'İnsan sevmeye başlayınca yaşamaya da başlar.' Shakespeare'in kaleminden çıkan bu sözün doğruluğunu, birkaç hafta önce anladım. Her zaman hayat enerjim vardı. Severdim yaşamayı kırgınlıklarıma rağmen. Gerçekten yaşadığımı seninle karşılaştıktan sonra anladım sarışın.
Tesadüfler seni karşıma çıkarmasaydı yine yaşayacaktım evet; senin varlığından habersizce, yaşadığımı sanarak. Asıl şimdi nefes alıyormuşum ben. Dudakların dudaklarıma değince atıyormuş kalbim. Gözlerim senin üzerindeyken görüyormuş. Sesini duymadan önce sağırmışım ben.
Kalbimin sesini duyuyor musun sarışın? Senin için ne denli attığını fark ediyor musun? Bana verdiğin ödülün, beni öldürebileceğini biliyor musun?
Şaşırıyorum kendime. Ben hayatımda kimseyi bu şekilde sevmedim. Korkmalı mıyım? Sana bu kadar bağlanmaktan korkmalı mıyım? Kalbimi kırar mısın, üzer misin beni? Yüzüne bunları soramıyorum sarışın. Ne de olsa sorulardan çok hoşlanmazsın sen. Sorularımın yanıtlarını yaşadıkça almak istiyorum. Tüm sorularımı bilmeden cevaplar mısın?
Elini hafifçe yanağıma vurmasıyla dağıldı aklımdaki düşünceler. Gözlerine bakılı kaldığımı fark ettim. Gülüyordu, ne güzel gülüyordu.
"Yine gittin başka diyarlara Sam. Hadi kalk ödemeyi yap."
Doğrulup bana yukarıdan bakmaya devam etti. Ayağa kalkıp gelen ani bir yürekle yanağından öptüm. Bu sefer gözlerini kocaman açan o oldu.
"Hey! Ne öpüyorsun oğlum!"
"Sen de öptün. Benim sıramdı."
"Sırası yok bu işin. Ben öperim sen öpemezsin."
"Çok acımasızca."
Kafasını yana eğdi 'işine gelirse' dermiş gibi. "Hadi git artık, çalışmam lazım. Müşteri gelecek şimdi."
"Beni burdan 2. kovuşun." dedim kaşlarımı aşağı eğerken, üzgün bir ifadeyle.
"İki kere geldin çünkü."
Gözlerimi kısıp suratına baktım. Benimle eğleniyordu. "Bir gün gelecek, o gün beni göndermemek için uğraşacaksın."
"O gün gelirse, geleceğinden değil de, gidecek misin gitme desem bile."
"Gitme dersen gitmem ki ben. Kovsan da gitmiyorum gerçi."
İnci dişlerini göstererek güldü kafasını sallarken. "Doğru, gitmiyorsun."
"Bir daha ne zaman öpersin beni? Önceden haber verirsen başka diyarlara gitmem yine. Yarın geleyim mi, öper misin?"
"Salak mısın ya? Öpücüğe randevu mu istiyorsun?"
Omzumu silktim. "Kucağıma oturman için de randevu istemiştim hatırlatırım." göz kırpmıştım sonunda. Ve yine gülümsetmiştim sarışını.
"Ağzın iyi iş yapıyor. Söz yazarı olmanın etkileri sanırım?" sesi tehlikeli bir şekilde kısıktı.
"Seni görünce aklımda canlanıyor tüm sözler. Sanırım bundan sonraki tüm şarkılarımda senin etkin olacak."
"Hmm?" dedi gözlerinin odak noktası dudaklarımken.
"Hmm hmm." aramızdaki birkaç santimlik mesafeyi kapatmaya başlamıştım. Gözlerin, dudaklarımdaysa sorumluluğunu almalısın sarışın.
O da bana yaklaşıyordu. Tanımış mıydık ki birbirimizi, o yüzden mi öpüyordu bugün beni? Ya da sadece anın büyüsü müydü bu temaslar?
Onun pembelikleriyle benimkilerin birleşmesine milim mesafe vardı ama sanırım bugün bir öpücükle idare edecektim. Çünkü kapı çalmaktan bihaber olan dövmeli herif dalmıştı içeri. Gıcık olmak için yeterli sebebi vermişti bana.
"Seungho geldi, yeni dövmesi için." bizi gördüğünde sırıtmış ve kapıyı kapatıp gitmişti.
Geri çekildi. Hadi ama! Daha güzel anlarımız olabilirdi. Öpüşebilirdik, piercingimin soğukluğu dudağına değdiğinde irkilebilirdi, ben gülebilirdim...
"Piercing yara yaparsa ya da çok acırsa yazarsın bana. Ne yapman gerektiğini söylerim. Şimdi git hadi, seninle ilgilenemem."
"Dışarıdaki koltukta oturup beklesem?"
"İşin yok mu Sam? Hadi diyorum."
"Peki. Dövmeyi nereye yapacaksın bu arada?"
Bunalmış bir şekilde iç çekip sırtımdan iterek kapıya götürdü beni. "Söylemem."
"Nasıl söylemem?! Neresine yahu?!" Kapının oraya geldiğimizde arkamı dönüp sinirli bakışlarımla baktım suratına.
"Söylemem işte, çık."
"Gidip dışarıda seni kötüleyim de gör!"
...
samhw & llflx
llflx
gerçekten hâlâ seungho'ya "eli çok ağır canın acıyınca da asla durmuyor kafana vuruyor, bence baska birine git" demene inanamıyorum
egwkhw
hayır yıllardır beni tanımasa belki ikna edici olabilirdisamhw
tamam susar misin lutfen
bana attigi asagiliyici bakislari unutamiyorum zatenllflx
o da şaşırdı ne olduğuna
bir de kapıdan cikar cikmaz karsinda gorunce bir geriledin kshshsnhwsamhw
izbandut gibi herifti ne yapayim
benimkinden iyi buldugun vucut bu adaminki miydi?llflx
her dedigimi hatirliyor musun boylesamhw
yani
sesinden duyulan bir seyin unutulmasi biraz zorllflx
seungho'nun vucudu iyi evet
ama cok yapili cok kasli
fazlasi goz yoruyorsamhw
baya incelemissin bakiyorumllflx
baya kiskancsin bakiyorum
ayrica hala bir seyim degilsin kiskanma benisamhw
elimde degil inan
çok kıskanc biri degilim normalde
sana karsi boyleyim sadecellflx
olmasamhw
tmm:(llflx
fotoğraf○
seungho nun dövmesi
merak etmistinsamhw
bir fe kasijlarina oyle ni
:))))))))llflx
o kadar parantez biraz korkutucu görunuyorsamhw
su anda yuz ifadem daha korkutucu :)llflx
dovme kasikta cok guzel duruyorsamhw
o zaman bana seni hatırlatacak bir dovme yap
kasiklarimallflx
kucağına da oturur muyum?samhw
ciglikkkkkllllallalalalarrr|
oturursun sarışın
oturursunllflx
sanirim
sana alıştım...
selammm!
umarim begenmissinizdirrr🫶
YOU ARE READING
close • hyunlix
Fanfiction"İnsan sevmeye başlayınca yaşamaya da başlar." Shakespeare'in kaleminden çıkan bu sözün doğruluğunu, birkaç hafta önce anladım... düz yazı & texting hyunlix