günü bilmiyor...
Ben ve Azad ağadan başka yer yüzündeki hiç bir canlı bilmiyordu.
Azad bacak bacak üzerine atığı bacağını sert bir şekilde yere vurdu ve hafif öne eğildi. "Sakın, ama sakın benim sabrım ile oynamayın. Size yemin olsunki sizide o Fidanı da hiç acımadan öldürürdüm ona göre!"
Bunlardan hiç şüphem yok. Bir keresinde kuzeni olan Dilbirin'e biri laf atmıştı diye meydanın ortasında öldürene kadar dövüp daha sonra da gözünü kırpmadan peş peşe ateş ederek babasının evine göndermişti adamı.
Ağlamaktan ağırtan gözlerim açıyordu.
İçeriye bir hizmetçi girdi. Nefes nefeseydi, "Azad ağam. Kusura bakmayın ama Mardin den haber var," hizmetçi odaya bir göz geçirip tekrar konuştu. "Demir aşiretinden haber geldi." Hizmetçi susması ile hızlı bir şekilde Azad ayağıya kalktı.
"Ne haberi?" Az önce beni öldürecek kadın konuştu. Hizmetçi gergin bir nefes verdi ve bakışlarını o kadının üzerine sabitledi.
"Demir aşiretinin ağası olan Derman Demir
'Azad Haşimoğluna haber salın, benim oğluma bulduğum kız ile Berdel olmak neymiş ona sormak için en kısa vakite Hakkariye gelicem!"
Duyduğum ile hızla ayağıyâ kalktım. Azad beni öldürecek gibi bana döndü. Hayla adını bilmediğim kadın hızlan ayağıyâ kalktı.
"Pu sana, benim evladımı ayartamadı hemen kendine başka bir ağa bulmuş." Diye bana sayarken zor kestiğim göz yaşlarım yine aktı.
Azad gözleri ile bana seni öldürecem emri veriyordu.
Azad bendeki bakışlarını alıp hizmetçiye sabitledi. "Kim getirdi bu haberi?" Sesindeki ölüm beni bile korkutu.
Hizmetçi söyleyip söylememi arasında gidip geldi. Daha sonra gözlerini bir kaç saniye duvara sabitledi ve tekrar Azad'a çevirdi.
"Bil...bilal Dem...Demir söyledi," dedi hizmetçi.
Allah belanı versin Bilal. Bilal beni kaç kere istemeye geldi ama ailem bunu gizli tutu adımız çıkmasın diye. Her geldiğinde de ben istemiyorum diye geri gönderildi.
Azad hizmetçiye başı ile çık komutu vermesi ile hizmetçi hızlan odadan çıktı.
"Efnan kim lan bu Bilal?" Bana döndü ve keskin bakışlarını bana sabitledi. Ağlamaktan kendimi harap etmiştim. Bu yüzden konuşacak durumda değildim.
Azad bana bir kaç adım atıp. " Lan konuşsana kim bu Bilal!" Sesi yüksek çıkınca korlu ile bir adım atim ama ayağım koltuğa değdi ve durdum.
Konuşmam gerketi... Konuşmam gerekti...
"Bil...bilal, beni bir kaç kere istemeye geldi. Am...ama Ben istemeyince geri git...giti." yaptığım açıklama ile Azad kara kaşlarını daha bir çatı.
"Seni kendi elerim ile öldürecem Efnan!" Bir anda bana söylediği sözler ve ettiği tehtit ile korku bastı beni. Ağlamam şiddetlendi.
"Az...azad yemin ederim düş...düşündüğün gibi bir...bir şey yok yemin ederim ki." Kendimi açıklamak için elimden geleni yapıyordum ama Azad beni duymuyor gibiydi.
"Birde olsaydı Efnan birde olsaydı!" Azad kükredi.
.
.
.
Bölüm sonu.
Bölümü nasıl buldunuz?
Sizce AZAD ne yapacak?
Bilal Demir Efnanı kurtarırmı?
İyi günler.
YOU ARE READING
EFNAN ZOR TÖRE
Non-Fiction"O çocuk bu dünyaya gelmese eğer O zaman sana yapacaklarımdan kork Efnan!" Dedi Azad ağa ve odadan çıktı. arkasında eli karnında Efnan kaldı.
