24.bölüm

657 28 0
                                    

Belgeleri sertçe masaya fıtlattıktan sonra masanın üstündeki vazoyu yere ittim. Vazo yere düşüp parçalanırken elimle sertçe yüzümü ovuşturdum.
"Ben bu belgeyi böyle mi hazırlayın dedim?!"
Yutkunurken masamın üstüne dağılmış belgeyi toplamaya çalıştı.
"Bu belgenin tek doğru kısmı kapağı!"
Derin nefesler alırken ceketimin cebinden sigara paketimi çıkarttım. Hızlıca bir dal yaktıktan sonra bitmiş paketi yere fırlattım.
"Buraları temizle ve bu dosyayı yarına kadar tekrar düzenle."

Vazonun parçalarının üstüne basa basa balkona ilerledim. Sigaramdan derin derin nefesler alırken elimi göğsüme koydum.
Bana hissettirdiklerini anlaması için sert davranmaya çalışıyordum.
Ondan çok benim kalbim acıyordu.

Odamda koşuşturan topuklularının sesini duyarken kafamı hafifçe çevirdim. Yerdeki camları süpürürken vazonun içindeki çiçekleri kulağının arkasına sıkıştırmıştı.
Barışınca ona güzel çiçeklerden yapılma bir taç almalıydım.

Sigaramı söndürdükten sonra içeriye girdim. Sandalyeme kurulurken onun vazoyu temizlemesini izledim. Temizliği bitirdikten sonra gözümün önündeki dosyayı kucakladı.
"Yarın öğlen üçe kadar yeni dosyayı masamın üstünde göreceğim."
"Anlaşıldı efendim."
"Saatimi bana vermedin Mary."
Mary sertçe yutkunurken dudakları gerildi.
"Saatinizi odanızda bulamadım Marcus Bey."
"Ne demek bulamadım Mary?"
"E-Evde unutmadığınıza emin mi-"
"Tabiki eminim. Yoksa sana neden odama bak diyeyim?!"
"Haklısınız efendim."
"Şu dosyayı gözümün önünden götür. Sonra geri gel."
Hızlıca odadan çıkarken parmaklarımla başımı ovuşturdum.

Kötü davranma işi çığrından çıkmaya başlamıştı.

Mary içeriye soluk bir yüzle girerken ellerimi sertçe birbirine kenetledim.
Kafamı duvardaki saate çevirdim.
"Neredeyse çıkma saatin gelmiş."
Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Evet Marcus Bey."
"Kaç kez mesaiye kaldın Mary?"
Hiç.
"Hiç kalmadım Marcus Bey."
"Bugün mesaiye kalacaksın."
Donuk gözlerini odaklandığı duvar köşesinden çekmeden kafasını salladı.
"Peki efendim."

Ayağa kalkarak önüne geçtim. Aramızdaki soğukluk kalbimi üşütürken günün sonunda kokusunu almak biraz olsun iyi gelmişti.
"Bugün erken çıkacağım Mary. Yarın sabahki toplantımı iptal et."
Yarın sabah kalbimi alacağını düşünüyordum. Bu yüzden vakte ihtiyacımız olabilirdi. Biraz özlem gidermek için...

"Saatimi bulmayı unutma Mary."

Sekreter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin