Bölüm Bir: Bir Çift Safir Göz

125 8 12
                                    

    "Mutlu yıllar Sara," Dedim kendi kendime. Ayağıma çarpıp kaçan fare dışında, kimse yoktu yanımda.

18'ime yaklaşık 3 saniye 25 salise önce girmiştim. Bana verilen bir güçtü bu, saliseye kadar her süreyi bilebiliyordum.

Ama şimdi uyku vaktiydi. Kirli ve çamurla kapanmış bedenimi yere serdim ve gözlerimi yumdum.

Prens William:

Saat gece iki civarıyken düşman topraklarına ulaşmıştım. Yıkık dökük şatonun paslanmış demir kapısından içeri girdiğimizde sağ tarafta yosunla çevrelenmiş taş yığınını buldu gözlerim.

Ülkemizden çalınan hazine burada saklanıyor olmalıydı, yoksa ne diye üzeri böyle sıkı sıkı kapatılsın ki?

Kafam ile orayı gösterdim ve atımı sürmeye başladım. Benim ardımdan da ekibimdeki diğer üyeler benimle birlikte ilerlemeye başladı.

Taş yığının yanına vardığımda burasının bir kuyu olduğunu farkettim.

Ekibimin bir kısmını şatonun içine yönlendirmiştim, orada da bir şeyler saklanıyor olabilirdi. Diğer kalan muhafızlarım ise, kuyunun üzerindeki paslanmış demirleri sökmeye çalışıyordu.

Atımdan inip kuyunun yanında durdum ve paslanmış demirin tamamen açılmasını bekledim. Dakikalar süren çabanın ardından olmuştu, kuyu açılmıştı.

Artık ülkemizden çalınan hazinenin burada olduğuna adım kadar emindim. Demir bir kenara atıldığında kafamı eğip beklentiye kuyunun dibine baktım.

Ancak karşılaştığım şey altın dolu sandıklar yerine bir çift safir gözdü.



Eveeeeett, nasıldı ilk bölümümüz, beğendiniz mi?

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazmayı unutmayın, kendinize çok iyi bakın :)
                                            ~Aleyna

Kimsesiz TahtWhere stories live. Discover now