³.BOLUM::Alaz Erdem

1.2K 84 27
                                    

İki saatin ardından uyanmıştım günü sadece iki saatlik uykuyla geçiriyorum. Koltuktan oturma pozisyonuna geldim masanın üstündeki sigara paketinden bir tane dal çıkarıp yaktım içime derince çekip dumanını havaya bıraktım uzun bir süre sigarayla bakıştıktan sonra bir nefes daha çektim içime zaten kendiliğinden yanıp yarılanmıştı bir nefes daha alıp izmaritini tabağa bastırıp koltuğun balığına başımı dayayıp bir süre öyle bekledim.

O kız Ecmel aklımdaydı kimdi bu kız ya yalan söylüyorsa korkudan beni kendine inandırıp onu bırakıcağımı sanıyorsa büyük yanılıyor. Niye sırtı duvara deydiğinde inledi ki . Yiğit mi ona bişey yapmıştı ne de olsa birilerinin adamı olup olmadığını bilmiyorum.

Ayağa kalkıp üst kata çıktım odama geçicekken odası gözüme çarptı, ayaklarımı o tarafa doğru yönlendirdim. Odanın önünde bir süre bekledikten sonra kilidi çevirdim ve kapıyı açıp ittim. Oda karanlıktı uyumuş olmalıydı ışığı bulup açarak yatağa baktım ama yoktu ya kaçmışsa gözüm Saatler
önce ki yerine çarptı yerde yatıyordu.

Aptal mıydı bu kız yatak varken yerde yatıyor. Yanına yaklaştım göz kapakları ve göz altları kıpkırmızıydı burnuda kızarmıştı, ağlamıştı sanırım. Yere eğilip bir kolumu bacaklarının altından bir tane kolumuda sırtına koyup kaldırdım kuş gibi hafifti bu kız hiç bir şey yemiyormu.

Kucağıma aldığım an bana sokuldu bir şey mırıldandı ilk anlamasamda

-"anne"

dediğini anladım sonradan, bari baba deseydin be kızım yüzümü buruşturdum oyalanmadan götürüp yatağa bıraktım üstünü örttüm tam gidicektim ki koluma sarılıp
-"gitme anne " diye mırıldandı
-"lütfen lütfen gitme anne , bırakma beni "
gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı şaşkınlığımı bir kenara bırakıp yatağın kenarına oturdum sırtımı yatağın başlığına dayadım hala uykusunda ağlıyordu annesine ne olmuştu niye anne diye sayıklıyor bir süre sessizce oturup yeri izledim .

Kolumu ondan kurtarıp ayağa kalktım ve odadan çıktım. Saat daha gece yarısıydı çalışma odasına gidip önüme bir kalem ve kağıt çektim karalama yapmaya başladım. Bir süre anlamsız şeyler çizdikten sonra saatime baktım baya bir zaman geçmişti sabah olmasına yarım saatten az bir süre kalmıştı. Odadan çıkıp kendi odama geçtim üstümdekileri bir çırpıda çıkarıp kirli olanları banyoya doğru gidip kirli sepetine attım ve duş almak için fiskiyenin altına girip suyu açtım bir süre sadece sıcak su üstümden akıp geçti daha fazla Oyalanmadan yıkanıp çıktım.

Üstüme siyah bir takım giydim komidine doğru gidip çekmeceden kol saatimi ve kol düğmelerini çıkardım,geri aynanın karşısına geçip taktım. Telefonumu alıp odadan çıktım alt kata inip yiğiti çağırdım
-"Yiğit"
iki dakika içerisinde dışardan içeri geldi önünü ilikleyip karşıma dikildi
-"buyur abi "
-" bana bu kızın herşeyini araştır getir"
dün sayıklamasından beri hayatının ne olduğunu merak ediyordum
-" tamam abi araştırıp getiricem iki saate"
kafamla onaylayıp çıkmasını işaret ettim, o çıktıktan sonra telefonum çaldı karan arıyordu
-" dinliyorum"
karan en yakın arkadaşımdı çocukluktan beri birbirimizi tanıyorduk
-" abicim nasılsın" baya neşeliydi

"iyiyim karan sadede gel"
boğazını temizleyip

"şirkete gelicekmisin "
-" geliyorum iki saate"

Mutfağa gidip bir fincan kahve yapıp salona geri geldim koltuğa oturup kahvemden bir yudum aldım telefonumu alıp internette dolaşırken üst kattan adım sesleri geldi kapıyı kilitlemeyi unutmuştum.

Merdivenlerden inerken etrafına bakıp inceliyordu dün karanlıkta geldiği için incelememiş sanırım eve gözleri kocaman olmuş hayranca bakıyordu aşağı inene kadar onun her adımını tek tek izledim bu kız ya gerçekten orda çalışıyordu yada çok iyi masum rolü yapıyordu.
Etrafına bakmaya devam ederken gözleri beni bulduğu an sıçradı bana korkarak bakıyordu hemde çok fazla korkuyordu ayağa kalkıp ona doğru bir adım attım hemen eş zamanlı olarak oda bir adım geri gitti ben ona yaklaştıkça o geri kaçıyordu böyle biraz devam ettik en sonda merdiven demirlerine çarpıp durdu yine ağzından bir inilti kopmuştu ama bu sefer ses çıkarmam ıştı bu nereye değse hep bir yerimi ağrıyor.

Vurgun yüreğim Where stories live. Discover now